Hayata döndük...!
Uzun zaman yerel seçim yoğunluğu ile boğuştuktan sonra, seçim sonrası bu hafta bize çok sakin geldi. Neydi o? Seçimle yat, seçimle kalk. İki insanın karşılaşır karşılaşmaz selam verip, peşinden hemen seçim konuşmalarına dalmasından bıkmış ve bunalmıştık. Artık konvoy yok, müzik yok, çevre kirliliği yok ve sen kazanamazsı ben kazanacağımın heyecanlı tartışmalar yok. Yokta yok. Dünya varmış bee...!
Sonuçlar ne olursa olsun, şu an bir rahatlama var. Sinirler boşaldı, vucüdlar gevşedi ve dünyaya geri döndük.
İşin içindeyken ne kadar yüklendiğimizin farkında değilmişiz. Ne zaman görev bitti, işimizin başına döndük ki vay anam vay.
İş dünyası daha da zormuş. İşler durma noktasına gelmiş ve seçime endekslenmiş. Küçük Esnaf ve Sanatkar güç durumda.
Eee..! Seçim bitti. Bakalım ne olacak? İşler açılacak mı. Umarım açılır. Çünkü hayat gerçekten zor ama çok zor.
Mart ayı dert ayı. Ne demişti eski insanlarımız Mart bacadan baktırır, kürek sapı yaktırır. Yani Mart ayı için söylenmiş çok söz var. Devletin beklediği ayda bu ay. MART AYI = VERGİ AYI. Devlet kasasına girecek paranın peşinde, bütçesini ona göre yapmış ve bekliyor. İyi, hoş, sen bütçeyi yapmışsında, Küçük Esnaf ve Sanatkarın bütçesini soran yok ki..!
Küçük Esnaf ve Sanatkarın vergi verebilmesi için kazanabilmiş mi, ne yapmış, işin var mı diye soran yok. Varsa da ver yoksa da ver. Ohh! Ne güzel..!Küçük Esnaf ve Sanatkarın vergi verecek gücü kalmamış gibi ayakta kalacak gücüde yok.
Aylardır yazıyorum, Küçük Esnaf ve Sanatkar abandone-sersemlemiş-olmuş yere yığılmak üzere. Koluna girecek, ona destek olacak birini arıyor. Nerdesin? Bu devlet nerde? Nerdeysen kulak ver sesimize. Yoksa iş işten geçecek, o zamanda ahlar ve vahlar işe yaramayacak. Zaten toplum olarak, işler gelip geçtikten sonra kafamıza vururuz. O zamanda vurmak bir işe yaramaz. Bir türlü olması gerekeni zamanında yapamayız. Yaşayana sağlığında ödül vermeyiz, ölünce de ailesini ödüle boğarız. Böyle olunca da bir anlamı olmaz. Kişi hak ettiği ödülü sağlığında alamıyorsa, ölünce verilen ödülün ne anlamı var ki, bilemiyorum...!
Aynen yerel seçimlerdeki gibi. Hataları anladık ama düğün geçince de, kınanın nere yakıldığı malumunuz...!
Her şey gönlünüzce olsun.
SEVGİLERİMLE.
31.03.2009
Nihat KAHVECİOĞLU
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.