Ülke ve  dünya 2016 da genel olarak çok çekti desek, sanırım yanlış dememiş oluruz.

Bilhassa Suriye’deki iç savaş, Irak’taki üçe bölünmenin sancıları, yurdumuza da sıçrayan ve  terörün türevleri olan canlı bomba ve füze atışları sonucu ölen ve yaralananlar bir hayli.

Altı yıl boyunca, nereden, niçin kim tarafından atıldığı meçhul ve serseri bombaların, viran ettiği Halep! Osmanlı zamanında   Şanlıurfa ve Gaziantep’in bağlı olduğu Halep şehri şimdi tarumar, her tarafı yıkık perişan halde. Sular,  elektrikler, internetlerin kesik, hastane, fırın ve okulların sürekli bombalandığı bir perişan coğrafya. Orada bizim kardeşlerimizin akrabalarımızın olduğu bir gerçek.

Yıllardır karşı çıkıp eleştirdiğim dinler arası diyalog denen saçmalık. Ben bunu sert dille eleştirirken, Ak partili kardeşlerim sanırım o zaman bana kızıyorlardı, sevdiklerinden de bir şey demiyorlardı. Bu PDY nin Son iki üç  yıl içinde maskeleri düştü şimdi “Fetö” diye damgayı ve darbeyi yediler. Tabiî ki içlerinde gerçekten dine hizmet ettiğini sanan mâsum kişiler olabilir. Bylook v.d. şifreli nesneler ile irtibatlar sağlayanlar, hele de 15 temmuz darbe girişiminde  bulunan General ve subayları anlamış değilim. Vatana ihanet öyle kolay af edilecek bir şey değildir. Memuriyette ve ticarette bu işin vehamet ve ihanetinden bî-haber olan saf mâsum insanlar olabilir. Ama Hükümeti devirmeye, Cumhur Başkanına suikasta, rejimi değiştirmeye, idareyi silah zoru ile ele geçirmeye teşebbüs edenlerin cezalandırılması kaçınılmazdır.

Biz bu BOP yani Büyük orta doğu projesini de kumlara gömelim mi ne dersiniz.?.

Bilhassa son yılda ve aylarda sayın Cumhurbaşkanımız yüreğimizi soğutan çıkışları ve mesajları ile halka  moral, düşmana gözdağı oldu. ABD ve AB’ nin ne kadar kaçak, yamuk ve güvenilmez olduğu iyot gibi açığa çıktı. Adamlar resmen bağıra bağıra biz YPG ye silah ve mühimmat yardımı yapıyor, askeri olarak eğitiyoruz diyorlar. Yine onlar değil miydi PKK yı da eğiten silah ve mühimmat veren? İşin tuhafı, silah ve mühimmat vermelerinin yanında, tank savar ve de uçak savar silahları vermeleri. Bu uçak savarlar bize TSK ne karşı kullanmaları için verilmiştir.

Ne demişti rahmetli ERBAKAN hocamız; “bu Amerika’nın buralarda ne işi var! Ne işi Var!!!” ve başka ne demişti; “bu Avrupa birliğinden bir şey çıkmaz, bunlar Hıristiyan topluluğudur.”. Şimdi hükümetimiz kendi silah sanayini de kurma yolunda. Kendi savaş uçağımızı, kendi tank ve topumuzu, kendi savaş gemilerimizi, İHA ve helikopterlerimizi yapma yolundayız. ABD ve AB den de kurtuluruz inşallah…

Ufak bir geçmişi anımsadıktan sonra terör ve savaşların bu önümüzdeki yıllarda olmamasını diliyoruz. Ben şahsen ettiğim dualardan birini burada zikretmeden edemeyeceğim.”Ya rab; kaderimizde savaşlar ve haksızlıklar varsa, sen kaderimizi hayra barışa çevir, haksızlıkları ve savaşları yok eyle”. Sanırım duamız kabul görecek.

Denge gazetemizden edindiğimiz bilgilere göre; Samsun’umuzda Ak Parti Genel Başkan Yardımcısı milletvekilimiz, Çiğdem Karaaslan’ın başını çektiği “üreten kadın” projesini kutluyorum. Diğer vekilimiz Fuat Köktaş’ın “2017 de terörün kökünü kazıyacağız” ifadesi hepimizin dileğidir. Hasan Basri Kurt milletvekilimizin, “Fırat kalkanı harekâtı Türkiye için hayatî öneme sahip” ifadesi de sevindirici olmuştur.

2017 ve devamı yıllar, tüm Müslümanlara ve insanlığa hayr, huzur, bereket, barış getirsin..Kalın sağlıcakla…