İçeride Olan Acaba O Mu?!...
Bir akşam gazete çıkışında kendisine yapılan menfur saldırıdan bir hafta önceydi
Denge Gazetesi sahibi ve Başyazarı Sevgili Adnan Bahadır aramış, Bir sesini duyayım dedim Hamit demişti
Yarım saati aşkın konuşmuştuk
O Karadeniz insanına özgü damarlarındaki asil ve asi kanda mevcut her zamanki hareketli ve canlı ses tonuyla son dönemlerde kendisiyle ilgili yaşadıklarını kısaca anlatmış, Biz gastecilik değil, hakikaten gazetecilik yapmaya çalışıyoruz Hamit
Bildiklerimi bundan sonra da yazmaya devam edeceğim, nolursa olsun geri de adım atmayacağım
Başıma ne gelirse gelsin, ben yaşadığım yeri ve insanlarını seviyorum demişti
Kendine dikkat et abi diyerek ayrılmıştık son olarak
***
Bir hafta geçmedi, saldırı dakikasında düştü ajanslara
Ulusal medyadan bile uzun uzun izledik
Saldırılan bir candı!
Saldıran bir candı!
Canımız yandı!
***
Özlenen olsun istiyorduk, olmadı!...
Kötü ruhlar kovulsun, ezber bozulsun istiyorduk, yine olmadı!...
Oysa, sözün karşılığı söz!
Yazının karşılığı yazı olmalıydı, olmadı!...
Olmalı!...
***
Yıllardır, Konuşan Türkiye istiyoruz!
Sorgulayan Türkiye istiyoruz!
Sloganlarını omuz omuza avazımız çıktığınca biz atmadık mı?!...
Hepimiz kardeşiz türküsünü hep bir ağızdan el ele tutuşup söyleyen biz değil miydik?!...
Temiz eller,Temiz toplum! pankartlarını yorulmadan taşıyarak yollar yürümekle aşınmaz diyenlere inat beraber yürüyüp yolları biz aşındırmadık mı?!...
***
Öyleyse, karşılığı açıklamak olan konuşmak!
Karşılığı öğrenmek olan sorgulamak!
Karşılığı ödemek olan hesap istemek!
Karşılığı aklanmak olan temiz toplum kimi-kimleri rahatsız eder?!...
Aynadaki yüzlerin hangisi bizim öyleyse!...
***
Şimdi, saldırılan acaba O mu?!...
Saldıran yoksa kim?!...
***
Şimdi, içeride olan acaba O mu?!...
Acı çektirmek isterken acı çeken yoksa kim, söyler misiniz bana?!...
***
Aslında, her ikisi de bizim yüzümüz biliyor musunuz?!...
Aynaya sadece elbiselerimize bakmak için baktığımız
Kendimize yapılmasını istemediğimizi yaptığımız bizim yüzümüz?!...
***
Unutmayalım ki, suya atılan taş, nasıl etrafında dalgalar yayarak suyu titretiyorsa!...
Yazı diliyle kamuoyuna atılan söz de öyle, toplumun vicdanını titretir!...
***
Taş atıldı
Söz söylendi bir kere!
Dalgalar yayılacak, vicdanlar titreyecektir artık!...
***
Titreyen vicdanlar doğruyu, akan su yatağını bulacaktır elbet!...
Ama bugün!
Ama yarın!
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.