Merhabalar,

Ülkemiz tüm güzellikleri ve insanları ile harika bir yer.Ülkemde yaşamaktan son derece memnunum.Tüm çirkinlikler çirkeflikler ve olumsuzluklara rağmen.Nasreddin Hocanın hesabı habire yıllardır kendi bindiğimiz dalı kesmeye çalışıyoruz.Dalların bağlandığı ağaç o kadar güçlü ki bir türlü bu dalları yere düşüremediler.

Siyaseti ülkemizde maalesef halka ve hakka hizmet için gören camianın içerisinde Rabbena hep bana düşüncesinde olup kendi küplerini doldurmaya, malına mal, parasına para katmaya çalışan insanlarımız da var. Keşke bunlar hiç olmasa diyorum ama, oluyor işte. Fark edilenlerle ilgili gerekenler siyasi veya adli olarak yapılmakta ama yinede bir türlü bu işlerin önü kesilememekte.

İktidarda bulunan siyasi oluşumların yöresel bazda yönetimlerinde bulunan insanlarımız kendi memleketinin çıkar ve menfaatini düşünüp ona göre çalışmaları gerekirken,farklı çıkar ve menfaatlerin peşlerinden koşmakta bunlarda toplum tarafından takip edilmektedir.

Sizler farkında değilsiniz belki ama toplumun görünmeyen, bilinmeyen bir takip mekanizması vardır. Kendinizi sade bir vatandaş olarak görüp yaşantınıza devam edersiniz. İyi veya kötü, doğru veya yanlış bir takım işler gerçekleştirirsiniz. Kimsenin bunların farkında olmadığını veya hiç kimseyi ilgilendirmediğini düşünürsünüz. Oysa sizleri birileri takip ediyor hem de adım adım.Gün gelir bir şekilde karşınıza çıkar bu takip,sizin bile unuttuğunuz şeyleri toplum getirir önünüze koyar.

Her şey bir kıvılcımla başlar denilir ya,Ladiktede öyle oldu.Bir kaymakam haberi ile gelişen olaylar farklı yerlere doğru gitmekte.

Cumartesi günü başarısızlıkla neticelenen basın toplantısı,öğleden sonra farklı bir basın toplantısı ile ortaya çıktı.Ama bu seferde Ladikliler birbirine girdi.İktidarın temsilcisi ilçe başkanı ile Ladikli vatandaşlar sözlü sataştılar birbirlerine.

İlçe başkanının Ladikte yaşanan olayların suçlusu olarak MHP lileri göstermesini, bardağı taşıran son damla olarak görüyorum.Bu kadar basiretsizce bir ifade hemde kamu oyunun önünde kullanılamaz.AKPARTİ ilçe başkanı olabilirsiniz ama önce Ladiklisiniz.Ladiklileri ikiye bölmeye,o grubu veya bu grubu basın mensuplarının gözü önünde itham etmeye hakkınız yok.Birleştirici bütünleyici kaynaştırıcı olmanız gerekirken,hoşgörü ve sağduyuya sahip olmanız gerekirken bu şekildeki davranışlarınız Ladik ve Ladik halkına zarar vermektedir.

Saldırgan bir tutum içerisinde olmak hiç kimseye fayda sağlamaz.Genelde bu saldırganlığın perde arkasında örtbas edilmeye çalışılan veya kamufle edilmeye çalışılan,ortaya çıkması istenmeyen şeyler vardır.

Her hangi bir siyasi partinin ilçe başkanı olmak demek,yönetim kurulu üyesi olmak demek oradan rant gelir sağlayacağınız anlamına gelmez.Kendinize ve yakınlarınıza çıkar sağlayacağınız,ekonominizi arttıracağınız,eş dost ve akrabalarınızı en iyi yerlere getireceğiniz anlamına gelmez.Ama maalesef bizde birileri bunları yanlış algılıyor.Ve bu görevlere geldiklerinde nereden hangi ihaleyi alabilirim,devletten neyi yontabilirim,hangi akrabamı nereye yerleştirebilirim,nasıl para kazanabilirim şeklinde düşünüyorlar.

Düşünce bu olunca da ortaya insanlık adına çirkin şeyler ortaya çıkıyor. Ladik her zaman dediğim gibi yeni ataklarla ekonomik, ticari yönden gelişen bir ilçemiz. Yani kısaca Ladikte yeni rant kapıları açılıyor.Bu kapıları da maşallah birileri boş bırakmamaya çalışıyor.

Yapılan ihalelere bir bakıyorsunuz hep aynı insanlar götürüyor ihaleleri..Her şey yasal prosedüre uygun kimsenin bir şey diyeceği yok…Ama bir,iki,üç dersen o zaman insanların aklına bin bir türlü şeyler gelir.Kısaca insanlık adına hak ve hukuk adına Hak ve Halk adına hizmet etik değildir.

İktidar partisinin temsilcileri her konuda dikkatli olmak zorundalar hele de Ladik gibi ufak yerlerde.Yapılan her şeyin kokusu çok çabuk çıkar.Dediğimiz gibi kanunlara uygun hareket edebilirsiniz ama bu milleti yöneten görünmeyen kurallar karşısında uygun olmayabilir.

İhaleleri alabilirsiniz ama vicdanen ve halk gözünde haklılık payınız ne kadar olur bunu vatandaşlarımızın vicdanlarına bırakıyorum. Maden işletmeciliği yapabilirsiniz, Nakliyecilik yapabilirsiniz, köfte ekmek dükkanınızda olabilir ama bütün bunları yaparken HAK ve HAKKI düşünmeniz gerekiyor. Aldığınız ihaleyi eksik evrakla alabilirsiniz,vermiş olduğunuz taahhütleri yerine getirmeyebilirsiniz,aracınızda gerecinizde eksiklikler olabilir ama bunların hiç birisi etik değildir.

Siyasi İktidar temsilcilerini seçerken daha dikkatli davranmak zorundadır. Görev verdikleri insanların liyakatliliğine dikkat etmelidirler. Başbakanımız Sayın Recep Tayyip ERDOĞAN'IN ülkemizde estirdiği o güzel rüzgar basiretsiz mahalli yöneticiler sayesinde yavaş yavaş tersine dönebilir. Kaşıkla toplananlar kepçe ile dağıtılabilir.

Genel Merkez İdarecilerinin şöyle bir teşkilatlara göz gezdirip hangi teşkilatta kimlerin nerenin, nerelerin ihalelerini aldıklarını tespit etmeleri ve gereğini yapmaları gerekir.

Ya uç beyleri gerekeni yapacaklar yada bu millet vicdanlarında bu tipte olanların hükümlerini verip mahkum edeceklerdir. Bu mahkûmiyetin faturası da Siyasi oluşuma çıkacaktır.

Sevgi ve Saygılarımla..

ALLAH (C.C) YAR VE YARDIMCINI OLSUN…