İki yolcu, binlerce hüzün
Hekimler, kanser olduğunu söylediler
Uzun bir süredir tedavi görüyordu
*
Diğeri, yine bir teşkilat çalışması sırasında Anadolu yollarında kaza geçirdi
Bir saat, bir gün Bir gün, bir ay gibiydi, hasta yataklarında
Dostlarından ayrı kalışı ise yıllar kadar uzun
*
Direndiler
Anadolu"nun sisler içindeki Mücadele dağının sarp ve patika yollarında düşe-kalka ilerlemeyi de
Zirveyi hedefleyerek, özleyenlere sabahları götürmenin hazzını da iyi bilirlerdi
İyi bilirlerdi, omuzlarına yüklenen sorumluluğun çetinliğini, ağırlığını, değerini de
Bir adının da zafer olduğunu direnmenin
Direndiler
Ruhlarını sallayan, Bir mumun ardında bekleyen rüzgara karşı direndiler
*
Gözlerindeki çoğalan umut, çoktan gözlerini hüzne yatırmış dostlarının da umudu oluyordu zaman zaman
*
Biri genel başkanı, diğeri genel sekreteri olarak sendikalarının dünden bugüne tarihi süreçlerinin birinci elden tanıklarıydılar
Adeta ellerine doğan sendikalarını çalışma arkadaşları, teşkilatları, üye ve gönüllüleriyle nazlı bir bebek gibi büyütmüşlerdi
Biri Anadolu"nun en ücra köşesinden yükselen ezan seslerini, diğeri çilekeş yerel yönetimler çalışanlarının seslerini Ankara"da, Ankara"dan dünyaya duyurmak için çalıştı gündüz gece
*
Tebessümler, gül yüzlerinde yeşermeyi
Güller, ellerinde tebessüm etmeyi beklerken yeniden
Heyhat;
Ol deyince Olan Dur deyince Duran Emrin uygulayıcısı, ebedi sona doğru akan ilahi saat durdu
*
Gök titredi
Yer sallandı
Tamamdı vakit
Kuşanarak ölümü
Yolculuk vaktiydi zaman
***
Düşürmeyen düşündüren fıkralar toplayıp renk renk, gönüllerle paylaşmayı severdi, Diyanet-Sen Genel Başkanı Ahmet Yıldız
Hal hatır sorar, Uğrayın, bizi unutmayın derdi, her karşılaşmamızda
Alçakgönüllü, kadirşinas, naif ve nüktedandı
Sevilir, sayılırdı
İyiydi İyi bilirdim
*
Keresteci, şiiri sever, gönülden dinlerdi
Genel Sekreter olarak görev yaptığı Bem-Bir-Sen"de birlikte çalışmıştık İbrahim Keresteci ile, üç koca yıl
Eğitim seminerleri, teşkilat çalışmaları derken çok defa birlikte yolculuk yaptık
Dertlenip söylendiğimde;
Sabrun cemil derdi, Sabrun cemil
*
Bir dosttu..Bir ağabey.. Ailenizden biri kadar yakındı
Alçakgönüllü, kadirşinas, naif ve nüktedandı
Sevilir, sayılırdı
İyiydi İyi bilirdim
*
İl dışına çıkmadan bir gün önce Memur-Sen genel merkezinde, masamda çalışırken geldiğini hissetmemiştim, usulca yaklaşmış Kolay gelsin Hamitçiğim diyerek alnımdan öpmüştü, Çorum"da yattığı hastanede telefonla konuştuk son kez de, sesi iyi geliyordu sevinmiştim
*
Gittiler
Önce Ahmet Yıldız
Ardından da İbrahim Keresteci
*
İyi bilirdik sesleri ve dualar arasında, Cami avlularından gökyüzüne havalanan beyaz güvercinler gibi kanat çırparak ötelere, gittiler
/Gideriz nur yolu izde gideriz,/Taş bağırda, sular dizde gideriz,/Bir gün akşam olur, biz de gideriz,/Kalır dudaklarda şarkımız bizim.../
Diyerek ve Fethettikleri gönüllerde, binlerce hüzün bırakarak
*
Yolları açık, mekânları cennet olsun
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.