30 yıldır Ayrılıkçılığı ve bölücülüğü temel alan bir Kürt hareketi olarak faaliyette bulunan terör örgütü PKK'nın siyasi kanadı BDP 2011 genel seçimlerinin ardından,

36 bağımsız milletvekili çıkartarak TBMM'de daha güçlü gurup kurma başarısını da yakalamış oldular.

Anayasanın ve YSK'nın bazı maddelerine rağmen birçok kez yargılanmış ceza almış hatta affa uğramış kimi bağımsız milletvekilleri tekrar meclise girme hakkı alırken,

Kimi bağımsız milletvekillerinin basında ve TV kanallarında 1991 seçimlerinde bağımsız milletvekili olarak meclise gelen Leyla ZANA örneği yemin töreninde yaşanan olası kışkırtıcı eyleme benzer yemin açıklamalarıyla, Ülke halkını gereceği ve Meclis iradesine nasıl yansıyacağı tartışılırken,

YSK ve ANAYASA mahkemesinin alacağı tavır merak uyandırmaktadır.

Seçim öncesi ve bazı zaman dilimlerinde Terör örgütü PKK'nın tutuklu lideri APO yattığı İmranlıdan,

Kimi zaman devlet ile pazarlık görüşmeleri yaptığı haberlerinin gizliliği her ne kadar saklı kalsa da,

“Terörist başı APO bizim muhatabımız değil” inkârına rağmen Hükümet yetkilileriyle görüştüğü, Öcalan'ın Avukatları aracılığıyla kimi anlaşma ve pazarlıkların yapıldığı basına yansırken,

Devlet tarafından muhatap alındığı tescillenmiş oldu.

ÖCALAN'IN emir ve direktifleri doğrultusunda siyaset ve politika izleyen BDP ve KCK yöneticileri,

En son Hatip Dicle hakkında Yargıtay 9. Dairesinin 1 yıl 8 aylık mahkûmiyet cezasının onanarak YSK tarafından bildirilmesinin ardından,

Bir kez daha ülkenin güneydoğusunda ve İstanbul'un göbeği taksimde PKK bayraklı ve APO posterli terörist saldırılar geçekleşmiş,

Akabinde Tunceli Nazımiye de iki polisimiz daha şehit edilmiştir.

Ülkenin ve ortamın gerginleşmesine sebep olan bu tür ayrışma ve çatışmalarla,

Daha ne kadar şehit, daha ne kadar gazi vereceğiz?

Hatip Dicle ile ilgili Yargıtay kararını Dicle Avukatları ve BDP'liler 22 Mart'ta öğrendikleri halde;

Kesin aday listelerinin son gününe bir aya yakın zaman varken Dicle yerine bir başka bağımsız aday göstermeyerek asıl krizin sorumluları olmuşlardır.

Her şeyi terör ve zorbalığa dayatan, göz göre, göre ülkeyi germeyi hedefleyen BDP yöneticilerinin tehdit yüklü açıklamalarından ardından,

Son sözü Abdullah ÖCALAN söyleyecek!

Diyerek ondan emir bekleyen sözde Bağımsız sahte Demokrat, PKK'nın meclise uzayan ayağına, sözde dost, gerçekte Türkiye devletinin düşmanı

ABD ve AB Ülkelerinin desteğiyle ülkemiz daha büyük kargaşa, keşmekeş ve çatışma ortamına sürüklenmeye çalışılırken,

T.C Devleti adına,

PKK ve KCK'lı çetelere ve onun siyasi ayağı BDP'ye;

Kim, ne zaman dur diyecek?

[email protected]