KAYIP-KAÇAK-HIRSIZ
KAYIP-KAÇAK-HIRSIZ
‘’Sen herkesi kör alemi sersem mi sanırsın?’’ Ziya Paşa.Bazı ekonomi bürokratlarını ve bakanları dinlerken bu söz aklıma geliyor.
Görevi çözüm sunmak olan kişilerin bazen söz,bazen rakamlarla oynayarak ortada mesele bırakmamasını hayranlıkla izliyorum.
Elektrik faturalarında kayıp kaçak bedeli ödüyoruz.Yani şirketler, kullanmadığımız enerjinin parasını bizden tahsil ediyor.Kimsenin hakkını helal ettiğini sanmıyorum.Başkasından tahsil edemediği parayı bizim üzerimize yıkan şirketlere de,kullandığı elektriğin parasını ödemeyerek elini cebimize atan vatandaşlara da.
Yargıtay,hırsızın kullandığı kaçak enerji dürüst vatandaştan tahsil edilemez,şeklinde karar verdi.Bu karar,çok kişiyi heyecanlandırdı.Son 10 yıllık kayıp kaçak bedellerinin geri alınmasının yolu açılmıştı.
Bu heyecan uzun sürmedi.Enerji Bakanı Taner YILDIZ ve Gümrük ve Ticaret Bakanı Hayati YAZICI’dan, Ziya Paşa’nın sözünü akıllara getiren açıklama geldi.’’Kayıp kaçak bedeli maliyetin bir unsurudur.’’
Makamları itibariyle kendilerine ekonomi dersi verecek durumumuz yok.Ama tahsilat maliyet unsuru sayılmaz.Hiçbir ekonomi kitabında ve piyasada tahsilatın maliyet unsuru sayıldığını göremezsiniz. Maliyet,mala sahip olma ve hizmet üretme bedelinin toplamıdır.
Nurettin CANİKLİ’nin ilginç açıklaması devam ediyor.’’Toplam üretilen elektriğin bir maliyeti var.Bu maliyete hatların nakli sırasında oluşan ve insanların ödemediği kayıp kaçak dahil.Üretim maliyeti var. Bir de satış hasılatı var.Alacağınız var ama tahsil edemiyorsunuz.Bunu hasılata dahil etmiyorsunuz. Dolayısıyla elektriğin birim satış maliyetini hesaplarken bunları hesaba katıyorsunuz.Doğrudan kilovat saatin maliyetine dahil edilmiş olsaydı böyle bir sorun çıkmazdı.’’
‘’Başka sektörlerde de durum böyle.Tahsil edilemeyen alacak gider olarak yazılıyor.Vergi matrahından düşülüyor.Elektrik faturalarındaki kayıp kaçak bedelinde de aynı mantık uygulanıyor.’’
Ekonomi bilimi açısından felaket ötesi açıklama.Sayın Bakanın mantığından gidersek,bir müteahhit sattığı bir evin parasını tahsil edememişse,satacağı diğer evi iki kat fiyata satabilir.Öyle ya alacağı var. Tahsil edemiyor.Ya da gideceğiniz mağazalardan bilanço isteyin.Alacağı çok olan mağazalara uğramayın.Olur ya tahsil edemediği paraları malın maliyetine ilave eder.Üç kuruşluk malı beş kuruşa satabilir.
Tahsil edilemeyen alacağın vergi matrahından düşmesi ile tahsilatın başka tüketiciden yapılması arasında mantıksal bir bağ yoktur.
Öncelikli olarak vergide taraf olan devlettir.Vatandaş değil.İkinci ve önemli konu ise vergi matrahı ile ödenecek vergi arasındaki fark.
Kurumlar vergisi oranı yüzde 20’dir. Yani normal şirketler tahsil edemedikleri paranın ancak yüzde 20’sini ödeyecekleri vergiden düşebilir.Sayın bakan görüşünde ısrarlı ise kayıp kaçak bedelini faturalara yansıtmasınlar.Vergi matrahından düşsünler.Bakalım bu teklifi kabul edecek şirket var mı?
Elektrik dağıtım şirketleri kayıp kaçak bedeli altında alacaklarının tamamını tahsil etmektedir. Üstelik bu tahsilat enerjiyi kaçak kullanan ‘’hırsız ‘’ vatandaştan değil,kullandığı enerjinin parasını ödeyen dürüst vatandaştan yapılmaktadır.
Kayıp kaçak bedelinin ekonomik hiçbir açıklaması yoktur.Akılları zorlayacak ekonomik açıklama yapma çabaları boşunadır.
Lafı eğip bükmeye gerek yok.Kaçak elektrik kullanan hırsızdır.
Hırsızdan yapamadığı tahsilatı dürüst vatandaştan yapan elektrik dağıtım şirketleri adaletsizdir.
Adaletsizliğe çözüm yerine kılıf bulmaya çalışanlar basiretsizdir.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.