Samsunspor, Boluspor karşısında ağır bir yenilgi aldı. Bu yenilgi sıradan bir yenilgi değil, maçın ilk dakikasından son dakikasına kadar dikkatli bir şekilde incelendiğinde saha içinde futbolcuların ciddiyetsiz ve sorumsuz davranışları takım içinde bazı şeylerin iyi gitmediğine işaret ediyor. Aslında çok şey var söylenecek ama hak verirsiniz ki söyleyemiyoruz, yazamıyoruz. Futbolcu kardeşlerimizin iyi niyetinden hiç bir şüphemiz yok. Sakın yanlış anlaşılmasın ama Sercan kardeşime de bir iki çift sözüm olacak. Sercan kardeşim; Senin yeteneğine hiç kimsenin bir sözü olamaz. Topla inanılmaz hareketlerine şahit olduk, topa hükmedişin, bileklerine olan hakimeyetin gerçekten süper. Ama o penaltı atışı öyle mi kullanılır. Hani skor lehimize olur, iki üç fark önde oluruz da senin yaptığın o vuruş şekli gol olmasada taraftar seni hoş görürdü. Ama senin takımın mağlup durumdayken, böyle bir vuruş yapma lüksün yok. Unutma Samsunspor forması kutsaldır. Herkese nasip olmaz. Sende bu şansı yakalamış bir genç arkadaşımız olarak bu formanın sorumluluğunu yerine getirmen gerekiyor. Senin bu davranışının hiç bir affedilir yanı yok. Kendini affettirmelisin. Eğer özel sorunların varsa takımdan affını iste ve bir kaç gün dinlen. Ya da ne bileyim sorununu hocanla paylaş ve çözüm yolu aransın. Sen bu takım için çok önemlisin. Arkadaşlarının emeğine saygısızlık yaptın. Biliyorum soyunma odasında özür diledin, ama bu hareketinle Samsunspor'u çok zor durumlara sürüklediğini de bilmen gerekiyor. Seni gerçekten seviyoruz. Teknik Direktör Ercüment Coşunkundere'nin takımına acil müdahale etmesi gerekiyor. Çok kritik bir sürece girildi. Zorlu maçlar arifesinde bazı önlemlerin alınması gerekiyor. Futbolcu kardeşlerimizinde kendisine çeki düzen vermesi gerekiyor. Artık bu dakikadan sonra kümede nasıl kalırız bunların hesaplarını yapmamız gerekecek. Takımımızın Rizespor, içerde Malatya ve yine deplasmanda oynayacağımız Karabükspor maçları bizim ligdeki kaderimizi belirleyecek.