Oldukça iyi sayılabilecek bir tribün desteği varkan ne yazıkki müsabakaya Samsunspor değil, taraftarlar iyi başladı. Daha bir kaç hafta öncesine kadar yukarıların düşüncesini tasarlayan Samsunspor, şimdi aşağıların endişesini yakından hissetmeye başladı. Yukarılarının düşüncesininde suni olduğunu Boluspor karşısında görmüş olduk. Öyle bir rakiple oynadık ki bulunduğu seviyeyi hakeden; oldukça diri, koşan, pas yapan dahası neyi nerde nasıl ve ne şekilde yapacağını bilen gayet iyi bir takım. Bunun en belirgin örnekleri atılan gollerdi. İlk organize bir şekilde kenar varyasyonu ile, ikinci gol ise savunmanın tam ortasından araya atılan bir pasla, üçüncü gol uzaktan atılan bilinçli bir vuruşla ve uzatmalarda dağılan takımın yediği dördüncü gol. Açıkcası futbolda gol yapabilme şekillerinin tamamını uygulayarak deplasmandaoynar. kazanan bir Boluspor. Buraya kadar Boluspor'u kutlamak ve tebrik etmekten başka çare olamaz. Peki ya Samsunspor ne yaptı; Ne yaptığını yukarıda Boluspor'un yaptıklarında görünsede Boluspor'un neleri nasıl yaptığını seyretmekle yetinsede rakip senden daha iyi ise ve de futbolun gerektirdiklerini senden daha iyi yapıyor ise senin de bazı şeyleri yapabilme çabası içinde olmalısın. Ya yapılanlardan daha iyisini yapabilme gayretinde ya da yapılanları bozma gayreti içinde olunmalı. Ne yazık ki Samsunspor, bunlardan hiç birini seçmedi veya seçemedi. Bunun ana nedeni ne olabilir diye düşündüğümüzde neden böyle bir ağır skorla karşılaştık diye sorduğumuzda kendimiz olamadık diye düşünebiliriz. Çünkü biz daha önceki müsabakalarda (içerde-dışarda) kendi haddimizi, rakibimizi bilerek oynuyorduk örnek mi ? Yakın zamandaki Manisaspor, Kasımpaşa, Karşıyaka maçları. İşte Boluspor'un bu takımlardan fazlası vardı eksiği yoktu. Ama Samsunspor'un Boluspor maçına çıkarken önceki maçlardan eksiği vardı. Fazlası yoktu. Bu düşünce değişikliğinde sahaya yansıyamadı ve de organize bir takımla karşılaşınca kaçınılmaz farklı bir iç saha mağlubiyeti gelmiş oldu.

Umarım Samsunspor yukarılarda olan takımlarla daha önceleri oynadığı anlayışı tekrar yakalar ve kendisi gibi olur ve