Merhabalar sevgili dostlar

Siyasi partilerin genel merkezleri hem kendi gelecekleri hem de teşkilatlarının geleceklerini düşünerek İl,İlçe ve belde teşkilatlarını ona göre kurarlar.Bölgemizde yaşayan bizler olaylara ve insanlara kendi penceremizden bakarak daha fazla geniş düşünmeyerek teşkilat yapılandırmalarını kendimize göre ayarlamayı isteriz.

Kendi kafamıza göre şekillendirmeye çalıştığımız ve kurduğumuz teşkilatlarda çıkan problemleri bir türlü kendi içimizde çözemeyiz ve ağlama duvarı gibi genel merkezlere gider ağlar sızlar, kendi penceremizden gördüğümüz çok şeyi aslı var yada yok anlatırız.

Özellikle kongre süreçlerinde bir bardak suda fırtınalar kopartılır, Hiç kimse nefis muhasebesi yapmadan kendi çıkar ve menfaatleri doğrultusunda,gücü kendi ellerinde bulundurma egosuyla hareket ederler.Bu hareketlerde siyasi partilere zarar verir.

Genel Merkezler teşkilatların özellikle il teşkilatlarının nabzını çok iyi tutarlar, zira genel merkezin Anadolu'daki görünen yüzüdür .Bir nevi partinin vitrinidir İl yönetimleri ve İl başkanları.Ve genel Merkezler fırıldaklara ayak oyunlarına,yanar dönerlere,yıpranmışlara,eskilere çok fazla önem vermezler.

Siyasi Partilerin il kongreleri her zaman sancılı olmuştur. Sıkıntılı bir süreçtir aklı erende ermeyende, partili olanda olmayanda bu sürece taraf olur ortalık arap saçına döner. Bir başka partinin yöneticisi veya söz sahibi insanlar bir bakarsınız diğer partinin kongre sürecine müdahale eder.Parti içerisinde aday olmaya çalışan veya adayları beğenmeyen üst düzey yöneticilerine bir bakarsınız dün düşman oldukları ile iş birliğine giderler.Dünya görüşleri tamamen bir birine zıt insanlarla dirsek temasına geçer birlikte hareket ederler.Bir CHP'linin,MHP'linin AKPARTİ Kongresine,bir AKPARTİ'linin MHP veya CHP kongresine müdahale etme hakkı yoktur.Herkes gitsin kendi teşkilatları ile uğraşsın kimse kimsenin teşkilat yapılanmasına,yapılandırılmasına müdahale etmesin.Tabi bu hengamenin içerisinde özellikle teşkilatlardaki bazı insanların diğer oluşumlardaki insanlarla dirsek teması ve birlikteliği kendi teşkilatına zarar verir.

Bizde bir düşünce vardır ”Görev istenmez verilir”.Görev verilirse en iyi şekilde yerine getirmeye çalışırız, verilmezse de bağlı bulunduğumuz teşkilatta bir nefer gibi çalışır elimizden gelenin en iyisini yaparız. Eğer birileri bir yerde görevi çok fazla istiyorsa, bunun için ağlamadık duvar, çalmadık kapı bırakmıyorsa 40 kere düşünmek lazım. Mutlaka altında bir çapanoğlu vardır diye..

AKPARTİ Samsun İl teşkilat başkanlığı kongre sürecide sancılı bir şekilde geçiyor.Hiç kimse kusuruma bakmasın açık ve net ifade ediyorum dün görev başında olanlar bu gün tekrar aynı göreve talip olduklarında adama sormazlar mı? Sen ne yaptın da tekrar aynı göreve talipsin.Eğer dün görevde bulunanlar gerçekten çok iyi bir yönetim sergilemiş olsalardı hala görev onlarda olurdu.Teşkilatlarına ve Genel Merkezlerine sahip çıksalardı hala aynı görevi yürütürlerdi.Eskiler bir şekilde ya görevden alınmışlar yada kongrede seçimi kaybetmişler sonra tekrar ortaya çıkarak ben talibim göreve diyerek ortalığı bir birine katarlar.Hani bir laf vardır ya “Benim oğlum Bina Okur,Döner Döner Bi daha Okur”.Dön baba dönelim,başkası olmasın biz olalım.Sen ol olda kardeşim dün neden bıraktın,neden bıraktırıldın.Gidin bir aynaya bakın ne göreceksiniz kendi içinizde.Ama kimseyi kandırmadan bir nefis muhasebesi yapın kendi kendinize.Oturun bir köşeye fazla değil şöyle bir yarım saat ALLAH(C.C)'ı ve kendinizi kandırmadan bir nefis muhasebesi yapın,sonrada çıkın ortaya ben varım deyin.Bu varlığınızı ya aday olarak yada bir nefer gibi verilen görev kutsaldır anlayışı içerisinde yolunuza devam edin.

AKPARTİ Genel Merkezi Samsun'da Osman ÇETİNKAYA ile devam etme kararı vermişse diğer adayların bir nefer gibi AKPARTİ'YE gölge düşürmeden, Mahalli polemiklere,şahsi polemiklere girmeden AKPARTİ'ye ,Genel Başkan ve Başbakan Sayın Recep Tayyip ERDOĞAN'A yakışır bir biçimde çalışmalarına hizmetlerine devam etmeleri gerekir.

Sevgili dostlar birde ben olmazsam, biz olmazsak diye başlayıp görürüz o zaman partinin alacağı oyları,buradan parti oy alamaz şeklinde devam eden konuşmalar var. Şaşarım bu şekilde konuşanlara AKPARTİNİN Türkiye'de aldığı oyları siz ve sizin gibilerinin mi aldığını düşünüyorsunuz? Yoksa oyları Başbakan Recep Tayyip ERDOĞAN'IN aldığını mı? Hangisini düşünüyorsunuz ki bu şekilde konuşabiliyorsunuz.AKPARTİ'ye oy veren 10 kişiye sorsanız kime oy verdiniz diye,8 tanesi Tayyip ERDOĞANA'A 2 Tanesi AKPARTİ'YE verdim der.

Adam yorum yapıyor yazıyor çiziyor böyle böyle olmazsa Vezirköprü'den,Havza'dan, Ladik'ten,Çarşambadan oy alamazlar.Ne olmazsa alamazlarmış oyları kendi dedikleri insanlar İl Başkanı Olmazsa.Geçin Bunları biz sizin dediğiniz insanlarında Başkanlıkları döneminde alınan oyları biliyoruz.sizin adamlarınız olmadığı zamanlarda da alınan oyları biliyoruz.Siz kimi ne ile tehdit ediyorsunuz.siz olmadan da AKPARTİ Yoluna devam edecektir.Hiç Kimse kerameti kendinde sanmasın Keramet Başbakan sayın ERDOĞAN' dadır.AKPARTİ içerisinde herkes Başbakanın emrindedir.Verilen karar saygı duyarak birlik ve beraberlik içerisinde olunmalıdır.Aksi hal ve hareketler hem kişilerin kendine hemde teşkilatlarına zarar verir.

Sevgi ve Saygılarımla..

ALLAH(C.C) YAR VE YARDIMCINIZ OLSUN…