Sevgili dostlarım, kültürlü olmak öyle her babayiğidin harcı değildir. Sırf mürekkep yalamakla da kültürlü olunmuyor. Daha önceki yazımızda dansöz ifadesine bazıları "Efendim ona dansöz değil, dansör denir" diyerek itiraz etti. Kültür denince sadece magazini anlayan ve o kültüre sahip çıkan dostlarımızdan özür dileriz, dansör diyecektik hata ettik. Sayenizde dansöz ile dansör arasındaki farkı da öğrenmiş bulunduk. Böylesi bir kültür eğitimi nedeniyle ne kadar teşekkür etsek az gelir.

Efendim bu kadar mazeret beyanından sonra gelelim asıl konuya. Bizim kıvırgaç dansör dansına devam ediyor ki, sormayın gitsin. Belcağızına iki kova kömüş yoğurdu koysan, 3 dakikada Susurluk ayranı olup çıkar. Böyleleri için Necmettin Erbakan'ın meşhur bir sözü vardır, "Gulu gulu dansı" diye. KIVIRGAÇ'ın yaptığına işte öyle bir dans mı desem, yoksa Lambada dansı mı desem, bilemiyorum. Çünkü danstan, kıvırmaktan, oyana da buyana da sallamaktan, titretip yeniden sallamaktan, dairesel türü geometrik şekilleri göbekle çizmekten zerre miskal anlamam. Yalnız göbeğiyle soldan 18 derece açıyla başlayıp, sağdaki 47 derece açıyı bulup, tekrar solun 22 derecesine vurgu yaparak, ortası üçgen dairesel bir çizgiyi çizeni gördümü de anlarım ki, bu adam dans ediyor.

Efendim yönetiminde olduğu kulüpte paraya ihtiyaç duyulduğunda merdiven basamaklarını tek nefeste 3'er, 3'er atlayarak, birilerinden para istemeye giden bizim ÇAKKIDI ÇAKKIDI KIVIRGAÇ dansörümüz, işler bozulup sıkıntıya düşünce "Benim o taraklarda bezim olmaz" diyerek etrafta fink atmaya başlamış.

Vakti zamanında eşi vefat eden bir bayan, köyün hocasının yanına gitmiş. "Hocam eşim vefat etti. Cenazeyle ilgili ne gerekiyorsa yaparmısın" demiş. Hoca, "Kediye demişler ciğer var yermisin, kedi; gülmemden diyemiyorum" misali sözü hemen ele almış; "Kızım ölüm hak miras helal rahmetli alacaklarını kime vasiyet etti" demiş. Bayan sessizce "Size vasiyet etti hocam" demiş. Hoca başlamış, "Allah rahmet etsin. Nur içinde yatsın mübarek" demeye. Hoca tekrar sorusuna dönmüş ve "Kızım İslam'da ayıp yoktur. Seni kime vasiyet etti" deyince bayan utana sıkıla, "Hocam rahmetli beni de size amenet etti" demiş. Bu sözü duyan hoca keyiften 4 köşe arkasına yaslanmış, "'Rahmetullahi aleyhim ecmaîn (Allah'ın rahmeti hepimizin üzerinde olsun) Allah nuruna nur katsın." diyerek ve merakla "Peki çocukları kime bıraktı" demiş. Bayan, "Hocam onlara da sizin göz kulak olmanızı vasiyet etti" deyince, hocanın neşesi kaçmış. Hemen yaslandığı yerden irkilerek ayağa kalkmış ve "Ben öyle b..tan işlere karışmam. Bilmem ne ettiğimin nursuz herifi, başka vasiyet edecek kişi bulamadı mı" demiş.

Efendim bizim ÇAKKIDI ÇAKKIDI KIVIRGAÇ dansörümüz de aynı bu hoca gibi, başrolünü üstlendiği şatafatlı işler varken vasiyeti kabul ediyor da, iş sıkıntılı işlere gelince bayramlık ağzını açıyor. Eh ne diyelim hayırlı danslar ÇAKKIDI ÇAKKIDI. Doldur bir ayran köpüklü olsun.