Kızılay Tıp Merkezi ve sağlık politikası
4 Şubat 2010 tarihli, Samsun"un yerel gazetelerinden, Kızılay Tıp Merkezinin kapatıldığını öğrendik. Hükümetin, Kızılay Genel Merkeziyle yapmış olduğu anlaşmaya bağlı olarak kapatılmış olduğu söyleniyor. Acaba; Kızılay Genel Merkezi, Tıp Merkezlerinin kapatılması için zorlanmış mıdır? Yoksa bu merkezler zararına çalışmış olduğu için mi, kapatılmıştır? İşin burası biraz karanlık. Her şey özelleştirilirken, KTM"ler niçin kapatılsın veya devletleştirilsin?
Samsun"da Kızılay Tıp Merkezinin açılma çalışmalarını hatırlıyorum ; ne hummalı çalışmaktı o? Doğru-düzgün hizmet veremeyen Kızılay Şubesinin bir tıp merkezini işletebilmesinin hayal bile edilmediği bir dönemde, bu zor iş başarılmıştır. Bu uğurda çaba harcayan Kızılay Samsun Şube Başkanı Sayın Mustafa Keskin ve ekibini, maddi ve manevi desteği olan Samsun"luları ve onların temsilcilerini tebrik ediyorum. Hizmet süresince Kızılay Tıp Merkezinden kaliteli hizmet alan Samsun"lular da teşekkür ve dua etmektedirler. Şimdi ise, herhalde bu hizmet merkezini kapatanlara beddua ile lanet edeceklerdir.
Kasım 2003 den itibaren devletin elinde bulunan, gelir getiren bütün kamu kuruluşları özelleştirme adı altında yandaşlara peşkeş çekilirken ve bu arada sağlık alanında da özel sektöre önem verildiği söylenirken, amacı hizmet olan Kızılay Tıp Merkezinin kapatılmasının mantıkla izahı mümkün değildir. Çünkü; kamu kurumu ve kamu kurumu niteliğindeki kuruluşlardan öncelikli olarak hizmet beklenir. Bu kurumlar hizmet ederlerken, az da olsa zarar yapabilirler. Bu normaldir. Zaten, bu kuruluşlardan aşırı kar beklenmemelidir. Ancak, AKP Hükümetlerinin icraatlarında mantık aramak mantıksızlıktır. Her alanda bu çelişkileri görmek mümkündür. Özel olması gereken inşaat alanını devletleştiren Hükümetten, taraftar kayırmaktan öte bir şey beklemek hayal olur. İşte, KTM"nin kapatılması da böyle bir şeydir.
Yerelde halk adına görev yapan İl Genel Meclisinde kapatılma konusunun değerlendirilmesi gerekirdi. Bu kuruma bağış yapan insanlara sorulmalıydı. Sorulmalıydı ki, yapılacak başka hayır işlerine de gönül rahatlığıyla katkıları sağlanabilsin.
İl Genel Meclisinde MHP Grubunun bu konuyu gündem dışı konuşmalarla değerlendirme teklifine, Meclis Başkanının olumlu cevap vermediği bilgisini aldık. Bu tavır üzerine MHP"nin Çarşamba İlçesi İl Genel Meclisi Üyesinin konuşturulmaması sebebiyle, MHP Grubunun toplantı salonunu terk ettiğini öğrendik. MHP Grubunu bu hassasiyetlerinden dolayı kutluyorum. Yine basından öğrendiğimize göre, MHP"li üyelerin salonu terk etmelerinin ardından, AKP Başkan Vekili, gündem dışı söz alıp, MHP Grubunu itham ederek, yaptıklarının ahlaka aykırı olduğunu dile getirmiş ve bu Gruba hakaret etmiştir.
İl Genel meclisi Başkanı ve Başkan Vekili bilmelidir ki, T.C.Devleti, demokratik, laik ve sosyal bir Hukuk Devletidir. Demokratik Hukuk Devletinde seçimle iş başına gelen kurullarda otokratik hareket etmeye hukuk müsaade etmez. Gündem dışı konuşma hakkı muhalefet partisi temsilcisine verilmezken, iktidar partisine mensup Başkan Vekiline verilerek, milletin hakkını müdafaa etmek isteyen muhalefet partisi grubuna hakaret ettirilmesi, hem ahlaki, hem hukuki olmadığı gibi, çaresizliktir.
Samsun halkı kendi hakkını arayan İl Genel Meclisi Üyelerine, KTM"nin yapılmasında büyük katkısı olan iş adamları Cemal Yeşilyurt, Haldun Baş ve diğer hayır severlere teşekkür etmelidirler. Bir Samsun"lu olarak ben teşekkür ediyorum. Bu kurumun kapatılmasının İl Genel Meclisinde konuşulmasına dahi tahammül edemeyen Başkan ve başkan Vekilini kınıyorum.
Bu gün, Kızılay Tıp Merkezini kapatanların, gelecek seçimin ardından, eğer iktidar olurlar ise, sağlığın tamamını özelleştirme niyetinde olduklarını bilmek lazımdır. Bu ne perhiz, bu ne lahana turşusudur?
Allah (CC) insanlarımıza eziyetten hoşlananlara güç yerine anlayış ve merhamet versin. Amin.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.