KONUŞUK OLSUN DİYE
Bu söz Karadeniz insanının kıvrak zekasını ifade eder.Laf olsun torba dolsun ,deyiminin kısa ve öz anlatımıdır.
Sayın Başbakan CHP'sini eleştirmek adına geçenlerde yol parası üzerinden yüklendi.Bir başka ilginç cümlesi:Yol için gerekirse camii bile yıkarız.dedi.Dil sürçmesi olarak algılandı.Oysa ,her iki cümle bilinçli kullanıldığı gerçeği gözlerden kaçırıldı.
Yol parası meselesi angarya anlamı yüklendi.Angarya insanlık suçudur.Komünizm sisteminin vazgeçilmez bir hizmeti olarak kabul edilir.
Sayın Başbakan'ın niyeti başka.Nokta hedef CHP'yi eski Demokrat Partisi,Menderes'in 1946 seçimlerinde İnönü vesayetinde kurulan tek parti Hükümetlerine karşı kullandığı propaganda paradigmasıyla eleştirmektir.60 Kuşağı bilir. Ezan'ın Arapça aslına döndürülmesi,Ekmeğin Karneye bağlanması,çividen,gaz yağına,kaput bezinden ara ma'mül ürünlerine kadar ne varsa,yokluğu çekilen ihtiyaç maddelerinin halk üzerinde bıraktığı seferberlik krizinin olumsuz etkilerini istismar ederek,-dönemin ağır şartlarını kullanarak CHP iktidarını itibarsızlaştırma gayretidir. Varlık vergisi ve Yol parası siyasi çekişmenin omurgasını oluşturmuştur.
Halbuki,bugünkü Kılıçdaroğlu 'un başkanlığındaki CHP; ne Tek parti döneminin,ne İnönü'nün ve ne de Ecevit'in yeni CHP'si DEĞİLDİR.Üstelik geçen 90 yıllık süreçte ,ne SİYASİ PARTİLER,ne toplum ,ne demokrasi kültürü aynıdır.Ve ne Türkiye o günkü Türkiye'dir.Baykal operasyonundan sonraki CHP ; o günkü CHP de değildir.Kaldı ki,AKP seçim stratejistleri Yol Parası üzerinden kendilerine siyasi rant elde etmeleri pek anlamlı değildir.?40'lı dönemlerde; daha ana rahminde bile olmayan bugünün seçmenlerinde nasıl bir siyasi algı oluşturabilir?
El cevap: Laf olsun,torba dolsun!..
Nedir yol parası diye sözü edilen ve de ajite edilen sorun,pek çoğumuzun ezberini bozacak bir olay değildir.Yeni Türkiye Cumhuriyetine yol yapılması gerekiyor.Devlet Duyunu Umumiye'den yeni kurtuluyor.Millet harap ve bitap düşmüş.Toprak ekilemiyor.Makine yok.Tohum yok.Ulaşım ağı yeni kuruluyor.Deniyor ki vatandaşa,köyüne yapılacak yol inşaatında çalışacaksın Çalışmazsan yerine çalışanın günlüğünü ödeyeceksin. Kurtuluş savaşında cephedeki askerin çorabını,çarığını evindeki bir çift hayvanının tekini veren bu millet, kendi yol inşaatında çalışmasın mı?Ne var bunda. Millet,fabrikalarda harıl harıl çalışıyordu.Tarlalar gürül gürül sulanıyor.ürünler silolara doluyordu da işinden gücünden mi alı konuldu?
Adama demezler mi,bedelli askerlik yapandan ne parası aldın?Şimdi 600 bin asker kaçağını niye arıyorsun?Elini cebine sokuyorsun?Af etmiyorsun?Diye sorsa cevabı merak edilmez mi?
Bugün vergisini namusuyla- zamanında- verenin yanında olmayan,sürekli aflarla taviz veren yönetimler; kaytaran,yasal boşluk arayan,kaçıran,sosyal adaleti sağlayamayan zihniyetler bu milli sorumluluk projesini anlayamazlar.
Hani hep okullarda Alman /Japon mucizesinden söz edilirdi.Örnekler verilirdi.O ülkeler savaşın hasarını ortadan kaldırmak için -yıllarca -fazla mesai yaptıkları anlatılır.Bir mucizeden söz edilir. Ama hiçbir Alman,Japon siyasetçi milletine sizi angarya çalıştırdılar;çalışmayanı hapis yatırdılar demedi.Aksine marşlar ve müzik yayınları eşliğinde çalışanlar fabrikalarda motive ettiler.
Şimdi :1999 depreminin üzerinden 13 yıl geçti.Hala vergisi alınıyor mu?ÖTV'yi sadece zengin mi veriyor?KDV'yi yoksulun ihtiyaçlarında mı sıfır,zenginin mi? 50 yıl sonra biri çıkıp :Ey millet senin paranla köprü yapıldı.Yol yapıldı.Giriş-Çıkışlara Deli Dumrul gişeleri kuruldu para vermeyeni geçirtmiyorlar deseler haksızlar mı?
Açın ödediğimiz su faturalarını, kullandığınız kadar- kazık pardon- atık ödeniyor.Şimdi,Allah'ın suyunu musluktan akıtmak için yıllardır ödenen paralarla yapılan hizmeti amorti edemedi mi?i dese haksız mı?
Siyaset böyle bir şey.Yol için cami yıkarız,diyenler sanki olmamış gibi laf çarpıyor.Canik'te Belediye-evleri Oduncular camii yıkıldı.Kaç kişinin umurunda oldu?Hem de bu iktidar zamanında ,kendi partili Belediyesi döneminde yıkıldı .
Bunları neden söyler bir siyasetçi :Laf olsun torba dolsun.Konuşuk olsun diye.Bana göre ;Yeni şeyler söylemek lazım cancağızım,diyemeyenlerin toplumda algı tutulması yaratmak için baş vurdukları bir siyasi manevradır.
Karadenizli Temel, İdris'e sormuş:Ula İdris,bıldır ölen eşek duruyor mu?Temel demiş:Ula idris,aklini mi yiturdun. Bıldır ölen eşek,durur mi?Niye sordun,oni?Hiç .Konuşuk olsun ,diye.
Hem sosyal barıştan,hem siyasi barıştan dem vuracaksınız, sonra kalkıp geçmişle hesaplaşma adına siyasi tarihsel rekabetin muhataplarının olmadığı bir ortamda; eksik bilgi ve ithamlarla bir dönemi yargılayacaksınız.Tarihi siyasetçiler yazmaya kalkarsa olacağı budur.Oy hesabı ile oduncu, kömürcü siyasi karar mevkiinde olabilir.Ancak tarihi yargılamak onun haddi olamaz.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.