Elinde silah tutup, ülkenin kaderiyle oynamaya yeltenenleri sonuna kadar lanetleyeceğiz!..

Ne eli kanlı teröristleri, “başını” yada “ayaklarını” “kutsayacak”!..

Ne de “belayı” başımıza saranları baş tacı edecek hiç değiliz elbette!..

Ama bedenimize gelip yapışan “çıbanı” da kökünden kazımak için irade konulmalı!..

Bu iradeyi koyanlara “yol” göstermek, “akıl” vermektir, tarihin yüklediği sorumluluk!..

Dahası “kararlarına” “tesir edecek” hamlelerle öncü olmaktır, millet bilinci!..

Pire için yorgan yakan..

“İstemezükçü” yaklaşımla..

Deyim yerindeyse kuru kuru muhalefet etmekle olmaz!..

Karşıya geçip küfür etmekle hiç olmaz!

*

Hangi konudan söz ettiğimiz açık!..

Sözümüz, sürecin siyasi ve sivil aktörlerinedir şüphesiz…

Eleştiri varsa..Öneri de olmalı!..

Sövgü varsa..övgü de olmalı!..

Omuz vererek..Taşın altına el koyarak!..

Türkiye, bu badirenin,  yüz bin yıllık “devlet aklı” ve “tecrübesiyle” üstesinden gelecektir, inancımız tamdır!..

*

Süreçte, tarihi ve milli rolü olanlar, adeta bir komedi oyunun “kostümleri” içindeler!..

Millet tiyatroya gitmiyor, niye gitsin ki!..

Ülkenin en hayati konusunda biraraya gelemeyenler, ne zaman hangi konuda biraraya gelecekler merak ediyoruz!..

*

Bakıyorsunuz..

Karşı karşıya i-miş- gibiler!..

Ortak paydaları çözümsüzlük!..

Sorun ve çözümsüzlük temel politikalarını oluşturuyor!..

Çözüm olsun mu hayır!..

Aman çözüm olmasın!..

Neden?..

Çözüm olursa..

Aç kalırız!..

Niye?..

Ambarlarımız boşalır!..

Nolur?..

Beslenemeyiz!..

Sonuç:

Ölürüz!…

E, ama Türkiye ölüyor!..

……………….!

Diğerleri  çözebilecek mi?

Orası karanlık!..

Ama hiç olmazsa karanlığa küfretmemeyi öğrenmeye çalışıyorlar..

Aydınlatmak adına  mum yakmaya çalışıyorlar..

Kötümü?..

“Mumu yakmayın” diyenlerin politik  ambarlarına bir  bakın…

Sürdükleri hangi tarlanın ekinini hasat ediyorlar?..

*

“Yaşasın savaş”, öylemi?!..

*

Bu mudur?!..