KUMRAL BİR YAZI
KUMRAL BİR YAZI
Kumral bir şiir söyle Kestane bakışla bakıyor olsun Abuk sabukluklarımı da bağışla varsın
Kumral bir şiir de Deyiver gözlerin kadar içrek Derin ve paylaşılmaz Azıcık karanlık Yüzünün mâsumiyetine hapsolmuş Kumral bir şiir söyle De bana kumral bir şiir
Suskun kalabilirim Konuşuyorum yine de Duyarsan sesim Duymazsan hiç
Kumral bir şiir söyle Yüzün kadar pürüzsüz Ve mâsumâne
[gözyaşını daraya koy. iki kefeye de. neresi ağır gelir? ve neresi ağrır bir kalbin? ruhunu hizâda tut. ağla, iki kefeye de...
sonra, kalbinden bir parça koy... eski hatıraları da geçmişinden; geçmişten geçmeden sırala... gidenlere aldırmadan,kalanları tutarak, bırakmayarak... daraya koy kalbini. yıka gözyaşınla.]
[Anladım! Ben bu akılsız başı, örse koymalıyım. Hangi çekiçle dövmeliyim, bunu bilmiyorum. Hatta akılsız kalbi mi örse koymalıyım? Bunu da bilmiyorum.
İçimin ücrâsına dokunan nedir? Bunu da bilmiyorum. Yine de örste ezilmeli bir şeyler, bunu biliyorum.
Belki de kalpdir silindirle ezilmesi gereken!] |
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.