Bundan tam 15 yıl önce ,bir takım tahrikler sonucu 37 kişinin ölümüyle sonuçlanan madımak oteli yangını hala gizemini koruyor. Bu olayın her yıl dönümünde bazı çevreler bilinen ,müzmin göndermelerini yapmaktan geri durmuyorlar.Bu yıl da aynısı oldu ve bir çok ilde olduğu gibi Samsun"da da değişik etkinliklerle toplumun hassas dengelerinin aşındırılması suretiyle kınandı. Her şeyden önce,her ne suretle olursa olsun 37 kişinin öldürülmesini kabullenmemiz ve olağan görmemiz mümkün değildir.Orda öldürülen canlar bizim canlarımız ve kanayan yara bizim yaramız.Ama olayı ısrarla bir yerlere havale etmek nedense bir türlü vazgeçemediğimiz hastalığımızdır. 2 Temmuz günü yine bazı sivil toplum örgütleri ve siyasi teşkilatlar toplandılar, gericiliğe ,ortaçağa ,yobazlığa ve karanlığa savaş açtılar.Kavram kargaşası olmazsa aslında savaş açılacak, karanlıklar, cahillikler ve bağnazlıklardır.Hepimizin karanlığa güneş adına savaş verme zorunluluğu vardır. Fakat bu toplumda ,gericilikle,ortaçağla ve yobazlıkla ne anlatılmaya çalışıldığı herkes tarafından pekala bilinmektedir.Bunu dillendirenler de bundan maksadın ne olduğunun çok iyi farkındadırlar.Kelime oyunlarıyla,her türlü anlaşılmaya müsait yaklaşımlarla dile getirilirken,""kızım sana diyorum gelinim sen anla ""mantığıyla hareket ettiklerinin düşüncesindeyim. Yıllardır birlik ve beraberlik içinde yaşayan Anadolu insanı ,tahrikvari yaklaşımlar ve değişik oyunlarla birbirine düşürülmek isteniyor ve maalesef bazı kurumlar da buna zemin hazırlıyor.İşin içinde kasıt olup olmadığını düşünce okuma yöntemiyle bilme şansımız yok maalesef. İşin garibi; aynı yıl içinde ve madımak olayından 3 gün sonra Erzincan"ın Kemaliye ilçesine bağlı Başbağlar köyünde 33 kişinin hunharca katledildiği elim bir terör olayı yaşandı.Bu katliamın failleri bunca yıl geçmesine rağmen yakalanamadı.Madımak olayını her fırsatta dile getirip ölen insanlar üzerinden politika yapanlar Başbağlar katliamını hiç hatırlamıyorlar.Bu,çifte standart değil midir.Yoksa Madımak"tan Bağbağlar görünmüyor mu ? Madımak bu ülkenin bir sorunu da Başbağlar katliamı bizim sorunumuz ve kanayan yaramız değil mi ?Bir köy komple imha edildi ve malum sivil toplum örgütlerinden herhangi bir ses olmadığı gibi bildiğim ve duyduğum bir kınama da olmadı. Biz, toplum olarak böyle çifte standartlı yaklaşımlarla birlik ve beraberliğimizi perçinlemek şöyle dursun daha çok ayrılıkları derinleştiriyoruz. Ayrıca Madımak olayı ile ilgili olarak son zamanlarda farklı yorumlar da yapılmaktadır.Derin devletin ve Ergenekon örgütünün olayla bağlantılı olduğunu dile getiren yazar ve çizerler vardır. Her yönüyle muamma olma özelliğini koruyan ve sis perdesi hala üzerinde olan Madımak yangını ile ilgisi olmadığını ifade eden bir çok kişi suçlu muamelesi gördü ve yıllarca cezaevinde yattı. Bütün ayrıntılarıyla ortaya çıkma şansı hiç olmayacak Madımak olaylarının gerçek failleri mutlaka bir yerlerde adalete hesap verecektir.Ama Başbağlar, masum ve mahzun mu kalacak ? Tabiî ki asla ….Herkesin ve her şeyin en ince ayrıntısına kadar hesabının sorulacağı bir günde onlar da mutlaka hatırlanacaktır… Unutmamak lazımdır ki ;eden mutlaka bulacaktır….