Medet ya mevta!!!

Eskiden padişahlar, krallar bir sorunları  oldu mu kahinleri /müneccimleri çağırır ,onlardan akıl alırlardı.Savaşa karar vereceklerse fikirlerine başvurulurdu..

Rivayet edilir ki Osmanlının gerileme dönemi Padişahları ,Avrupa karşısında yenilmelerinin sebebini ,kralların yanındaki müneccimlere bağladıkları söylenir.O yüzden bizim Sultanlarımız  da müneccim tutsak mı,diye düşünür olmuşlar.

Bazı siyasetçilerimiz istikballerini “Medyum”a danışarak ,onların telkiniyle siyaset kurguladıklarını medyadan öğrenmiştik.

Dahası, TSK mensubu bazı rütbelilerin, Kuvvet komutanı olup olmayacaklarını,

falcıdan(!) öğrenmek için kapı aşındırdıklarını ,cin seanslarına katıldıkları gazete sayfalarına düşmüştü.

Her dönemde  böylesi abuk sabuk işler  olmuyor değil .Siyasi liderlerin içersinde böyle meraklıların olduğu sır değil.

Son zamanlarda dirilerden umudunu kesmiş,”Mevta “inayetine muhtaç siyasetçilere  sıkça rastlanır oldu. Hükümeti kurar kurmaz ,yurtdışında ,”Nazım Hikmet”"in mezarını ziyaret eden ve hayır duasını esirgemeyen,hatta kabrini nakiller şereflendiren siyasilere tanık olmadık mı? Kültürden sorumlu bir Bakan"ın bile bu kervana katıldığı cümle alemin malumu.

Son olarak Ana Muhalefet lideri K. Kılıçdaroğlu  da Avrupa seyahatinde türkücü Ahmet Kaya"nın,sinemacı Yılmaz Güney"in mezarlarını ziyaret ederek taziyede bulundu.Siyasette bir ”Mevta Açılımı “mı başladı ,diye insanın aklına gelmiyor değil.Sağlığında kıymeti bilinmeyen, ölümünün ardından def çalar  gibi alkışlarla uğurlanmayanlar,musalla taşında namazı  “nasıl bilirdiniz “temennisi ile uğurlanan mevtalar, pek kıymettar oldular.

Daha çiçeği burnunda Diyanet İşleri Başkanımız ,geçtiğimiz  Bayramda eski Diyanet İşleri Başkanlarının kabirlerini ziyarette bulunması ,bir teamül haline gelirse yandık ki ne yandık.

Bir düşünsenize ,kabinesini yeni kurmuş bir Başbakan"ın kamaralar eşliğinde  Eski Başbakanlardan  ;mesela ,rahmetli Nihat Erim"i ziyaret ettiğini..Ne diyecekler başucunda ?Ya da ona ne soracaklar.?.Alacağı cevap,belli.”Ey kardeşim! Bak Türkiye"de herkes faili meçhul cinayetlerden bahsediyor.Dosyalar açılıyor.Onlarca yıl önce suikastlara uğramış ,ölmüş Başbakanların katil veya katilleri araştırılıyor,bu olayları araştırmak için komisyonlar kuruluyor.Onca zaman ve mesai harcanıyor.Yahu.Bir Allahın kulu çıkıp ,bu ülkede bir Nihat Erim Hoca vardı.Yolda geçerken araba çarpmadı,hain bir pusuda canımı aldılar.Bunu bir merak edip ,mezarımın başında bir tek laf edilmedi.Diyeceğini duyar gibiyim.

Ha.ASALSAN" daki meçhul ölümleri saklı tutuyorum….Bunların hepsi gerçek ve derin gibi..

Konumuza dönersek , Seçimlerden ,mevta taraftarlarından oy tırtıklamak için “Komedi dükkanı” na malzeme çıkacak işler yapılıyor.Tam yeri geldi. Araya bir fıkra yerleştirelim.

“Bekri Mustafa yalpalaya yalpalaya giderken yolu Karacaahmet mezarlığına düşer.Bakar ki eller üstünde bir cenaze getirilmektedir.Hoca aranmış bulunamamıştır..Şehit kabul edilmiş, yıkanmadan kefenlenmiştir..Ama gömülmesi,talkın verilmesi gerekir..Bizim cemaat sakalı bir karış uzamış Bekri"yi görünce ,aradıkları Hocayı bulmanın sevinciyle yolunu çevirirler:”.Hocam eline ayağına düştük.Bu mevtaya bir talkın  veriver. ”Olmaz! Derse de dinletemez.Çaresiz kabul eder.Vecibeler yerine getirilir.Baş ucuna taşı/tahtası dikilir.Sıra talkına gelmiştir.Bekri cemaatten birinin bastonunu kaptığı gibi ,”Ey Erenler!Sizin işiniz bitti.Sıra bende.Gidebilirsiniz.Deyince cemaat geri çekilir.Bekri"yi uzaktan takip ederler.Bekri Mustafa, mezara  döner, bir şeyler mırıldar.Eğilir, kabir toprağına kulak dayar.Birkaç saniye sonra kalkar ,cemaatin yanına gelir.Merakla sorarlar Bekri"ye :”Hayrola Hoca"m, rahmetli  bir şeyler mi söyledi ?Deyince Bekri:Meraklanmayın ,dedim ki Ey Mevta,sana öte alemde, bu dünyadan haber sorarlarsa dersin ki , memleketin ahvali tıkırında Bekri Mustafa İmam oldu,talkın verdirir,varın ötesini siz düşünün,dedim.”

Bu bağlamda Kültür Bakanlarının ilk ziyaret adresi Rahmetli Ahmet Taner Kışlalı olacak değil(!)En münasibi “Dümbüllü İsmail”in kabri ,ya da “Nasrettin Hoca”"nın türbesi olmalı diye düşünüyorum.

Gülmeye hasret bir toplum olduk.Bayramları ağız tadı ile kutlayamaz olduk.Birbirimize gülmeyi ,güldürmeyi öğrenmeliyiz.Sürekli çatışmak,gerginlik,kamplaşma ,canımıza yetti.

Şu yaşananlara bakar mısınız?Memleketin dirilerinden ümit kesmiş siyasetçiler ,çocuk sahibi olmak için yatırlara koşan insancıklardan bir farkı olması gerekmez mi?

Bidatlere bel bağlamış olanlara ters gelebilir.Öyle de olsa “Medet ya Mevta!!  “diye kefenden post çıkarmak akla ziyan bir davranıştır..

Yapılması gereken, vicdani hesaplaşma,müteveffanın  fikirleri, eserleri, iyi/kötü yaptıkları ,sevap ve günahları ile toplumu yüzleştirmektir.Siyasetçinin işi mezarlıkta olmamalı..

 

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Hasan Anayol Arşivi
SON YAZILAR