Memleket manzaraları

*Adam doğuştan  hırt, ama kendisine sorarsanız süzme Avrupalı. Çıktığı kabuğu beğenmiyor. Ve yine zannedersiniz ki, bilmem hangi Avrupa ülkesinde işçi değil de, o ülkenin parlamentosunda baş danışmanlık yapıyor.
Boynunda yular zinciri kalınlığında altın zincir ucunda  eşek nalı büyüklüğünde madalyon. Üzerinde beyaz atlet fanila kıllı omuzlarını sergiliyor. Kıçında dallı güllü bir şort ayağında beyaz çorap(!) ve terlik.
Altında öküzlere yaraşır biçimde motifiye  edilmiş,orijinalliğinden eser kalmamış yabancı plakalı bir araç , camlar açık bangır, bangır  “cıs-tak"lı” bir müzik çalıyor.Etraftan gelen, kim bu garabet misali bakışları ise imrenme zannediyor…
Öküz"ü azam  kendisini Avrupalı zannediyor da, acaba Avrupalı bunu ne zannediyor?


*Çoğu Kentler"de Belediyelerin de zaman, zaman festival adı altında organize ettikleri açık hava konserleri yapılıyor. Turistik bölgelerde antik açık hava tiyatrolarında veya özel mekanlarda yapılan konserler ücretli, Belediyelerin organize ettikleri meydan konserleri ise malumunuz beleş…
İster beleş, ister paralı olsun ben bu yaz konserlerini ikiye ayırıyorum. 1)Dinlenenler, 2)Tepişilenler.
Bakınız üç bin kişilik antik tiyatro tıklım, tıklım dolu dinleyiciler sakin ve uslu, sanatçıyla coşuyorlar şarkılara eşlik ediyorlar .Bir güzel vakit geçiriyorlar, ne hırlaşma var nede dalaşma…
Yine bakınız, meydan konserlerinde  ahali birbirinin sırtında barikatları aşma çapasında ,güvenlikle ahali arasında bir itiş kakış. Ayılanlar bayılanlar yumruklaşanlar, ambulansa taşınanlar…
Yalnız dikkat ettim, kavga çıkan konserlerde ki türkücüler hep aynı bu sanatçıların söylediği türküler de mutlaka bir sihir var ki dinleyici halkımızın gözü dönüyor ve azgınlaşıyor.
Acaba sanatçılar mı farklı, yoksa dinleyiciler mi?

 

Önceki ve Sonraki Yazılar
Arşivi
SON YAZILAR