Ey menfaat sen nelere kadirsin.Birbirlerine Türkiye Büyük Millet Meclisi gibi kutsal bir mekanın içinde ana avrat sövenleri , hiçbir konuda anlaşamayanları anında birleştirdi.
Sözde demokrasimizin Meclise taşıdığı vekillerin milletimizi asla temsil etmediğini biliyoruz.Onlar her ne kadar,'' bizler seçilmişleriz dese de '', seçilmişler olmadıklarını, liderler tarafından atandıklarını her fırsatta ispat ettiler,milletimize.
Liderlerin sözünden çıkamayan , şahsi fikirleri olmayan , olsa da bir daha ki seçimde halim nice olur korkusu ile ağzını açamayanlar kendilerine özel kanunlar çıkarmaya devam ediyor.
Bu milletin kendileri üzerinde büyük hakları vardır.Bu dünyada alamayacağız bu hakkı belki.Ama büyüklerimizin bir sözü var.''Bu dünyanın bir de altı var.'' Bu dünyanın altında elbet bu haklar alınacaktır.
Muhalefet saflarında dokunulmazlıklar ve millet vekillerine tanınan ayrıcalıklar kaldırılmalı diyen her parti , iktidara geldiğinde tam tersini yapmakta , daha fazla ayrıcalığı nasıl sağlarım , telaşına düşmektedir.
İki yıla yakın zamandır yeni anayasa üzerinde anlaşamayan ,her fırsatta sövdükleri darbe anayasası ile bizi yönetmeye devam edenler, konu menfaat olunca birleşmekte hiç zorlanmadı.Menfaat deyince yanlış anlamayın.Millet menfaati değil , kişisel menfaat.
AK Parti , CHP , MHP ve BDP.Bu dört partiyi hiçbir güç bir araya getiremez.Şahsi menfaatler dışında. Dört parti tek vücut oldu.Milletvekillerinin haklarını genişletiyor.Yasa teklifi Meclis Başkanlığına sunuldu.
Milletvekillerinin araçlarına trafikte ceza kesilemeyecek.Ve geçiş üstünlüğü sağlanacak.Bu teklife en çok trafik polislerinin sevineceğini düşünüyorum.Zaten fiiliyatta vekil araçlarına ceza kesemiyorlardı. İçlerinden görevini layıkıyla yapmak isteyen bir polis çıkar  ve ceza kesmeye kalkışırsa  , '' sen benim kim olduğumu biliyor musun?'' repliği ile karşılaşıyordu. Artık bu sahneyi yaşamayacaklar.Çünkü ceza kesme yetkileri olmayacak.
Protokolde ön sıralarda yer alacaklar.Egoları tatmin olacak.Seçilmişler önde olmalı diyecekler. Atanmış olduklarını bile bile.Türkiye demokrasisinde seçilmiş bir tek kişi vardır, üç lider dışında.O da muhtardır.Hiç bir siyasi partiye dayanmadan , hiçbir lider tarafından atanmayan ,gerçek seçilmişler.
Eski milletvekilleri ve dışarıdan atanmış bakanlara silah ruhsatı alma imkanı verecekler.Silahlanmaya karşı bir insanım.O yüzden sadece eskilere değil , görev başında olan vekillere  bile silah verilmemelidir. Silah askerin ve polisin görev yapması için gerekli bir araçtır.Bu iki kesimden başka hiç kimse de olmamalıdır.
Eski milletvekilleri ve bakanlara ömür boyu diplomatik pasaport taşıma hakkı verilecek.Üstelik sadece kendilerine değil , eşlerine ve yirmi beş yaşını aşmamış çocuklarına da.Utanmasalar yedi sülale diyecekler.Kazara bir kere Meclis ' e girmeyi başarmışsanız hem kendi hayatınızı hem de ailenizin  hayatını kurtarmış olacaksınız.
Vefat eden ve Ankara dışında defnedilecek olan vekillerin cenaze törenleri valilikler tarafından organize edilecek.Sessiz sedasız gitmek yakışmaz ne de olsa.
 Birkaç ayrıcalık daha var.Değerli vekillerimizin hiç hak etmedikleri halde kendilerine layık gördükleri. Ama hem kendi sinirimi hem de okuyucunun sinirini bozmamak için bu kadarını yazmak yeterli.
Ne olacak bu emeklilikte yaşa takılanların durumu mu , diyorsunuz. Kanun geriye doğru işletilerek hakkınız gasp edilmiş.Kimin umurunda.
Sıra millete geldiği zaman para yok.Hem siz vekil misiniz , sorununuz çözülsün…