Yeni bir yıla girdik, artık 365 gün boyunca 2022 tarihini kullanacağız. Geçmiş yıllar gibi; kederli sevinçli, gülerek ağlayarak, acısıyla tatlısıyla bir yıl daha yaşayacağız. Yıllar; zamanı ifade ederken, bir taraftan da ömrün ne kadar geçtiğini de anlatmaktadır. Her insan içinde yaşadığı tarihe bakarak ne kadar zamandır dünyada olduğunu bilir ama ne kadar zaman daha dünyada kalacağını bilemez buna rağmen gelecekle ilgili bir hesap yapmasına da, yaşadığı yılların toplamı bir ölçü oluşturur. 2021 yılından 2022 yılına geçerken tarihi bir zaman dilimi olan gece 00.00 saatinin hangi hal üzere olduğunun gelecek yılın yaşanmasına her hangi bir etkisi ve katkısı söz konusu değildir. Bunu; hem tecrübelerden, hem de inanç değerlerimizden dolayı bilmekteyiz. Bir önceki gece ile bir sonraki gecenin birbirinden farklı olması ancak ibadetle geçirilmesi halinde sağlanabilir. Muhasebe ve muhakeme ile geçirilmiş bir gece; gelecek günlerin şekillenmesinde etken ve etkili olacaktır.

2020 ve 2021 yılları; dünya siyasetinde, ticaretinde, idaresinde ve sosyal hayatında bir çok değişikliklerin ve yeniliklerin olduğu zaman olarak tarihe geçmiştir. Özellikle Koronavirüs; bu yılların tarihine damgasını vurmuştur. Hayatını ve sağlığını kaybedenler olduğu gibi, ticaretini ve pozisyonunu kaybedenlerin de olduğu bir dönem yaşanmıştır. Tüm insanlığın ilahi bir terapiden geçtiği bu iki yılın acısıyla, kederiyle 2022 yılına girmiş olduk. Pandemi sürecinin ne kadar devam edeceği bilinmezken, üretilen aşıların sağlayacağı rahatlıkla hayatın normalleşeceğini, kurallara riayet edilerek bir süre daha Pandeminin korkusuyla yaşanacaktır. İbadet hayatını dahi kökten etkileyen Koronavirs’lü yılların; geleceği nasıl şekillendireceği veya geleceğin şekillenmesinde ne gibi etkilere sahip olacağı henüz belli değildir.

Koronavirüs; camilerde cemaatle kılınan namazların saf düzeninden, hac ve umre ibadetinin yapılmasına kadar, teravih ve bayram namazlarının evde kılınmasından zekat ibadetinin kimlerle verileceğine kadar temel ibadetlerin uygulanmasında bir takım ihtiyat tedbirlerinin alınmasına neden olmuştur. Bu tedbirlerin bir kısmı yumuşatılarak devam ederken, hac ve umre gibi ibadetlerin süreci henüz netlik kazanmamış, Kudüs ziyareti gibi dini konulu turizm hizmetleri de henüz başlatılamamıştır. İç ve dış turizm’de beklenen açılım ve talepler henüz istenen seviyeye ve akışa ulaşmamıştır. 2022 yılı ikinci yarısından itibaren normalleşme sürecinin başlayacağı ümit edilirken, bu beklentiye uygun olarak hazırlıklar da yapılmaktadır. 2022 yılının yeniliklere açılımı olan bir zaman süreci olacağına inanmakta ve öyle ümit etmekteyiz. Bu ümitle ama tedbirlerle birlikte yeni döneme herkes kendi hazırlığını yaparak girmiştir.

2022 yılı ülkemiz açısından da çok önemlidir. 2023 yılının arefesi de olan 2022 yılı, ülkemizin gelecek yüz yılının şekillenmesiyle ilgili koordinatların oluşturulup, atılacağı bir yıl olacaktır. Bunun için de; hem içerden, hem de dışardan ülkemiz üzerinde bir çok zorlamalar oluşturulmaya çalışılacak, gelecek yüz yılın koordinatlarının dini ve milli değerler üzerinden olmaması için yoğun baskılar yapılacaktır. Cumhuriyetimizin kuruluşunun üzerinden geçen yüz yıllık tecrübeye dayalı ve bağlı olarak oluşturulacak yeni yüz yılın koordinatlarıyla; evlatlarımıza ve torunlarımıza daha müreffeh, özgür ve güzel bir ülke bırakılacaktır. 2022 yılına merhaba derken; İnsanlığa ve İslam alemine göz yaşı ve kandan uzak, barış ve sevgiyle dolu bir gelecek temenni ediyoruz. Bunun için de; hem kavli, hem de fiili dualarımızı sunuyoruz. Güle güle 2021… Merhaba 2022… Herkese hayırlar diliyorum.