Kurban; yaklaşmaktır;

Yakın olma çabasıdır… özlemidir.

Halilürrahman olma arzusudur.

Kurban, Yaradanımıza kurban olmaktır;

Zatı için kurban olmaktır; boğazlanmaktır.

Boğazlanmak…

Feryad etmek…

 Yüce Mevla ile Bir olmak… Bütün olmaktır.

Bir ve Bütün olmak için kanını akıtmaktır.

Hz İbrahim'e kadar insanı kurban etmekti;

Akrabadan… aşiretten bir kurban vermekti…

Aşiret adına bir kurban vermekti.

Aşiretin veya akrabanın bütününü kurtarmaktı.

Kurban ibadeti, Mevla'ya kulluk şuuruyla yakınlaşmak;

rızasına kavuşmak…

tazim ve teslimiyet görevini yerine getirmektir.

Hıristiyanlıkta da var;

insanların asl günahına karşı

İsa'nın çarmıha gerilerek kurban edilmesi var.

Evet, bugün Kurban Bayramı.

Dün sabah namazından itibaren başlayıp,

bayramın dördüncü günü ikindi vaktine kadar

23 vakitte farz namazlardan sonra

kadın-erkek herkes 'Teşrik Tekbirleri' getiriyoruz.

Sedalar, feryattır… iniltidir.

ufuk ufuk kainatı ihata etmek…

şerha şerha gönülleri fethetmek…

atlastan ibrişimle mukaddes mekanları gergeflemek…

buram buram müstesna zamanları mübarekleştirmek…

nakış nakış atmosferimizi ziynetleştirmektir.

Bayram günleri...

Diyanet İşleri Başkanı zuyufurrrahman oldu;

Akşam Arafat Dağı'na çıktı;

Yüce Mevlasının misafiri oldu.

Kanal 7'den… Kanal 24'ten naklen verdi.

Mevlaya yakarışlarını… Dualarını…

Aktı gözlerden yaşlar!

hüzün mecrasında;

Nemlenen gözlerden yanaklara süzülen damlalar…

buruk dillerin titrek dudaklarından dökülen;

'Allahu Ekber, Allahu Ekber, Bismillahi Allahu Ekber'

Tekbirleri şahlandı.

kesilen kurbanlıkların maddesi değil,

yalnız niyetlerin… ihlasların…

duaların… takvaların helezon bir aşk...

istiğrakla arzdan arşa kavuştuğu Bayram günleri...

Kurbanlıkların ne etleri…

ne de kanları Allah'a ulaşacaktır.

Allah'a varacak olan ancak sizin;

O'nun için yaptığınız gösterişten uzak;

 Ameldir… ibadettir...

De ki: Namazım…

Kurbanım… hayatım… ölümüm…

alemlerin Rabbi Allah içindir.

Kurbanlarını bizzat kesen!

keserek ümmetine öğütleyen!

Öğreten… belleten yüce peygamberimiz;

'Ey insanlar;

Kurban kesiniz!

onun kanı karşılığında sevap ümit ediniz.

Zira kan, her ne kadar yere düşerse de,

hakikatte Allah'ın himayesine düşer.

Kim gönül hoşluğu ile Allah'tan sevap umarak

 kurbanını keserse,

onun için ateşten bir perde olur.

İmkanı olduğu halde kurban kesmeyen kimse

bizim namazgahımıza yaklaşmasın.'

Herkes konuşsun!

kim ne derse desin;

müminler bin dört yüz seneden beri

kendine özgü hikmet ve ibretleriyle uygulanan kurban!

fermanı budur; sürecek!

Hayvana kıyma!

Mehmetçik Vakfı'na bağış yap! derler.

'yeni uçuk ve de buçuk söylemlere'

hiç mi hiç aldırış etmeyerek…

hatta kulak tıkayarak…

Yüce Rabbimiz;

Sevinci… saadeti…

Selameti… kardeşliği…

yağmur misali sağanak sağanak İslam alemine yağdırsın!

kuraklıktan kavrulan gönülleri ıslatsın!

pelteleşen duygu ve düşünceleri…

kaditleşen ve çirozlaşan ruhları tevazu ikliminde yumuşatsın!

voltajı yüksek ideallere… zirvelere…

yücelere ulaştırsın!

Necip Fazıl diyor ki:

Ak saçlı başını alıp eline,

Kara hülyalara dal anneciğim!

O titrek kalbini bahtın yeline,

Bir ince tüy gibi sal anneciğim!

Sanma bir gün geçer bu karanlıklar,

Gecenin ardında yine gece var;

Çocuklar hıçkırır, anneler ağlar,

Yaşlı gözlerinle kal anneciğim!

Gözlerinde aksi bir derin hiçin,

Kanadın yayılmış, çırpınmak için;

Bu kış yolculuk var, diyorsa için,

Beni de beraber al anneciğim!...

Kurban Bayramınız mübarek olsun!..