Emperyalist HAÇLI batılı ülklrin yüzyıllardır kullandığı bir yöntemde MİSYONERLİK’tir. 

Şu günlerde gündemde olan DARBE ve iktidarları değiştirip kendi adamlarını iş başına geçirerek o ülkeleri SOYMAK için yapılan girişimlrin MADURA üzerindeki uygulanması görülmektedir.

Bir kısım entellerin, Müslümanlığı irtica, gericilik, bağnazlık olarak görüp, Dinsiz ligi, İlericilik, Batıcılık ve Modernlik olarak kabullenmeleri, Laik’liği bu işe paravan yaparak, manasını dahi idrak etmeden, ŞERİAT HAKKINDA, kendilerini dinsiz edecek, ileri geri konuşmalar yaparak ortaya çıkmaları, değişik konu ve olaylarla görülmektedir.

Konumuza ışık tutacak, bir İTİRAF’I sütunlarıma taşıyarak konuyu aktarmakta fayda gördüm.

Müslüman bir ailenin çocuğu iken, Misyonerlerin ağına düşerek Hrıstiyan olan, Tarsus’ta Protestan Kilisesi Pastörlüğü’ (papaz.kilisede yönetici) ne, kadar yükselen İLKER ÇINAR’IN ,29.01.2005 deki Flaş TV. de Hulki Ceviz oğlu’ nun programındaki İTİRAF ları, tarihi bir vesika olarak dikkat çekicidir.

“Görevimiz Müslümanlara sempatik yaklaşmaktı. Onlarda aşağılık duygusu yaratarak, Hıristiyanlığı kabul ettirme metodunu da uyguluyorduk.

… Seni seviyorum demek, ihtiyacı olan için en iyi yoldur. Zaafları, bilgisizliği de kullanıyorduk. Bak batı ilerlemiş. . . Annen, baban dinine bağlı kalabilir, Sen çağdaş insansın, inanma.

. . . Konser grupları getiriyorduk. Orada anket yapılır. Konseri beğendin mi ? Bir daha gelir misin, gibi sorular. Adres alınır. Sonra da peşi bırakılmaz artık, Kamp düzenliyorduk, İhtiyaçları karşılıyorduk.

Bir kişi de Hıristiyan olsa, Amerika bayram yapıyor. Tehlike ciddi. Türkiye’nin yarısına hitap ediyorlar.  Misyonerler bürokratlarla komşuluk ediyor, samimiyet kurmaya çabalıyorlar.

Beni düşünmeye sevk eden şey, misyonerlik kisvesi altında, bölücülük yapılmasıydı. Türkiye üzerinde oynanan oyuna tahammül edemezdim. Öyle entrikalar var ki, ardında haçlı seferleri duruyor. Dağıtılan kitaplarda haritaları görürsünüz… amaç için her aracı kullanıyorlar. Misyonerliğin amacı milleti bölmek. Vaat edilmiş toprakları yine alacağız demekteler.

. . . Emirler yurtdışından geliyor. Emir gelir, biz uygularız. Asıl amaç Doğu bölgemizi koparmak. Aleviler ve Kürtler üzerinde çalışıyorlar. Bir haber de gelmişti. Alevi ve Kürt toplumunda çalışırken zorluk çekiyorsanız bu zorlukları bildirin diye. Ne gerekiyorsa gönderiyorlar. Para lazımsa para, bina lazımsa bina verirler. Ben Kama ile çalışıyordum. Maaşımı, Chicago’dan alıyordum.

Amaç Pazar oluşturmak, Hıristiyan çoğalırsa Pazar büyüyecek, EV KİLİSELERİ var. Hepsi ruhsatsız. Türkiye yanlış bir şey yaparsa onlara göre ABD. Avrupa bizim aracılığımızla derhal haberdar olur. CASUSLUK bu. Ben korsan kiliseydim. Ama Konsolos benimle irtibat kuruyordu. –( isim veriyor) Kürtler ve solcular üzerinde çalışıyor. Tarihi eser kaçakçılığı da yapılıyor. Tarihi ev alıp parça parça kaçırıyorlar. SOKAK ÇOCUKLARINI DEVŞİRİP KULLANIYORLAR. . . . Dini öne sürerek dini duygusu gelişmemiş insanlarımızı kullanıyorlar. Yeni bir jenerasyon yaratıyorlar. Her türlü harcamayı yapabiliyorlar. . . Tarsus ta 5 bin İncil dağıttık. Ev ev dolaştık, okul okul dolaştık. . . Ortada akla hayale gelmeyen büyük bir entrika dönüyor. İstenen yalnızca işin ruhsal boyutu değil. İşin içinde etnoğrafik yapının, insanların karakterinin, kültürünün değiştirilmesi var. İnsanların bakış açışı değiştiriliyor. İnsanlar farklı bir kalıba sokuluyor. Bu hizmeti sürdüremezdim. Zinciri kırdım. 

Ben Türkiye’de misyonerlerin yetiştirdiği 10 önemli adamdan biriydim. En az 100 profesörden ders aldım. İncil okulunu bitirdim. - . . . Bunlar kimseyi sevmiyor, seviyor görünüyor, Sevgiyi bizi yok etmek için kullanıyorlar. Bunlar sahtekâr.

“İsmet İnönü’nün Misyonerlik Okullarına tepkisi. Antep cıvarında Amerikan mektepleri, kolejleri vardır. (Lanet olsun! Sesleri) Bu Amerikan kolejleri bugün Fransızların üssülharekesidir.(hareket üssüdür)Bizim canımızı yakmak ve ahalimizi öldürmek için, Amerikan mekteplerini üssülhareke ittihaz (kabul) ediyorlar. Taarruz ederler  ve oraya top yerleştirirler, ambar olarak kullanırlar. Hasılı mektep değil, memleketimiz içinde bir kale olarak inşa olunmuş zan edilir. (İsmet İnönü TBMM.1920)  Dün ne ise bugünde aynı olan faaliyetlere dikkat etmek, milli bir görevdir.

 (Devamı var)