MİZAHIMIZA TAKILAN HÜKÜMET
Bizler ve dünya insanı, çeşitli olaylar karşısında anlatım zorluğu çekerler, bundan dolayı normal anlatımın dışına çıkarak olayları dolaylı ve mizahi yoldan, temsilen anlatırlar.
Mizah ile anlatılan yaşamdan kareler ve olaylar güldürü şeklinde aktarıldığında, genel bir anlatımı ve toplumcu bir hicivi, aynı zamanda genel bir öğretiyi kapsar. İnsanlara güldürü şeklinde sunulan iyi ve kötü, zararlı ve zararsız olayları en kolay biçimde böyle edebi sohbetler halinde ulaştırırız. Olayları kıssadan hisse ahlaka, iyiye güzele, teşvik eder ve kötü şeylerden uzaklaştırırız.
Bizde olduğu gibi dünyada da bu böyledir. Son günlerde, kendisini diğer partilerden daha dindar ve de ahlaki konumda olduğunu sıkça dile getiren AKP nin hiç de öyle olmadığı anlaşılmış ve toplumumuzun zekası harekete geçmiştir. Bakan ve oğulları düzeyinde yolsuzluk, usulsüzlük ve nüfuz kullanımı ile yargıya taşınması toplumumuzda anlatılırken yine unutulmayacak bir fıkra bizleri hem güldürmekte hem de düşündürmektedir. Teşbihte hata olmaz diyerek başlayalım;
" Köyün birinde camiye bir hırsız dadanır. Ayakkabılıklardan ayakkabılar çalınır. Köylüler namaza durduğunda ve İmam "Allahüekber" dediğinde hırsız harekete geçiyor, cemaatin beğendiği ayakkabılarından alıp kaçıyormuş. Bir türlü yakalanamıyormuş. Fakat birgün ayakkabısı çalınanlardan birisi namaza durmamış ve hırsızı yakalamak için camide bir kenara pusuya yatmış. Sonunda Hoca "Allahüekber" deyip cemaat namaza durduğunda hırsız ortaya çıkmış ve ayakkabılardan beğendiğini alırken suçüstü yakalanmış.
Cemaat toplanmış ve karar vermişler ;"hırsızı teslim etmeyelim cezasını biz verelim " demişler. Hırsızı İmam yapmaya karar vermişler. Böylelikle hem İmana gelir, hem gözümüzün önünde olur.
Ve hırsız "İmam" yaparlar. Gel zaman git zaman, köyden ayrılıp gurbete giden bir köylü köye dönmüş, aklına ilk gelen İmam yaptıkları hırsız olmuş ve bir sohbet sırasında sormuş köylülerine "İmam yaptığımız arkadaşın durumu nasıl, huyundan vazgeçti mi, imana geldimi?" demiş.
"Ne gezer.. İmana gelmesine geldi de bir süre sonra yine hırsızlıklar artarak başladı." demiş. Başlarına geleni anlatmış.
Arkadaşı "Bizim hırsız İmamlığa devam ediyor, etmesine de; gözümüzün önünde ama huylu huyundan vazgeçmiyor." diyor. Ve devam ediyor; "İmam, iki hırsız tutmuş, onlara çaldırtıyor ve paylaşıyormuş. Kendisi de Cemaate Cuma vaazlarında ve sohbetlerde "Hırsızlık günahtır, kul hakkı yiyenlerin kabir azabı şiddetli olacaktır" diyormuş.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.