Yorucu bir iş günü akşamı eve dönünce, yemek sonrası en büyük zevkimiz nedir? Ya televizyonun karşısına geçip takıldığımız diziyi izlemek ya da çalışma odamızda günlük gazete veya kitap okumaktır.
 İşte tam bu aşamada, önemsemediğimiz ve de dekoratif amaçlı astığımız avize veya abajurun verdiği ışık aydınlatmayı doğru yapmayabilir. Buda kısa sürede gözlerimizi rahatsız edebilir. Böylece de okuduğumuz kitaptan, seyrettiğimiz televizyondan bir zevk alamayız.
Okurken veya incelik gerektiren işleri-elişi dokuma, dikiş gibi vs.- yaparken oturduğumuz yer yeterli derecede aydınlık olmalı ve ışıkta çalıştığımız alana odaklanmalıdır. Işık kaynağı odamızı yeterince aydınlatsa bile dikkatlice yapılması gereken işlere uygun olmayabilir. Yaşı gereği veya hastalık dolayısıyla yakını görememe problemi olanlar için bölgesel aydınlatma daha çok faydalıdır. Ayrıca göz kuruluğu rahatsızlığı olanlara da bu sefer bölgesel aydınlatma zarar verip gözü yorabilir. Tüm bu nedenlerden dolayı, çalıştığımız yerin genelini doğru bir şekilde aydınlatmalıyız.

“AYDINLATMA DEKORATİF Mİ OLMALI? OYSA GÖZ VE TEN RENGİ AÇIK OLANLAR IŞIĞA KARŞI DAHA HASSASTIRLAR. BUDA DAHA ÇOK GÖZ KAMAŞMASI PROBLEMİ OLACAĞI ANLAMINA GELİR. BUNUN İÇİNDE, IŞIKLANDIRMAYI DOĞRU BİR ŞEKİLDE YAPMAMIZ GEREKMEKTEDİR. GÖZLERİMİZİN KISA SÜREDE YORULMASINI ENGELLEMEK İSTİYORSAK DA İŞ VE OKUMA LAMBAMIZI OTURUŞ ŞEKLİMİZE GÖRE AYARLAMAMIZ GEREKİYOR.”

 Okurken veya ince iş yaparken -el işi dokuma veya dikiş- oturduğumuz yer yeterli derecede aydınlık olmalı ve ışıkta çalıştığımız alana odaklanmalıdır. Işık kaynağı odamızı yeterince aydınlatsa bile dikkatlice yapılması geren işlere uygun olmayabilir. Yaşı gereği veya hastalık dolayısıyla yakını görmeme problemi olanlar için bölgesel aydınlatma daha çok faydalıdır. Ama göz kuruluğu rahatsızlığı olanlara da bu sefer bölgesel aydınlatma zarar verip gözü yorabilir. Bunun içinde çalıştığımız yerin genelini doğru aydınlatmalıyız.
 Gözlerimizin sağlığı için en uygun aydınlatma, güneşin doğal ışığına benzer kırmızı ve sarı oranındaki ışıklandırmadır. “DAYLIGHT”  dediğimiz Türkçesi “GÜN IŞIĞI”.Sağlıklı olmasına rağmen, ışığın sarımtırak olmasından dolayı tüketicinin pek sevmediği bir ışık tonudur.
 Çok sık kullanılan flüorsan armatür ışıkları, yapısı nedeniyle saniye de defalarca yanıp söner ama göz bunu algılamaz, dolayısıyla da anlayamaz. Işık devamlı yanıyor gibidir. Belki farkında olmayız ama gözlerimizi kısa sürede yorar. Tüm bunları göz önünde bulundurursak, aydınlatma konusundaki tercihimizi; Gözümüzü yormayan halojen lambalar veya eski tip ampullerle yapılan aydınlatmadan yana kullanmalıyız.
 Açık ten ve göz rengi ışığa karşı çok daha hassastır. Bu da göz kamaşma problemini peşinde getirebilir. Onun için ışıklandırmayı oturuş şeklimize göre yapmalıyız. Çalıştığımız alana veya okuduğumuz yazıya gölge düşmemeli. Onu da lambaya yön vererek yapabiliriz. Hangi elimizi kullanıyorsak ışık ters taraftan gelmeli. Işık; sağ eli kullanıyorsak sol taraftan, sol eli kullanıyorsak da sağ taraftan vurmalıdır.
 Eskiden beri çoğu aile televizyonu, ışığı kapatarak veya az ışıkta izler. Oysa televizyonu seyrederken ve bilgisayar başındayken aydınlatma direkt gözümüze gelmeyecek bir şekilde, ekranın arkasından, yanlarından veya üstünden yapılmalıdır.
 Her şey gönlünüzce olması dileğimle, ışıksız ve sevgisiz kalmayın.
 SEVGİLERİMLE.