NÛR’U MUHAMMEDİ (1)
TEFEKKÜR
Dursen ÖZALEMDAR
NÛR’U MUHAMMEDİ (1)
Peygamberimiz Hz.Muhammed (s.a.v.) nin nubuvvet nuru, hikmetli bir olayla gelişmiştir. Bu anlatımın sahibi, Peygamberimiz in dedesi Abbas b.Abdülmuttalib’tir.
Bir kış yolculugunda, yolumuz Yemen’e düştü. Ben Yahudi bir âlimin misafiri oldum. Zebur’a da inanan Ehli Kitab’tan bir bu adam bana: “Beyefendi kimlerden ? diye sordu. Ben; “kureys’ten “ dedim. “Kureys’ten kimlerden ?” diye sordu. “Haşim oğullarından.” Dedim. “Ey Abdülmuttalib, vucudunda bazı yerlere bakmama müsaade eder misin ?” dedi. Ben de ; “Avret mahallim dışında evet bakabilirsin.” Dedim. Burun deliklerimden birini eliyle açarak içine baktı, sonra da diğerine baktı ve şöyle dedi.
“Şehâdet ederim ki bir elinde mülk, bir elinde nübüvvet vardır. Biz bunu Zühre oğullarında biliyorduk. Bu nasıl olur !” dedi. “Bilmiyorum” dedim. “Senin bir Şâa’n var mı ?” dedi. “Şâa ne” dedim. “Eş,hanım” dedi. “Şimdilik hayır” dedim. O da ; “Döndüğünde Zühreoğullarından biriyle evlen!” dedi.
Abdülmuttalib Mekke’ye döndüğünde , Zühreoğullarından Hâle binti Vübeyb b.Abdülmenaf b. Zühre ile evlendi. Bu kadından Hz.Hamza ve Safiyye dünyaya geldi. Oğlu Abdullah’ı da yine Zühre oğullarından Amine binti Vehb’le evlendirdi. O da Resulullah sallalahu aleyhi ve sellem’i doğurdu. Hâle’nin babası Vüheyb ile Amine’nin babası Vehb kardeştiler. Bunun üzerine Kureyş halkı ; “Abdullah, babası Abdülmuttalib’i geçti” demişlerdi. Çünkü Amine Resulullah’ı dünyaya getirecekti.
Hz.Âdem’den başlayarak devirlerden devirlere, en iffetli aileden, en namuslu aileye, babadan oğla intikal ede ede gelen o Nûr, en son mevlid gecesi vucut sahnesinde varlık bulmuştu.
“Peygamberimizin babası Abdullah, kurban olmaktan kurtulduktan sonra, babası Abdülmuttalib’le gelirken yolda Beni Esed b.Abdiluzâ kabilesinden bir kadının yanından geçti. Bu kadın Kuteyte binti Nevfel b.Esed b.Abdüluzzâ b. KUSAY idi. Aynı zamanda Hristiyan âlimi VARAK b. NEVFEL’in kız kardeşi olan Kuteyle el-Esediyye, bir rivayette ismi Rukiyye, Abdullah’ın alnındaki nuru görmüştü. Bu kadın hristiyan olan ağabeyi Varaka’nın zaman zaman; “Bu milletten bir peygamber çıkacaktır, O nun Peygamberlik delillerinden birisi de babasının alnında bir nurun bulunmasıdır.” Dediğini biliyordu. Ya da Abdullah’ın bir peygamber babası olacağı o kadına ilham olunmuştu.
Devamı 2.de.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.