Helal olsun,Öcalan,PKK ve Kürt sorunu'nun çözümünü kamuoyunun dikkatlerine sunmuş. Artık, Anaların gözyaşı dinecek,Ülkeye huzur ve sukünet gelecek,teröre milyar dolarlar akmayacak.30 yıl önce “üç- beş çapulcu”nun eşkiya başı (!) “Anadolu ve Mezopotamya 'nın tam demokratikleşmesi” adını verdiği siyaset dersini “İmralı Tutanakları'ndan okuduk. Adam,sapına kadar “sayın!”ı hakediyor. Başımızdakilere “Mektupla Siyaset dersi “ veriyor.Kim derdi , uçaktan inerken , dili tutulan Adam ,“Benim de anam Türk'tü” tekmilinden sonra ,kalkacak “İslamcıların 40 yıllık rüyasını gerçekleştiren Benim” diyecek. Ve “Biz ,AKP'ye iktidarı altın tepside sunduk”diye büyük laflar edecek.Muhalefetten ıslık sesi duysa kıyametler koparan ekran Tantanacıları nasıl sus pus oldular!”Kendini düzene satmış,kendini rezil etmiş” diye İktidar partisi vekilini yerin dibine batırdı. Şimdi ,Öcalan'ın ambalajlanıp neden teslim edildiğinin sebebini anladınız mı?İdam edilmediğini de . Adam sade kürtl halkını değil,tüm Ortadoğu halklarını kurtarıyor!.Karayılan'ın elindeki rehineleri bir sözü ile serbest bıraktırabiliyor.Nerde “One Münit” şakşakçıları!...

Bundan böyle ,PKK terör örgütüu ,suç örgütü sayamazsınız.O ki Barış sürecinin muhatabı,Kürt sorunun ayrılmaz parçası İmralıya meşruiyet kazandırdınız.Ağzınızla kuş tutsanız kimseyi inandıramazsınız.Tutanaklardaki ifadeler bunun açık kanıtdır.Tek tek sıralıyor. “Silah bırakma “ çekilme koşulunu. “..çekilen gerillanın yerine Jitem'i,korucuları yerleştiremezsin..Hakikat komisyonu veya Akil adamlar kontrolünde “köylere geri dönüş”olacak.”diyor.Demek, Mele'lerle yapılan toplantılar boşuna değil.Mektupla siyaset dersine devam ediyor.Yalnız bir ifade var,kafa karıştıran.”Şu anda ipleri elinde tutanlar,Parça önderliğindeki Türkiye'nin rolünü değiştirdiler. K.Irak'a verdiler. “ Yani ,M.Barzani'ye.K.Irak'ta Barzani Kürt devleti kuruldu.Bu yeni bir bilgi değil. İlkin,1993 yılında infaz edilen Jitemci A.Cem Ersever,”İtirafları”nda haber vermişti.İpleri elinde tutanların ABD' olduğunu söylemişti.Öcalan da Florida'dan,Utah'dan söz ediyor.Bu da yeni değil. Ama ,kendi arkasındaki küresel güçleri es geçiyor.Onları da biz söyleyelim:İngiltere,Fransa,Almanya ve Suriye.İşte kanıtı : Yıl ,09.12.1919 :Amiral Sir F.Robeck'ten Lord Curzon'a yazılan mektuptan alıntı.”...Mr.Hohler Kürt meselesi hakkında Kürt lideri olan Şeyh Sait Abdülkadir Paşay'la görüştü. Kürtler bütün ümitlerini İngiliz Hükümeti'ne bağlamış durumdalar(Şimdi ABD..?)Bu ara Mustafa Kemal gittikçe tehlikeli olmaya başlıyor.İngiliz kuvvetleri Mustafa Kemal'e karşı kullanmak için her parayı ödemeye hazırdırlar.(Türkiye'nin Etnik Yapısı,Necdet Pekmezci,s 364.)Bir kanıt daha. Tarih, 12.9.1919 Başbakan Damat Ferit Paşa ve İngiltere Hükümeti adına M.Fresrer ve H.N.Churchill arasında imzalanan “gizli”anlaşmadan iki önemli madde:

Madde 3.Türkiye ,bağımsız bir Kürdistan kurulmasına karşı koymaz.

Madde 6.Türkiye ,Kıbrıs ve Mısır üzerindeki bütün istemlerinden vazgeçer.

(Prof.A.Haluk Çay,Her yönüyle Kürt Dosyası sf.379)

O zamandan bu zamana Cumhuriyetle,Türkle ,Türklükle,Musatafa Kemalle,İstiklal savaşına karşı olan -dahili ve harici bedhahları-düşünün,bugüne güncelleyiniz.Bakın bakalım hangi emperyal güç odaklarının aktörleri ile yüzleşeceksiniz.40 yıllık rüya/hayal nasıl gerçek olmuş?

İplerin elinde olduğu söylenen, Türkiye'yi,Türklüğü hasım gören Batı,Sevr'cilerle birlikte hala topyekün savaştalar.30 yıllık “Kürdistancı terör”ile mücadelede yeni bir kırılma yaşanıyor. Terör korkusu toplum hayatının tüm yönünü kuşatmış.Çıkarcı gruplar,medya sürekli beyin yıkama amelesi uyguluyor.Ajitasyon ve istismar ögeleri sloganlaşmış .Halk şaşkın ve kararsız ,tüm milli değerlerhorlanmış,etnik kimlikler hortlamış,Muhalefet partilerine oy verenler “İslami “kavramlarla itibarsızlaştırılmış,aykırı ve farklı düşünenler linç korkusuyla baskılanmış “Ne olacaksa olsun...yeter ki kan dursun..”gibi teslimiyet tavrı zalim ve hainlere meşruiyet alanı kazandırmış ,böyle bir dönemeçten geçiyoruz.

Tanzimattan beri Batı'nın planlı ve kararlı bir şekilde Türk devletini yok etme arzusundan asla vaz geçmediğini bir kere daha anlıyoruz.Zaten Öcalan, tarihsel gelişim içersinde“Meşrutiyet, Cumhuriyet, 1950 çok partili hayata geçişten sonra daha önemli ve derinlikli “Yepyeni bir Cumhuriyet”e dönüşümden söz ediyor.Kimileri buna “Kabuk değiştirme “algısı ile bakıyor.Onun için “Başkanlık”sistemine sıcak bakıyor.ABD'deki gibi olmalı ,diyorÖcalan.(ABD 'de eyalet sistemi var)Biz ,Tayyip Bey'in başkanlığını destekleriz ,bir Başkanlık ittifakına girebiliriz diyor.Ön koşul. Türksüz, geçmişle bağı koparılmış,gayrı milli ,Yeni bir Anayasa;Referandum kaydı şartıyla.Teoride ABD tipi başkanlık ama ilerde Irak tipi yönetim olabilir..Öcalan'ın “Altın tepsi”de bir başka sunumu.Şimdi,gıcıklığına bir sorum var. Türkiye Cumhuriyeti'nin 2013 Yılı bütçesi ,neden “Merkezi Hükümet Bütçesi”adını taşıyor?...