ONUR MESELESİ
Diyanet İşleri Başkanlığı'nın bazı özel gün ve haftalarda dini mesajları sloganlaştırarak afişe etmesi taktirle izleniyor.Sözgelişi ,Kutlu Doğum Haftası nedeniyle camii kapılarına ,bilborglara astırılan afişlerdeki O'nunla Onurlandık..cümlesi , Alemlere rahmet olarak gönderilen Kainatın Efendisi'ne ümmeti olmanın şerefini hatırlatması onur verici..
Aynı Kurumun Başkanı'nın Diyarbakır'da Sürece ilişkin ifadelerinden anlaşılan o ki, Akil insanlara özenmiş,tartışma yaratacak,gereksiz/ilgisiz dini telmihlerle,benzetmelerle kamuoyunun zihnini karıştırmış..
Laik Cumhuriyet düzeninde ,Din'in devlete bağlı,Hükümet emrinde olduğu varsayılsa da Diyanet, bir anlamda siyasi iradenin emrinde hareket etmiştir.Diyanet aracılığı ile Devletin/ Hükümetin emrine verilen Dinin, ülkedeki farklı dini düşünce ve değişik inanç sistemlerine neden kayıtsız kaldığının cevabı anlaşılıyor.
İslam Dini'nin beşeri sistemlerin, ideolojik kalıpların emrinde ve hizmetinde olması Baascılık değil midir?Humeyni şiiliği ile Taliban rejiminden ne farkı var?Bahattin Karakoç ne güzel söylemiş:
Kapı ar kapısı değil;kar kapısıymış !../ Ahlakı esastan çıkardılar..
Başkan'ın Kutlu Doğum Haftasıbahanesiyle Diyarbakır'da yapmış olduğu konuşmada verdiği İslamı referans örneği; Hırkayı yere sermek ve içine kırılan onurları koymakderken,acaba o hırka kimin,hırkası? Hırka-yı Saadet mi? Veysel Karani'ninki mi?
Onurları kırılanlar kim?Kimler :O'nunla Onurlandık sloganına mazhar oluyormuş?Eli kanlı teröristler mi? Bebek,çocuk ayırt etmeden cinayet işleyen katiller güruhu mu?Yollara mayın döşeyen, asker/sivil,polis ayırt etmeden kalleşçe katledenler mi?Ya,okul basıp ,yol kesen, yatırımları engelleyen,devlet adamlarını dağa kaçıran,kaçakcı taifesi,yoksul hakkı yiyenler mi onuru kırılmışlar?Şehidimizin son örtüsü, şanlı Bayrağımızı yakan Bayraksızlar mı?
Fitne-yi Kübra'nın izini Yüce Türk milletinin kaderinde arayanlar ,yanlış adresteler.Kan çanağına el bandırıp İntikam!...İntikam !.diye yemin eden hainlere ,cesaret verirken,helalleşmek adına yeryüzünde bozgunculuk çıkarmayan bir insanı öldürürse bütün insanları öldürmüş gibi olur. (Maide:32.)hükmünü yok sayamazlar..
Bin yıllık kardeşlik son on yıldır çatırdıyor..Türkiye Cumhuriyeti'nin onurlu bireyleri olmanın haklı gururunu taşıyamayanlara arka çıkılması onurlu bir davranış olamaz.
Mesela ,GDO'lu prinçleri ithal ederek,ithal edilmesinde ihmal ve kusuru olanlar,olayın vahametini kavramayanlar, umursamayanlar,halkın sağlığı ile oynayanlar,ekranlardan alay edenler,bilim ve akıl dışı mazeret üreterek, görevini kötüye kullananlar,bir vakitler,radyasyonlu çay olayında yaşadıklarımıza benzer tavrı sergileyenler,devlet gücünü ve iktidar erkini arkasına alarak siyasi nüfuz kullanarak halkı kandıranlar,hala makam koltuklarında oturabiliyorsa,yastığa baş koydukta rahat rahat uyuyabiliyorsa ,dili varıp yanlıştan dönme erdemliliğini gösterebiliyorsa, Onurlarına bir sözümüz olamaz.
Lakin,Benim adım Hurşit ,sen söyle sen işit!...Ya da Buradan aşağı Kasımpaşa !diyorsa ve susuyorsa ,o zaman başka!..
Tereciye tere satmak gibi olmasın,Diyanet İşleri Başkanı'nın Diyarbakır'daki sözleri Haricilerin mızrak ucuna taktıkları:La hükmü illallahhükmünden ne farkı var?Yine Aralarında Allah'ın indirdiği hükümlere göre hükmet ve onların dileklerine (hevalarına )uyma .Allah'ın sana indirdiği hükümlerin bazısından seni saptıracaklardan çekil!(Maide:49).(Diyanetin kendi mealinden alıntı.) Allah'ın indirdiği hükümleri tebliğ ile görevli bir akademisyen/ulemadan,beklediğimiz onurlu tavrı bu olmalıdır.Nefsaniyetten kaynaklanan gerçeğe dayanmayan isteklere tabi olma! uyarısı, Oysa, hırkanın içini doldurulanları Necip Fazıl Zindandan Mehmed'e Mektupta ne güzel tanımlamış! Olanlarla ne güzel benzeşiyor!
Zindan iki hece Mehmedim lafta /Baba katiliyle Baban bir safta!..
Hırkanın içine konulacak onur,eğer ,fasıktan ise kırıntısını bulmak, boşuna umutlanmaktır.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.