PARALELCİ HAŞHAŞİ DARBESİ !
15 temmuz 2016 akşamı Haşhaşi darbe girişiminden bu yana, medyadan ve halk arasından gelen muhtelif bilgilerde, önceki darbelere rahmet okutacak bir katliam yaşanmıştır.
Fatih Sultan Mehmet Han zamanından beri Çandarlı Halil gibilere uzanan bu çıbanlar, günümüze kadar gelmiştir. Türkün tarihinde bu gibi sinsi virüsler hep olagelmiştir.
Biz 1960 darbesini, 1971 muhtırasını, 1980 darbesini, 1998 post modern darbesini yaşamış gazeteciyiz. Ama hiçbir darbe girişiminde Gazi Meclis, Emniyet Müdürlüğü ve diğer kurum ve kuruluşlar bombalanmamıştı. Halka F16 larla, tanklarla, helikopterlerle ateş açılmamıştı. Kendi koruma ve yaveri tarafından kafasına silah dayanarak hiçbir komutan esir alınmamıştı. Her geçen saatte bizleri hayrete düşüren inanılmaz gerçek acılar trajedilerin dehşeti ile sarsılmaya devam ediyoruz. Tıpkı, Deprem sonrası süregelen artçı depremler gibi, sallanmaya devam ediyoruz.
Bana kalırsa bu yalnız FETÖ taraftarı değil, PKK, Ateist ve diğer marjinal gruplarında birlikte hareket ettikleri bir isyan, bir katliamlı darbe ve bir kalkışmadır.
Bu kadar başarılı General, Albay, Astsubay nasıl olurda bu kâbusu yaşar ve yaşatırlar anlamak mümkün değil. Kendi halkına karşı bu öldüresiye darbeye nasıl girişirler? Öyle zor bir karar anındayız ki. Yıllarını vatan savunmasına feda eden bu komutanlar nasıl olurda böylesi çocukça, daha doğrusu aptalca ve desteksiz, emir komuta zincirini koparmış olarak böyle sonu hazin olacağı, ta başından belli olan bir yanlışa bir hıyanete gireler?
Cumhurbaşkanının kaldığı otele bombalar yağdırıldığında, istedikleri gerçekleşseydi, şimdi bu ülke ne halde olurdu düşünmek bile istemiyorum. Cumhurbaşkanı hal edildiğinde, Komutanlar esir edildiğinde, devlet kurumları, emniyet, hava alanları, TBMM darbe aldığında, memlekette yağmalar, soygunlar başını alıp gitmekle kalmaz, halk bankadaki üç beş kuruşunu bile çekemez olacaktı. Bu karmaşada bizleri hangi ülkeler vuracak ve işgal edecekti, vatanıma kimlerin bayrağı asılacaktı bilemem.
Cumhurbaşkanı Bodrumdan hareket etmeden önce görüntülü cep telefonundan halkımızı meydanlara, hava alanlarına dolmamızı, isterken, meclisteki vekillerinin meydanlar yerine sığınaklara doluşmasını da anlamış değilim. Buna Baş komutan da kızabilir.
Dünyada eşi ve benzeri olmayan bir halk direnişi, bunu pratiğe sokan bir Başkomutan’ın feraset ve gayreti ile bu haşhaşi darbesi yirmi dört saat geçmeden püskürtülmüş, müsebbipleri göz altılar sonrası tutuklanmaya başlamışlardır. Daha da tutuklamalar beklenmektedir. Bu bulanık havadan çabuk çıkmamız, toparlanmamız lazım. Reis’in dediği gibi ” gevşemeye gelmez!” Bu boşluktan istifade ederek tüm terörist virüsler yeniden yuvalanmaya, sabotajlara, teröre girişebilirler, aman dikkat.
Bu darbe girişiminde bulunanlar bir aptallık yapmışlardır, ancak, bunların hayatları sönerken, suçsuz, masum eşleri ve evlatlarının perişan olmaları ihtimaline üzülüyorum. Bir üzüntümde aldığı emir ya da aldatılarak görevlendirilen ana kuzusu mehmetçiğin başını gövdesinden ayıran ışıd ruhlu bazı Vandalların bu katliamlarına.
Halk meydanlarda Demokrasi nöbetinde. Milletimizi, Cumhur başkanımızı, Hükümetimi, askerimizi, polisimizi ve de Özel harekâtçılarımızı yürekten kutluyoruz. Yunanistan’a kaçan korkakların iadesi ve helikopterimizin verilmesi konusunda komşumuzun yakın ilgi ve duyarlılığına teşekkür ediyoruz. Yalandan geçmiş olsun dileklerinde bulunan yalancı müttefik ve ülkelere inanmıyoruz!.
Ülkeme büyük geçmiş olsun. 15 temmuz Demokrasi bayramımız hayrlı olsun. SEN MEMLEKETİMİZİ EZANSIZ, BAYRAKSIZ, MÜSLÜMANSIZ, ORDUSUZ, POLİSSİZ, VATANSEVERSİZ, BAŞSIZ BIRAKMA ALLAH’IM…
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.