Türkiye; hırsızların gaspçıların, tinercilerin ayyaşların sarhoşların, cinsi sapık ve tecavüzcülerin, sokak kabadayılarının, jiletçilerin, bıçakçıların, trafik canavarlarının, düğün ve spor magandalarının, güpe gündüz cinsel taciz yapanların azgın fiiliyatını gerçekleştirdiği  bir ülke sanki!!!
İşte buna benzer bir olay geçenlerde bir tiner bağımlısı olduğu tespit edilen bir genç, İstanbul"un göbeğinde istiklal caddesinde bir alman turist yanında bayan arkadaşı olduğu halde tüm insanların gözleri önünde hunharca bıçak darbeleriyle öldürülüyor.
Zanlı yakalandığında neden öldürdün? Diye sorulduğunda,”bin lira istedim vermedi bende bıçakladım” diyor. Böylesine korkusuzca ve sadistçe davranış sergileyen nice merhametsiz ve haysiyet yoksunlarını, hangi hukuk sistemiyle savunacaksınız?
Nice nitelikli ve örgütlü hırsızlık, gasp, soygun, adam yaralama, kız kaçırma, taciz ve tecavüzler, mekân basma, araç yakma, lastik kesme, arsızlık ve edepsizliklerle, Ülke insanının canına tak ettiren ve her türlü terör estiren bu çetelere karşı yasalarımız ve kanunlarımız neden caydırıcı değil?
İnsan hayatının çok ucuza gittiği bir dönem yaşıyoruz.
Sokaklarımız potansiyel suçlularla dolu.
Sen yakala adliyeye sevk et, tutuksuz yargılanmak üzere sal veya arka kapıdan çıkart. Tabii ki olacağı budur. Cezalar caydırıcı ve cezaevleri ıslah edici değilse, tabii ki sonuç ta bu olacak.
Geçtiğimiz günlerde Ankara"da “kutsal damacana operasyonu” adıyla çökertilen bir hırsızlık çetesi;
50 civarında villadan 5 milyon liralık soygun yapmakla suçlanmakta. Çete zanlıları Bu işi zevk için yaptıklarını, soydukları evlere, “Paylaşmak güzeldir” notu bıraktıkları ortaya çıkıyor.
“5 kişilik Çete; Çankaya Beysukent OR-AN Bilkent Angora evleri gibi lüks semtlerdeki, Hâkim savcı emniyet müdürleri ve emekli paşaların evlerini soyuyorlar.
Bunların içlerinde eski Bakan Zekeriya Temizel ile MİT daire başkanı A.G" nin de evini soyduğu belirlenmiş. Şebekenin jandarma bölgesinde ki villalara, Yargıtay ve Danıştay da görevli Hâkim ve Savcıların evlerine girdikleri saptanmış. Yargıtay Hâkimi A.R ile Savcı A.C "nin evlerinden 100 bin lira değerinde ziynet eşyası çalındığı, çetenin soyduğu ev sahipleri arasında emekli Paşalar ve Emniyet Müdürlerinin olduğu,
Soyacakları evlere şüphe oluşturmamak için BMW X 5 lüks ciple gittikleri, yüklü miktarda para ve mücevherat çaldıkları evlerin kapılarına;
"Paylaşmak güzeldir”
“Siz paylaşmayı bilmiyorsunuz”
“Biz paylaşıyoruz”
“Evinizi biz soyduk" notu bırakmaları ise büyük dikkat çekiyor.
Çete lideri A.D; Evlere not bırakmanın sebebini sorulduğunda, "Onlara ders verelim istedik” diyor.
Zanlılardan birinin iflas eden bir işadamın oğlu M.K. olduğu, çeteye heyecan yaşamak için girdiğini, girdikleri villalarda âlem yapıp yemek pişirdiklerini, kameralara gülümsediklerini ve el salladıklarını soygunlarda büyük heyecan yaşadıklarını belirtiyor”.
Şimdi bizde merakla bekliyoruz.
Bakalım bu zevk için hırsızlık yaptığını belirten hırsızlık çetesine verilecek ceza (ders),Halktan birinin ev iş yerini soyandan ne kadar farklı olacak?
Yoksa birilerinin dillendirdiği gibi, yukarıda saydığımız suç unsurlarını her ne pahasına olursa olsun yapmak zorunda mı bırakılmışlardır? 
Bizlerde can ve mal güvenliğini, huzur ve sükûneti, barış ve kardeşliği, sevgi saygı ve insanlığı, hak hukuk ve adaletin tecellisini istiyor,
Ve bu değerleri, Polisimizle jandarmamızla, Hâkim ve Savcılarımızla, Velhasıl tüm halkımızla,
Zevkle paylaşmak istiyoruz.