Pazarlık yok! İstenen özerk Kürdistan
Şırnak'ın Silopi ilçesinde gerçekleştirilen 8 Mart Dünya Kadınlar Günü kutlamasına katılan BDP Eş Genel Başkanı Gülten Kışanak, Batman Milletvekili Ayla Akat Ata, Iğdır Milletvekilli Pervin Buldan, Eş Genel Başkan Yardımcısı Meral Danış,
KESK Kadın kolları Sekreteri Canan Çalağan, Barış Anneleri ve kadın kurum temsilcilerinin katıldığı meydanda Katılımcılara hitap eden BDP Eş Genel Başkanı Gülten Kışanak;
KCK' ya karşı girişilen tutuklamaların ardından barışın zedelendiği gerekçesiyle sorumlu tuttuğu hükümete karşı KCK ve PKK'nın 13 Haziran 2010'dan bu yana sürdürdüğü eylemsizlik kararını dün sona erdirdiğini, eylemsizlik sürecinin bir anlamı kalmadığını,
Bundan sonra bu topraklarda dökülecek her damla kanın ve toprağa düşen her canın katili, Başbakan Tayyib Erdoğan'dır diyerek sürdürdüğü konuşmasına, Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Cemil Çiçek'in de açıklamalarına cevap veren Kışanak;
"Cemil Çiçek diyor ki; Biz pazarlık yapmıyoruz. Hadi oradan! Hadi oradan! Sen kimsin bizimle pazarlık yapacaksın?
Bir halkın dili, kimliği, kültürü zaten pazarlık konusu olamaz. Sen kimsin bunları pazarlık edeceksin bizimle? Biz meydanlarda direne, direne mücadele ede, ede bu haklarımızı kazanacağız. Özgürlüğe yürüyeceğiz, demokratik özerk Kürdistan'ı inşa edeceğiz,derken;
İmralı'dan Öcalan, diğer yandan meclis çatısı altından dokunulmazlık zırhına bürünmüş BDP'li milletvekilleri ve KCK yapılanmasıyla hedef gösterdikleri emniyet güçlerimize PKK eliyle saldırı emri vermektedirler.
Devletin her türlü imkânlarından yararlanan bölücüler, ele geçirdikleri belediye yönetimleriyle teröristlere kucak açarak görkemli cenaze törenleri yapmakta, ülkenin güneydoğusunu yangın yerine çevirerek özellikle büyük şehirlerde yapılan saldırılarla gündem oluşturarak batıya mesaj vermektedirler.
Ülkenin huzur ve güvenliğinden sorumlu devletin bekasını üstlenen iktidar; İnsan hakları, Demokrasi gibi ulvi duygular, bir AB sevdası ve Batı ülkelerinin baskısıyla, Türk milleti ve ülkesinin parçalanmasına,Açılım, Demokratik haklar, insan hakları gibi çağrışımla ayrışma ve bölünmeye doğru yol alırken,
Polise karşı yoğunlaşan çeşitli saldırılara her geçen bir yenisi eklenmekte, asker ve polislerimiz şehit edilmektedir.
Ülke üzerinde emellerini apaçık ortaya koyan BDP Milletvekilleri mecliste yer bulmuş, hükümete ve devlete karşı yıkıcı faaliyetlerde bulunmasına rağmen, PKK ile savaşan TSK içinde görev yapan komutanlar ise, bitmek bilmeyen davalarla hain olarak Silivri'de hala yargılanmaktalar.
Kimin suçlu, kimin hain, kimin insan hakları ve demokrasiden mahrum edildiği bir türlü anlaşılmaz hal almıştır. Her işin başı ve sorumlusu gösterilmeye çalışılan Ergenekon terör örgütü algılaması beyinlere işlenerek PKK'dan daha tehlikeli olarak halkımıza yansıtılmaktadır.
Seçim nedeniyle Kastamonu Ilgaz dağı soğuksu mevkiinde başbakanlık otobüsüne Eskortluk yapan polis otosuna yapılan hain saldırıda bir polisimiz şehit bir polisimiz de yaralandığı saldırıyı gerçekleştirenleri nefretle kınıyor, şehidimize Allahtan rahmet, geride kalanlarına başsağlığı, yaralı polisimize de acil şifalar diliyorum.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.