PKK=DTP KARAR SİZİN
                 
 Bu yıl kutlamakta olduğumuz Türkiye Cumhuriyetinin 85. kuruluş yıl dönümünde, Terör ve bölücülüğü tescillenmiş DTP “TMMM" de, üç dilde, Türkçe İngilizce ve Kürtçe yazılmış kitapçık dağıtıyor”!
İktidar partisinin, Avrupa Birliğine giriş için yapılan anayasal değişiklikler ile ABD"nin Ortadoğu"daki emellerine karşı, siyasi acziyet göstermesiyle, bölücü terör örgütü PKK ve onun elebaşısı bebek katili A.Öcalan"ın, hapis cezası için tahsis edilen İmralı adasından verdiği talimatlarla,
Meclis çatısı altında bulunan DPT kapatma davasına rağmen PKK"ya meşruiyet kazandırma peşinde.
DPT=PKK, son günlerde sinsice planladığı bölücü ve yıkıcı faaliyetlerini artırarak daha açık ve alenen eylem yapmaktan geri durmuyor!
Yıllardır sürdürdüğü hain terör hareketleriyle, Ermeni ve Rum mezaliminden farksız, Asker öğretmen doktor hemşire ayırt etmeksizin güneydoğu"da hizmet eden görevlileri, büyük küçük, bebek yaşlı demeden, Kürt Türk ayırt etmeden kahpe tuzaklarla öldürten PKK, şimdilerde terör olaylarının şiddetini ve dozajını artırarak, TC Devletimize adeta kafa tutmaktadır.
DTP Büyük şehirlerde araçların yakılmasını, Güneydoğu illerimizde ise başkaldırı talimatlarıyla halkı ve esnafı tehdit ve şantaj yoluyla, korku ve endişeye sevk ederek provalar yaptırmaktalar.
Mahalli seçimler yaklaştıkça güneydoğuda ele geçirdiği belediyeler eliyle gerçekleştirdiği bölücü faaliyetlerini daha güçlü yapabilmek için,  bir yenisini ilave ederek devam ettirmek istemekte.
Bu da gösteriyor ki; Devletin mali kaynaklarını ele geçiren belediyeler, faaliyetlerini daha rahat yapmaktadırlar. Bunlara hem bir yenisini, hem de mevcut belediyelerin yönetimlerine de şiddetle ihtiyaç duymaktadırlar.
İşte bu nedenledir ki;
Meclis çatısı altında bulunan diğer siyasi partiler de, yalnızca AKP ve DPT"nin boy gösterdiği güneydoğu bölgemizde, seçim propagandası yaparak, varlıklarını göstermek demokrasinin bir gereği olmalıdır.
Bu illerimizde AKP"nin can ve mal güvenliğini koruyan güvenlik güçleri, diğer siyasi partilerinde can ve mal güvenliği sağlanmalıdır.
Gücünü TC Anayasasından alan devletimiz, hiçbir tehdit şantaj ve kaba kuvvetle insanları baskı altına almaya kalkanlara karşı kayıtsız kalamaz.
Devlet; şefkat merhamet ve insani tavrı ile hukuku ve adaleti, ülkenin her köşesinde sağlamalıdır.
Şiddet ve terör hareketleriyle tehdit edilen diğer siyasi partiler, buralara gidememenin mazeretini veya teşkilatlanmanın zorluğu karşısında,
Türkiye partisi olma iddiasıyla boy gösteren AKP"nin seçim çalışması yaptığı bu bölgemizde diğer siyasi partiler gerekirse DTP" ye karşı seçim ittifakı yapmanın yollarını bulmalıdırlar. 
Hapiste ki liderleri, Apo"ya, iyi muamele talep eden DTP"ler,
Şimdi de “Apo"ya özgürlük ve serbestlik” diyorlar.
İstanbul"da otomobilleri yaktıranlar, üniversitelerde öğrencilere el atıp, Anadilde eğitim diyerek onları gösteriye teşvik edenler, güney doğu illerimizde diğer siyasi partilerin propaganda yapmalarına engel olmaktalar. İktidar gücünü elinde tutan AKP dâhil, diğer siyasi parti ve yöneticilerini de tehdit eden DTP; Başbakan Tayyip Erdoğan"a, Diyarbakır ve Tunceli"de gösterilen tepkinin aynısı, Van ve Hakkâri"de de devam edecek diyorlar.
Böylesi bir tehdit, hangi hukuk, hangi yönetim şekline sığar?
Demokrasi ve insan hakları denilerek gelinen bu noktada;
Böylesi bir suç hangi batı ülkelerinde vuku bulabilir?
Kültürel ve demokratik haklar ile anayasal haklar gibi tezler sonrasında ortaya çıkarılan değişik haritalar, ABD"nin çıkarına gelişen bu politikalara boyun eğilmesiyle yeniden çizilen ORTADOĞU" projesi, tüm dengeleri bozarak orta doğuyu, kan gölüne çevirmez mi?
Yaşasın PKK ve DTP diyen Kürtler;
Sizin gerçek dostunuz, kardeşiniz, “et tırnak” gibi olduğunu söyleyen  
Türkler mi?
Yoksa 10 bin kilometre uzaktan gelen, dili dini ayrı olan  conconlar mı?
Tercih sizin!