PREMATÜR VE SEZARYEN PARTİLERİMİZ...

 

Türkiye'de siyasi partilerimiz ne kadar insan hayatına benziyor;hiç düşündünüz mü?Onlar da doğuyor,büyüyor ve gelişiyor...Bir zaman sonra siyasi hayattan çekilip gidiyor..İşte beşer hayatı gibi siyasi hayatın da normali,anormali olabiliyor. Ne hikmetse,hep yeni siyasi oluşumlar uyuşmazlıklar,parti içi hizipleşmeler,farklı siyasi algılar üzerine oluyor.Kendini lider/Parti başkanı olarak ortaya çıkanlar; bir süre sonra, onca emek,onca paralar harcadıktan sonra dikiş tutturamayacağını anlayınca ya ittifak,ya bütünleşme ya da Genel Merkezin kapısına kilit vurarak işine geri dönüyor. Ben siyasi ahlaka uygun bir davranış olup olmadığını bilmem,yargılayamam.Ama, kendisine umut bağlayan vatandaşa saygısızlık olarak görüyorum.Vatandaşı enayi yerine koymaktır,Türkçesi... Geçmişe bir nostalji yapalım..Siyasi parti mezarlığında kimler var görelim: Cem Boyneri,saymıyorum...Partisi prematüre...Ama,nerde Mehmet Ali Bayar?ABD'den binbir umutla getirilmiş,siyaset içinde yoğrulmuş istikbal vaad eden bir yeni yüz iken ,unutuldu gitti. Demokrat Türkiye partisi de öyle.Bir iktidarı yıkıp kurulmuştu.Aynı şekilde 1992'de ANAP'tan ayrılarak “yolsuzluk ve haksızlıkla mücadele edeceğim” diye yüklendiği misyonu taşıyamayan Hasan Celal Güzel'in Yeniden Doğuş Partisi de “prematüre” değil mi?Şimdi AKP icraatlarının önde gelen savunucusu,medyanın en popüler siyasetcisi..Yurt Partisi de öyle.Saadettin Tantan'ın Sn.Mehmet Ağar'dan, Sn. Başbakandan ne eksiği var!Düşünülürse fazlalıkları var.O Tantan ki, en karmaşık operasyonların,yolsuzluk ve organize işlerin korkusuz polis şefi,efsane İçişleri Bakanı. . . Yürüyüşü ,ses tonu,tavrı ve hitabeti delikanlılıkta beş basar..Ama sonuç sandığa yansımıyor.. Kurucusu olduğu AKP'den ayrılan Abdüllatif Şener'in Türkiye Partisi,tabela partisi olmaktan öteye gidemedi..Adı ile büyüdüğünü söylediği siyasi geçmişi, bilim adamı kimliğinin önüne geçemedi. Şimdilerde pusuda bekliyor...”Kendini Cumhurbaşkanlığı seçimine konumlandırıyor,muş”!Olmaz yedirmezler.”Gözlerimi kaparım vazifemi yaparım” deseydi, bir umut olabilirdi.Mesela,geleceğin Meclis Başkanı.Kimileri için siyasi vizyon eksikliği en büyük handikabı oluyor.Bunlardan biri de Yaşar Nuri Öztürk Hoca,ismi ve ilmi çok tartışılan bir bilim adamı.Siyaset anlayışı tartışılır.Bir inat ve öfke uğruna,arka kapıdan kaçanlar her zaman hedefi tutturamıyor.Eğer arkasında güçlü hamiler, odaklar,sermaye babaları yada uluslararası projelerin taşaronu olmaya müsait vasfı taşıyorsanız gemilerinizi karadan yürüten kaptan olabiliyorsunuz.Yoksa,kimse aldıkları küsürat oyların hatırına kapısı çalınmıyor.Sonunda siyasi mefta olarak siyasi mezarlığa defnediliyor.

İki siyasi partimiz var ki,biri HAS Parti,Diğeri Genç Parti her ikisi de zamanlama ve siyasi konjonktürü okuma açısından ortaya çıkışı enteresandır.Genç Parti ,Cem Uzanla hayat bulmuş,sağ ve liberal oyları,eski partilerin yıpranmışlığından yararlanarak aldığı %8 oyla bir yönüyle hem MHP'nin ve hem ANAP,DSP baraj altında kalmasında etkili olmuştur.Bu yeni oluşum AKP'nin işine yaramış,iktidar olmasında etkin bir rol oynamıştır.Partinin akıbeti malum.Uzanların sonrası malum. Ya İktidar;ya Koalisyon ortağı olsaydı?”Arap Bahar”ı Tunus'tan önce bizde başlardı gibime geliyor... HAS Parti'nin kuruluş süreci ,bana Saadet Partisi içinde yürütülen bir operasyon hissi verdi.. Rahmetli Erbakan sonrası parti tabanının ayrıştırılması üzerine yukarıdan başlatılan bir siyasi mühendislik projesi...Milli görüş'ün siyasi platformdan tasfiyesi,Yenilikçilik adı altında Değişimle kılıflanan Ilımlı İslamcılığın,Yeşil sermayenin Yeşil kuşağın etrafında liberalleşmesi,Küresel finans kuruluşları ile uyumlaşarak,ABD'nin Evangelist politikalarının İslam coğrafyasında meşrulaştırılması , taban tutmasının önündeki engelleri kaldırılması diye düşünüyorum.REFAH-YOL'a yapılan müdahalenin son raundu.Yoksa AKP'nin HAS partiye,Prof.Numan Kurtuluş'a ihtiyacı mı var?Aynı şekilde Süleyman Soylu'ya ne hacet var?İç siyasette kavga ,mücadele Cumhuriyetin kuruluş felsefesi ve80 yıllık “milletleşme süreci”nin durdurulması,yeni Türkiye'nin “Kültürel aklını”dinsel ve etnik temelde ayrıştırarak,Ademi merkeziyetçi siyasal sistemi “Yeni Osmanlıcılık”yaftasıyla yüz yıl öncesi Osmanlı/Yeni Türkiye hesaplaşmasını yeniden kurgulamak.Yeni İttihatcılığın ve Küçük Enverciliğin stratejik derinliği bu olsa gerek.Ama,bu zihniyet ve ham hayal bize Balkanları, Suriye'yi Kafkasları, Mezepotamya'yı böyle kaybettirdi.. HAS Parti'nin Lideri,ABD eğitimli,Türkiye'nin 12 Eylül öncesi ve Darbeler dönemine yabancı bir siyasetçisi.Mental olarak AKP'nin Kürt Açılımı politikalarından rahatsız değil.Cumhuriyetin kurucu iradesinin ırkçı uygulamalarından dolayı ,kürt isyanlarının olduğu görüşünde ,Terörün arka planında dün olduğu gibi bugün de emperyal kışkırtmalar olduğu,bu çoğrafyanın yeniden dizayn edildiği gerçeğini ,Kürt sorununun ana sebebinin İttihatçı zihniyetin ve Abdülhamit düşmanlığından kaynaklandığını görmesi AKPzihniyeti ile örtüşmektedir.O yüzden HAS parti Liderinin AKP 'nin siyaseti ekseninde buluşmasının yadırganacak bir yanı yoktur.Milli görüş çizgisinden neden koptuğu, bütünleştığı AKP ile “gömlek değiştirmesi”arasında bir fark olmadığı anlaşılıyor.Bu parti de misyonunu tamamlamış oluyor.Saadetten ayrılanlar,HAS partide istirahat edenler, pusuda bekleyerek verilecek yeni ikballe 21.yüzyıl Türkiyesini kuracak,yeni siyasi aktörler olarak karşımıza çıkacaklar.Hesap,pazarlık,kutsal ittifak bu.Partilerin tabelalarını indirip izdivaç yapmaları-pardon birleşmeleri,bütünleşmeleri,parti başkanlarının hidayete ermeleri-bu yüzden olmalı....Hiç seçime girmeden, kim neden gücünü birleştirsin,bütünleştirsin ki?

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Hasan Anayol Arşivi
SON YAZILAR