Muhteremi çok eskiden beri tanırım.Birlikte görev yaptık.Okulda Arapça dersi yanında zaman zaman tefsir konularında ”uçuk” görüş ve yorumlarını duyardık.Öğretmenler odasında “Meleklerin cinsiyeti,enerji olup olmadıkları” türünde yaptığı izahatları ağzı açık dinlerdik.

Dönemin gereği, konjontürel ortamın özelliği Hoca, daha ziyade “Milli görüş” tandansında idi.Sıkı “Erbakancı” kimlikli idi.

Zaman değişti.Kimilerini değiştirmedi ki!Kimi yumuşak,laydlaştı.fikri sivrilikleri törpülendi,tavizsizlikleri ,radikal yönleri gitti daha hoş görülü ve toleranslı bir tutuma dönüştüler.

Hoca da değişenlerden!…Gömleği sırtından çıkaranlardan…Herkes değişir ama Hoca asla diyenlerdendim.Ta ki geçen gazetede “Erdoğan Bağdat'ta mazlumların sesi ” yazısını okuyunca şaşa kaldım…

Salih Hoca uçmuş! Tepeden tırnağa Tayyipçi,AKP'li olmuş!

Sn.Başbakan'ın Bağdat, Erbil ziyaretini çok anlamlı bulmuş .Olabilir. Ancak,Irak gezisi anlatılırken “işgal altındaki” kentlerin kutsiyeti tanımlanırken içim burkuldu.”Değmesin mabedimin göğsüne  na-mahrem eli” diyordu ya M.Akif…Oysa ki değmedik/girilmedik  hiçbir yanı kalmadı …Sayıp dökülen Bağdat,Necef,Kerbela,Küfe ,Samarra kentlerinde ABD askerleri fink atıyor.Döktüğü 1 milyon Iraklı Müslüman kanının hesabı sorulamıyor..Ebu Garip rezalet ve kepazelikleri hiç anımsamayalım…Körpecik genç kızların çığlıklarına kulaklar tıkalı…Türbelerde yatan evliyaların /erenlerin kemikleri olsun sızlatmayalım..

Salih Hocamızın saydığı kutsal kentler içinde Kudüs yok!.Buhara yok!.Kandehar yok!. Peygamberler kenti Ş.Urfa'mız  yok.Türküsü dillerde Yemen yok!.Cennet-i Ala Medine-i Münevvere yok!.Neden!?

Gariptir,son 10 yılda.Özellikle AKP içersinde bir Mehdilik/peygamberlik iddiası çıkartılır..Hasan Mezarcı' yı hatırlayınız..Adam bir seçildi,bir kayboldu.Bir baktık,günün birinde meddah kılığında çıka geldi.Kendini -haşa-peygamber(!) ilan ediverdi!..M .Ali Ağca da kendini “İsa/Mesih” ilan etmişti.Hadi ,onun cezaevi koşulları aklını zayi etti diyelim.Ya Hasan Mezarcı' ya ne olmuş.Koskoca İlahiyatçıya!…

Şimdi de Mehdiciler türedi..Gerçi yazılarında Harun Yahya, kodlar,şifreler vererek -kendini tanımlayan-işaretleri vardı ; ama  asla siyaseten “..Kıyamet öncesi İslam devleti” kuracak vasıfta birisi olduğu iddiasında olmamıştır..

Salih Hocamız sayesinde bu eksik tamamlanmış oldu!.Siyasi geçmişimizde liderlerimiz  arasında “Fatih,Tek Adam,Milli Şef,Mücahid,Başbuğ ” gibi sıfatlar yanında bir de “Mehdi”miz varmış da haberimiz yokmuş!…Hoca,bunu nereden/neye dayanarak söylüyor,bilinmez!.

Şunu demeye getiriyorsa çok vahim! 12 Haziran 2011 seçimleri bir dönüm noktası.. Siyasetimizde “milat,dönemeç,eşik, kırılma ve ayrışma,kutuplaşma,en iyimser tanımlama ile demokrasimizde yeni bir değişimin başlangıcı olabilir” deniyor.O yüzden vatandaşa , bu seçimde AKP'yi ,Sn.Tayyip Erdoğan'ı “Mehdinin Partisi” olarak oylayın, demek isteniyorsa garabetin ta kendisi…Dünyadaki gelişmeleri,K.Afrika'daki “değişimi” farklı yorumlayıp Türkiye'de bir “İslam devleti kurulması  ..”hayal ediliyorsa ,bu ham hayalin gerçekleşmesi ihtimali sıfırdır.Faizi ve zinayı “başörtüsü” kadar savunmayanlar mı kuracak?

İslam adını kullanarak uzun yıllar toplumlarına zulümle hükmedenler,kan ve göz yaşını reva görenler Emevi ve Abbasi dönemlerini okusunlar..Kaldırıp başımızı yakınımıza Tunus, Libya, Irak ve Mısır'a bakmamız yeter!İran ve Afganistan'da yaşananlar ortada.

Din adamlarımızın , günlük siyasete bulaştıklarında ,yarım yamalak,altı doldurulmamış ,süslü ve iddialı söylemleri kullanarak yanlış /aykırı algılamalara sebebiyet vermeleri yanlıştır.Akademik konuların her ortamda ,herkesle paylaşılması sakınca doğurabilir.Avam dili ile havas dili farklıdır.Algılamaları da öyledir.Din adamının politika konusunda söz seçiminde ,teşbih ve tefekküründe çok seçici olmalıdır.İslam'a inanç ve iman noktasında meyledenlere hitap ederken şirk ve küfürden kurtaracağım derken Hallac-ı Mansur değil,Yunus gönüllü olunmalıdır. Önce insanımız Vahdaniyet ikliminde ,bir huzurlu nefes almaları sağlanmalıdır.Bunalıma sokacak örneklemelerden kaçınmalıdır.Bu siyaseti dinle harmanlayıpsiyasi kişilere ruhaniyet katmakla olmaz.

Ben ,Salih Hoca'nın yazısında maksadını aştığını düşünüyorum.İfadelerini bir kere daha akıl süzgecinden geçirmesini  diliyorum. Sn.Başbakan' a atıfla “Recep Tayyip Erdoğan kıyamet öncesi İslam devletini kurmayı sağlayacak “ezilmişlerin” Mehdisi olacak! ” öngörüsünü fazla ciddi bulmuyorum.Aksine gerçekle  yüzleşme imkanı olmadığını söylüyorum.

Ne  sn.Başbakan'ın böyle bir iddiası ve projesi var,Ne kendisinde böyle “ruhani” özellik vehmetmiş olabilir.Bu tamamen içerdekilerin hüsnükuruntusu değip geçerim...

Sonra ,AKP'nin bir Mehdisi(!) var..Sn.Başbakan'ın seçtiği Tarım ve Hayvancılık Bakanı Mehdi EKER.Ne eker,ne biçer ayrı bir konu! Bir ikincisine gerek yok!!!.

Bizim Salih Hoca uçmuş!