SALIVERİN KÜÇÜK ENİŞTELERİ
Sabah haberlerini izlemeden güne başlayamayanlardanım. Özellikle Fatih PORTAKAL ile Çalar Saat ya da bilinen ismi ile Ses Ver Türkiye ' yi izlemek benim için özel zevk oldu , desem abartmış sayılmam. Sabah yine televizyon başında takip ediyorum haberleri.Sayın Başbakanımız '' Bizim Suriye 'nin içişlerine karışmak gibi bir derdimiz yok.Ve müdahaleden herhangi bir çıkar beklemiyoruz.'' diyor. Merak ettim.Hem Suriye ile savaşın eşiğine geleceğiz hem de herhangi bir çıkar beklentisi içinde olmayacağız.Bu nasıl olacak?Girdim internete ve savaşın sözlük anlamını araştırdım. Savaş ; ekonomik ve politik amaçlarına ulaşmak için devletlerin ya da toplumsal sınıfların giriştikleri silahlı eylem ,bir şeyi yok etmek,ortadan kaldırmak amacıyla girişilen eylem manasına geliyor. Başbakanımızın söylediği ile sözlük birbirini tutmuyor.Savaş ' ın sözlük anlamında dahi ekonomik veya politik amaç gütmesi gerektiğinden bahsediyor. Başbakanımız başından beri tarih yazma derdinde olduğundan olsa gerek ,Dünya üzerinde amaçsız savaşa giren ilk ve tek başbakan olma gururunu yaşamak istiyor, herhalde. Diyorlar ki ; eeee Suriye ' den bize bomba atıldı.Karşılık vermeyelim mi ? Tabi ki vereceğiz karşılığını.Millet olarak bir şeyin ortasını bulmakta zorlanıyoruz.Deyimlerimize kadar girmiş bu alışkanlığımız.Vur deyince öldürüyoruz. Televizyonlarda çok bilmiş uzmanlar açıklama yapıyor.Esed ( Kırk yıllık Esad bir anda oldu Esed ) güçleri tarafından atılıyor bombalar.Nereden biliyorsunuz , diye sorulunca tık yok.Sallamak parayla değil nasıl olsa.Tamamen tahmin.Atsa atsa bombayı Esad atmıştır.Ya muhalifler tarafından atılmışsa bombalar ? Bu ihtimali düşünen de yok önemseyen de. Biliyoruz diyorlar.Belki de kuşlar söylemiştir.''Türkiye bir savaşın içine çekilmek isteniyor. '' diyorlardı.Ben öyle düşünenlerden değilim.Bence Türkiye ya da daha doğrusu hükümet sebebini bir türlü anlayamadığımız şekilde savaş başlatmak istiyor. Sıfır sorun politikası ile göreve başlayan Dışişleri Bakanımız Ahmet DAVUTOĞLU ülkeyi sıfır komşu seviyesine getirmeyi başarmıştır.Sen dış politika uzmanı mısın ? Ahkam kesiyorsun, diyenler olabilir. Değilim.Ama uzman olduğu söylenen kişilerin ülkeyi getirdiği içinden çıkılmaz durumu görüyorum.Ve aramızda kalsın , iyi ki uzman değilim, diyerek dua ediyorum Allah 'a. Avrupa Birliği Bakanı ve Baş Müzakereci Egemen BAĞIŞ açıklama yapıyor. İsminin önündeki uzun unvanı görünce akıllı bir şeyler söyleyecek diye beklenti içine giriyoruz doğal olarak. Ne diyor , Sayın Bakan ? '' Türkiye ' nin askeri gücü Suriye ' yi birkaç saat içerinde bitirebilecek noktada.'' Eski gazeteci yeni AKP milletvekili Şamil TAYYAR Bakanımızdan geri kalır mı ? O da patlatıyor açıklamayı. ''Üç saatte Şam ' a varırız.'' diyor. Üşenmedim.Bunun için de internetten yardım aldım.İstanbul Şam arası uçakla iki saat yirmi dokuz dakika sürüyormuş. Türkçemiz o kadar zengin, atalarımız o kadar akıllı ki ; sanki bu günleri görmüşler ve sen ya hesap yapmayı bilmiyorsun ya da hiç dayak yememişsin sözünü Sayın Bakanımız ve milletvekilimiz için söylemişler. Otuz senedir terör ile uğraşıyoruz.Ki ; bu otuz senenin son on senesinde Adalat ve Kalkınma Partisi iktidarda idi.Topraklarımız içerisinde olan PKK belasını haklayamamış olan yöneticiler , Suriye ' yi birkaç saat içerisinde alabilecek güce sahip olduklarını söylüyorlar. Rahmetli Kemal Sunal ' ın Tosun Paşa filmini bilmeyeniniz yoktur. Çok güzel bir replik vardır o filmde.Egemen BAĞIŞ ve Şamil TAYYAR 'ın sözlerinden sonra bu replik geliyor aklıma. Salıverin küçük enişteleri birkaç saatte Şam ' ı alıp geliversinler.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.