Samsun'nun en büyük sorunu işsizlik ve krizdir
Doğru söze ne denilir kesinlikle şapka çıkarılır veya da doğruyu söyleyen dokuz köyden kovulur. Samsun Tabipler Odası Başkanı Uzm. Dr. Cem Şahan"da kriz döneminde çok güzel bir konuya daha işaret etmiş. Samsun"un en büyük sorunu işsizlik diyerek. Gerçekten kimin yanına gidip bir sohbet etsem Mehmet senin çevren geniştir şu bizim kızı bir işe koyalım. Seni dualarla abat ederim. Diğer tarafta yine bizim oğlana göre bir iş bulabilir misin? Senin çevren çok geniştir. Artık normal bir sohbet ortamına giremiyoruz. Aslında arkadaşlarımda benim bu işi yapamayacağımı çok iyi biliyorlar ama kendilerini tatmin etmek adına söylemekteler. Kısa bir zaman sonra benimde kızım okulu bitirecek ve iş diye sarılacak yakamıza. Oğlum derseniz ha keza iş diye sarılacak yakamıza. Ben o zaman hangi arkadaşıma söyleyeceğim. Bilemiyorum valla. Ayrıca sevgili okurlarım Samsun"da işsizlik gerçekten de hat safhada. En basit örneğini anlatayım isim vermeden benim oturduğum mahallede bir market vardı ve içinde çalışan 50 ye yakın personel vardı. Bu market sahipleri marketlerini sattıktan sonra nerden bakarsanız bakın 25-30"a yakınını işten çıkardı. Çok büyük rakamlarda işsizlik var Samsun"da. Şimdi Samsun Tabipler Odası Başkanı Uzm. Dr. Cem Şahan"ın ifadelerine kulak verelim: Son günlerde Samsun"da artan şiddet olaylarına üzüntü ile tanık oluyoruz. Bu sosyolojik kriz temelini ekonomik kriz ve işsizlikten alıyor. Samsun´un Vezirköprü ilçesinde faaliyet gösteren bir fabrika ekonomik kriz nedeniyle 110 çalışanını çıkartma kararı alıYOR.. Çalışanların iş akitlerinin feshi ile ilgili resmi yazıyı Türkiye Ağaç İşçileri Sendikası"nın (Ağaç-İş) Vezirköprü Şubesi Başkanlığı´na gönderdiği söyleniyor. Samsun"da 70.000 kişi işsiz durumda. Buna tarım sektörü işsizleri ve iş bulmaktan umudunu kesenler dahil değil. İçinde bulunduğumuz ekonomik krizin halka yansıyan en çıplak yüzü, 1 milyona yakın emekçinin işten atılması olmuştur. Büyümenin durmasına, istihdam politikalarının yanlışlığına, siyasi iktidar tarafından açıklanan paketlerin emekçileri ve yoksul halkı daha da yoksullaştırmasına rağmen, neoliberal politikaların uygulanmasında ısrar edilmektedir. Ön aşamaları tamamlanmış olan ve önümüzdeki günlerde açıklanması beklenen IMF anlaşmasıyla birlikte emekçilere ve halkımıza çok ağır faturaların kesileceği açıktır. Krizin derinleşmesinin emekçilere yeni yükler getireceği kesindir. Bu nedenle siyasi iktidarın daha baskıcı uygulamalara yönelmesi mümkündür. Bu durum bizlere daha fazla sorumluluk yüklemektedir. Ve sorumluluğumuzun güvencesi, bundan sonra da sürdürmekte son derece kararlı olduğumuz mücadeledir. Ancak bugün toplumun bütün örgütlü kesimlerinden çalışanları, yoksulları düşünen, savunan, kısacası emeği savunan seslerin yükseldiğini de duyuyoruz, görüyoruz, biliyoruz. Her birimizin bulunduğu yerden başlatacağı çabaların kısa sürede bir araya geleceği, birleşeceği umudundayız, daha ötesi zorunda olduğumuzun da farkındayız. Sorumluluk sahibi hiçbir odağın, örgütlülüğün bu ihtiyacın değil karşısında durmak aynı hizada/en önde olacağından kuşku duymuyoruz. Samsun Tabip Odası olarak Samsun Kamu yönetimini ekim ayından bu yana işsizliğin yaratacağı ruhsal sonuçlar, ruhsal bozukluklar konusunda uyarmayı sürdürüyoruz. Bu konuda insan temelli politika üreten toplumlarda yapılan KRİZ SAĞLIK MASASI kurulması gerekliliği konusunda çağrılar yapıyoruz. Samsun"da iş adamları, kuyumcular, işsizler intihar ediyor. Hala Samsunu kişisel gelecek projelerinin gösteri alanı olarak görüyoruz. Tüm uyarılarımıza karşın bugüne dek bu yönde bir girişim olmadığını üzülerek sizlerle paylaşıyoruz. Bu zihniyetin Samsunu getirdiği nokta açıktır. Sağlık için işçiler, emekçiler, kadınlar, işsizler, çocuklar, üretici ve topraksız yoksul kesimleri koruyan, yani emeği savunan bir programa, bütçeye ihtiyaç vardır:
*Dolaylı vergi yükü kaldırılmalı,
*Asgari ücret vergi dışı bırakılmalı,
*İşten çıkarmalar engellenmeli, çalışmak isteyen herkese iş verilmeli,
*Vatandaşı etkileyen enerji ve temel gıda vb. fiyat artışları durdurulmalı, yapılan zamlar geri alınmalı,
*Çalışma süreleri 40 saati geçmemeli,
*Taşeron sistemi, güvencesiz çalışma vb. yasaklanmalı,
*İşçi sağlığı ve güvenliği alanında hazırlanan olumsuz tasarılar durdurularak, önce iş değil önce çalışan insan anlayışıyla çalışma ortamlarını güvenceye alacak yasal ve ortama yönelik düzenlemeler yapılmalı,
*Eğitim ve sağlık alanlarında hizmete erişimi engelleyen her türlü parasal ve benzeri engeller derhal (prim borcu olma, katkı payı vb) kaldırılmalı,
*Örgütlenme, sendikalaşma ve düşünce-ifade özgürlüğü alanındaki kısıtlamalara son verilmeli, örgütlenme ve sendikalaşma teşvik edilmeli,
*Kapitalizmin krizlerini savaş/iç savaş dahil her yolla çözmeye kalkıştığı bilinerek, Türkiye"nin demokratik, laik, bağımsız, eşit, özgür ve adil bir ortamda, barış içerisinde yaşaması için tutum alınmalı, emperyal planların değil, kendi ortak çözümlerimizin arkasında olunmalı,
*Özel olarak hekimler dahil sağlık alanında çalışanlar için kamu-özel bütün çalışma alanlarında, işten çıkarma, ücretlerin ödenmemesi, azaltılması uygulamaları derhal durdurulmalı,
*Şirket elemanlarından sözleşmelilere, bütün çalışanların tek bir çalışma rejiminde, tam süre, güvenceli, gelecek endişesi olmayan, nitelikli bir sağlık hizmetinin adil ve eşitlikçi bir yönetim anlayışı ile verildiği bir çalışma rejimi tesis edilmeli,
*Kamuda çalışanların döner sermaye ödemeleri dahil toplam gelirleri içindeki emekliliğe yansıyan ücret oranı değiştirilmeli; TTB tarafından yasa teklifleri olarak önerilen ücretlendirme hekimler ve bütün sağlık çalışanları, çalışanları kapsayacak biçimde bir ilk adım olarak yasalaştırılmalı,
*Sağlık alanında çalışma koşullarımız ve maruz kaldığımız riskleri önlemek, azaltmak ve daha sağlıklı koşullarda çalışabilmek için derhal iş yeri sağlık birimleri kurulmalı ve işlerliği sağlanmalıdır.
SAMSUN İÇİN KRİZ ACİL EYLEM PLANI İÇİN ODAMIZIN ÖNERİLERİNİ BİR KEZ DAHA SİZLERLE PAYLAŞIYORUZ:
1-Samsun"da krizin ve işsizliğin ruh sağlığına etkileri ile uğraşacak KRİZ SAĞLIK MASASI acilen kurulmalıdır. Sağlık Bakanlığı ve diğer sağlık kuruluşları öncülüğünde ruhsal destek ünitelerinin kurularak hızla yaşama geçirilmesi, yaygınlaştırılması temel yaklaşımdır.
2-İşten atılan tüm işçiler ve yakınları sosyal güvenlik kapsamı alınmalıdır.
3-Ekim 2008 den beri işten atılan işçilerin yoksulluk profili çıkarılmalıdır.
4-İşsizlerin ailelerine ve çocuklarına yönelik temel yaşam gereksinimlerinin sağlanmalıdır.
5-İşsizlere verilen işsizlik yardımının süresinin uzatılmalıdır.
6-İşsizlerin ve ailelerinin sağlık hizmetlerinden ücretsiz yararlanmaları sağlanmalıdır.
7-Gelir düzeyinde bozulma nedeniyle dengeli ve yeterli beslenemeyen, sağlıklı konutta yaşayamayan ve sağlıklı yaşamak için gerekli önlemleri alma imkanından mahrum yoksulların sık hastalandıkları bilinen bir durumdur. Samsun"da tüm belediyeler reklam giderlerini kriz döneminde sıfırlayarak, bu kesime doğrudan temel vatandaşlık geliri sağlamalıdır.
8-Bu şehirde önemli bir istihdam modeli olan TAŞERONLAŞMA konusunda iş güvencesi sağlanmalı ve taşeron işçilerin ücretlerinin geciktirilmeyeceği gerçeği SAMSUN Valiliği tarafından denetlenmelidir.
9-Çalışan kesimlerden sağlık hizmetlerinde alınan katkı payları ve ilaç yüzdeleri kaldırılmalıdır.
10-Her düzeyde eğitim kurumlarında/ okullarda ruhsal ve bedensel rahatsızlıklara karşı eğitim programları hazırlanmalıdır.
11-Yoksun ve yoksulların kullandıkları ulaşım, su, elektrik ve ısınma için gerekli enerji kaynağı ücretsiz olarak temin edilmelidir. SAMSUN TABİP ODASI olarak, bu anlayışla taleplerimizin mücadelesini verme kararlılığında olduğumuzu kamuoyuna ilan ediyoruz. Duymayan kalmasın diyor sevgili Uzm.Dr. Cem Şahan arkadaşımız.