Uzun zaman oldu köşe yazmayalı Samsunspor ile ilgili. Gazeteci kimliğimiz de var şair ve yazarlığımız ve eğitimciliğimiz kadar. Bir de Bafra'da kültür ve sanat derneği başkan yardımclığı görevi de olunca haliyle aksamalar oluyor yazma konusunda.

İşte bu uzun bir zaman sonrası yeni köşe yazımı yeni bir takım için ve yeni bir şehirden yani Samsun'dan yazmak nasip oldu bana. Kızımızın Tekkeköy'de bir medical şirkette Dış Ticaret Sorumlusu olarak işe başlaması nedeniyle ona Atakum'da bir ev tuttuk. Biz de anne ve babası olarak yanında kalıyoruz bir haftadır.

İşte bu şartlarda ve bu duygularla yazıyorum köşemi. Adana Demirspor-Samsunspor maçını evdeki bilgisayardan, netten izledim. İlk olarak tek bir sözle yeni takım hakkında şunu söyleyebilirim: " çok beğendim. " Bu Samsunspor inanıyorum ve güveniyorum ki çok güzel işler yapacak. Yapılan transferler çok yerinde ve kaliteli olmuş. Ne var ki 90+3 'ün son saniyesinde yediğimiz o gol tüm morallerimizi ve beğenilerimizi alıp götürdü.

Futbol böyle bir şey işte. Bazen çok güzel oynarken de yenilebilir takım. Hani o son saniye golle gerçekleşmeseydi şimdi herkes bu takımı daha çok takdir edip alkışlayacaktı ama olmayınca olmuyor işte. Samsunspor'un yeni transferleri henüz birbirleriyle tan anlamıyla uyum sağlayamadılar ki bu da zamanla telafi olacaktır.

Yoksa Samsunspor maçı en azından berabere bitirmeyi hatta mübalağa olmasın galibiyeti bile bence fazlasıyla haketmişti. Olmadı. Tek tesellimiz oyuncularınn özgüvenle mücadelesi, güzel paslaşmaları ve hücuma dayalı görüntüsü gelecek adına bizlere umut ve güven aşıladı.

Kısacası almamız gereken bir maçı yediğimiz son saniye golüyle rakibe hediye ettik fakat son olarak sözlerimi şu yazımın başlığı da olan sözle bitiriyorum:

" Samsunspor küllerinden doğacaktır. "