SAMSUNSPORUN ANITA DEĞİL PARAYA İHTİYACI VAR
Bugün hiç bir detaya girmeden direk konumuza girmek istiyorum. zira bu konu şehrimiz için çok önemli bir konu olduğundan bu konuya tek bi r yazı ayırmam gerekti, aslında daha önce Anıt konusunda yazı yazmayı düşünmüştüm ama Samsunspor Kulübü Başkanı ve yöneticileri uzun zamandan beri görüşme talep ediyorlardı, nihayet dün ziyaretime geldiler. Sadece bana değil tüm basın kuruluşlarına ziyarette bulundular. Gayet güzel bilgi alışverişinde bulunduk. Erkut Tutu ve yönetim kurulunda görev yapan bu arkadaşları öteden beri beğeniyorum, kulübün ligdeki yeri istenilen yerde değil ama inanın bu arkadaşların yaptıkları çok güzel icraatlar var. Nedir bu yaptıkları derseniz, bir spor kulübünün başarılı olmasının temel altyapısı ekonomik durumudur, Samsunspor’un geldiği noktaya bakıldığında yirmi yıllık yanlış yönetimlerin ortaya koyduğu ekonomik sıkıntılar nedeniyle bu durumda olduğu açık ve net ortada. Geçmişte Kulüb’ü yönetenlerin büyük bir kısmının derdi Kulüp değil cebi olmuş, o nedenle de Kulüp perişan olmuş.
Erkut Başkan’ın verdiği bilgiler beni hem mutlu etti, hem üzdü. Mutlu eden kısmı Kulüb’ün mali yapısını şeffaf ve disiplin edilecek noktaya getirmişler, bu çok güzel, yıllardır özlenilen bir tabloydu ancak şimdi bu noktaya gelinmiş. Erkut Tutu yönetimi daha önce kulübü Kazım Yılmaz’a devrederken devlete olan borçları hariç yedi milyon lira borçla devretmişler, ama Kazım Yılmaz’dan devralırken devlete olan borçlar hariç tam kırkbeş milyon lira borçla devralmışlar. Bunun da en büyük vebali bana göre Galip Öztürk’ündür, zira Kazım Yılmaz’ı o koltuğa O oturttu; bu borçların büyük bir kısmını şimdi Galip Öztürk ödemeli veya Kazım Yılmaz’ın koyduğu temliği ona kaldırtmalı. Kazım Yılmaz’ın Kulüb’e koyduğu temlik toplamı on dört milyon liraymış ama döviz bazında olduğundan Kulüp bugüne kadar bu borcun on üç küsur milyon lira civarında bir kısmını ödemiş olmasına rağmen hâlâ daha borç miktarı on dört milyon liranın altına inmemiş çünkü döviz ikiye katlayınca borç da ikiye katlamış durumda. Buradan hem Kazım Yılmaz’a hem de Galip Öztürk’e açıkça sesleniyorum, bu temliği kaldırın, bu Kulüp bu yükü kaldıramıyor, gelin bir güzellik yapın bu işi çözün. Kazım Yılmaz’ın dünyalığı tam bir arkadaş, kendisini de severim ama ortada Kulüp olunca işler değişir.
Bu Kulüp kimsenin babasının malı değil, bu şehrin ortak değeridir. Kim yardım ederse başımıza taç yaparız. Erkut Tutu bu anlamda Bakan Çağatay Kılıç’tan fevkalade övgü ile bahsetti ve O olmasaydı biz tahtayı açamazdık, çok büyük katkısı var, dedi. Ben buradan Çağatay Beyi tebrik ve takdir ediyorum ama yine söylüyorum basın danışmanları orada yatmasınlar adam gibi bizi arayıp bilgilendirsinler, biz de gereğini yapalım. Erkut Başkan Vali Bey’den de çok memnun, O’nun da gereğini yaptığını söyledi, Vali Beyi de bu konuda tebrik ediyorum. Ancak dünkü gazetelerde Valiliğin Çarşamba’da yaptığı toplantıyla ilgili Vezir Hazretleri’nin medyanın baş tacı yapıldığını görünce aklıma ya Vali’nin bu anlamda kendisini anlatamadığını veya bu işe ön verdiğini düşündüm. Bu toplantı Valiliğin toplantısı ise Büyükşehir Belediye Başkanı Vali’ye bilgi sunar, açıklamaları da Vali yapar, yok toplantı Büyükşehir Belediyesi’nin ise Valinin orada işi ne?
Vali Bey bana kızıyor ama benim O’nun şahsıyla ilgili en ufak bir problemim yok, sorun icraatlarında… O bu şehrin Valisi ve protokolde bir numara, Büyükşehir Belediye Başkanı iki numara dahi değil üç numara, iki numara Garnizon Komutanı. Vali Bey bu tavizi vermemeli. Ben geçmişte iki valiyle çalıştım, Mustafa Demir ve Hasan Basri Güzel. Bu insanlar asla böyle davranmazlardı, bırakın Büyükşehir Belediye Başkanı’na ön vermeyi, O’nun yaptığı icraatları dahi kendileri açıklardı. Sayın Valim sizin toplantınızın basına açıklamalarını Büyükşehir Belediye Başkanı yapıyor ise kusura bakmayın da burada hatalı olan O değil, O’na bu fırsatı veren sizsiniz.
Yazımızın son bölümünde anca konu başlığımıza sıra geldi ama önemli değil. Canik Belediye Başkanı Osman Genç Samsunspor Kulübü’nün 1989 yılında Havza’da geçirdiği menfur kazada ölenlerle ilgili Havza bölgesinde Anıt yapacağını açıklamış. Osman Genç’e tavsiyem önce 5383 sayılı Belediyeler Kanunu’nu bir okusun da baksın bakalım kendi bölgesinin dışında yatırım yapabiliyor muymuş… Havza nere, Canik nere, arkadaşımız henüz Büyükşehir Belediye Başkanı olmadan yetkilerini kullanmaya başlamış maşaallah. Haa yapamaz mı derseniz yapmasına yapar ama Ahmet Okuyucu’nun geçmişte Havza’da yaptığı çeşmelerin parasını daha sonra Sayıştay denetçisinin kendisine cebinden ödettiği gibi Osman Genç’e de ödetmesini bilir. Meclis üyesi arkadaşlar önce nereye parmak kaldırdıklarına da bir baksınlar da ondan sonra olmayan yetkilerini nasıl kullandıklarını öğrensinler. Bu işler basının karşısına çıkıp konuşmayla yürümüyor bu ülke bir hukuk devleti, devlet de her zaman 18 yaşında, kimse kafasına göre iş yapmaya kalkmasın. Ayrıca Samsunspor’un Anıt’a değil paraya ihtiyacı var, adam gibi Kulübe destek versinler. Kulüp şimdi kaynak yaratmak amacıyla eşya piyangosu düzenliyor, bakacağım oradan kaç tane bilet alacaklar. Benim bu işleri ne kadar takip ettiğimi beni tanıyanlar bilir. Şayet Gençlik ve Spor Bakanlığı Anıt yapacağım demiş ise adam gibi ona destek olup, Bakan’ın şehrimize olan katkılarına destek olmak varken yok ben yaparım havalarına girmek abesle iştigalden başka bir şey değil. Haa Bakan Bey’in basını da bu konuyla ilgili gereğini yapmadığı ortada. Çok enteresan bir bilgi aldım, Çağatay Kılıç’ın bu şehirde İlker adında bir basın danışmanı varmış, Allah rızası için soruyorum, tanıyan bilen var mı? Şayet varsa bana da söyleyin beyler. Aslında yazacaklarım bununla sınırlı değil ama bana ayrılan yer bitti, burada kesmek zorundayım. Kalın sağlıcakla.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.