Sanal kumar, hızla büyüyen ve toplumu derinden etkileyen bir sorun haline geldi.

Her ne kadar yasal düzenlemeler sıkılaştırılsa da, internetin yaygınlaşması ve teknolojinin gelişmesiyle birlikte, sanal kumar erişimi kolay ve cazip bir alternatif olarak öne çıkıyor. Türkiye’de sanal kumar oynayanların sayısı her geçen gün artıyor.

2023 yılı verilerine göre, ülkemizde aktif olarak sanal bahis sitelerinde işlem yapan kişi sayısının 5 milyonu aştığı tahmin ediliyor. Bu kişilerin büyük bir kısmı 18-35 yaş aralığında, yani toplumun en dinamik kesiminden.

Ayrıca Türkiye, Avrupa’da sanal bahis ve kumar oyunları sektöründe en fazla gelir elde eden ülkelerden biri konumunda.

2022 yılında bu sektörden elde edilen gelirin yaklaşık 50 milyar TL olduğu belirtiliyor.

Sanal kumarın en büyük kurbanları, ne yazık ki gençler. Kolay para kazanma vaadi, heyecan arayışı ve dijital platformlara olan bağımlılık, gençleri bu tuzağa çekiyor.

Birçok genç, başlangıçta eğlence amaçlı başladığı bu oyunlarda büyük borçlar altına giriyor, hatta bazıları illegal yollara başvuruyor.

Uzmanlara göre, sanal kumar bağımlılığı hızla büyüyen bir halk sağlığı sorunu.

Psikolojik rahatsızlıklar, aile içi sorunlar ve ekonomik krizler, sanal kumarın bireysel ve toplumsal maliyetleri arasında yer alıyor.

Ülkemiz, sanal kumar ile mücadelede ciddi adımlar atmış durumda.

Yetkililer, illegal bahis ve kumar sitelerine erişimi engellemek, bu siteleri yöneten kişileri yakalamak için kapsamlı operasyonlar düzenliyor. Ancak bu siteler, sürekli olarak yeni alan adları ile faaliyetlerine devam ediyor.

Öte yandan, kripto para birimlerinin yaygınlaşması da sanal kumar sitelerinin denetimini daha da zorlaştırıyor.

Yasal düzenlemelerin ötesinde, bu sorunun çözümü için toplumsal farkındalığın artırılması gerekiyor. Ailelere ve eğitimcilere büyük görevler düşüyor.

Gençlere sanal kumarın zararları konusunda bilinçlendirme çalışmaları yapılmalı, teknolojinin doğru kullanımı daha çok teşvik edilmelidir.

Sanal kumar, yalnızca bireysel değil, toplumsal bir sorun haline geldi. Ekonomik kayıpların yanı sıra, gençlerimizin geleceğini tehdit eden bu tehlikeye karşı hep birlikte mücadele etmeliyiz.