Siyaset sizlerin daha iyi bildiğiniz gibi özetle halkı idare etme sanatıdır. Bunun içerisinde bir çok unsur yer alır. Halkın beklentileri, özlemleri, mutluluk ve refahı, vs.vs. Ancak demokrasilerde bu unsurlar, tepeden değil, tabandan, yani tüm ülke halkı ile birlik, beraberlik ve bütünlük içerisinde bulunarak, onun nabzını tutarak belirlenir. Tek Parti döneminde  olduğu gibi tepeden baskı ile, halka rağmen  yürütülen  politikalar ilk serbest ve demokratik seçimlerle halk tarafından parçalanıp çöpe atıldığını herkes bilir. Bugün ise dünya devletleri, hızla demokratikleşmeye, iradeyi ve gücü halka teslim etmeye doğru  gitmektedir. Ülkemizde ise bütün  engellemelere rağmen, bu konuda oldukça ileri bir mesafe elde edilmiştir. Bu istikametteki çalışmalar da hızla yürütülmektedir. Birçok kesimin engellemelerine rağmen, iktidardaki hükümet halkın nabzını tutmaya, sistemi dönüştürmeye, demokratikleşmeye, özgürlüklerin, barış ve kardeşliğin tesisi, resmi ve özel çetelerin, terörün temizlenmesi ve ekonomik gelişmeler alanında elinden geleni yapmaya, iş birliği yollarını ve destek arama çabalarını sürdürmektedir. Bu çalışmalar halk tarafından tasvip görüyor ki partinin ibresi aşağıya düşmediği gibi, yukarıya çıkmaktadır. Ülkücüler olarak, kim yaparsa yapsın, ülkemizde yürütülmeye çalışılan iyileştirme çabalarına MHP'nin bigane kalması, sürekli karşı çıkması, halkın ekseriyetinin sesine kulak tıkaması bizleri son derece üzmektedir. Bu bağlamda, 12 referandumuna, malüm bazı çevrelerle birlikte “Hayır” denmesi, ki milletin çoğunluğu buna “Evet” dedi;  ülkemizde yıllardan beri devam eden darbecilik geleneğinin ve son uzantıları olan Ergenekon, balyoz vb. ve sivil işbirlikçilerinin yargılanmaları, bu işlere son verilmesi konusunda, ne hükümete ne de yargıya destek olmamanız, üstelik bu davalardan sanık durumundaki bir generali de milletvekili yapmanız, bazı MHP'liler hariç, halkın çoğunluğu tarafından tasvip görmemektedir. Güneydoğuda kürt sorunu yoktur diyorsunuz. Adı her ne olursa olsun, o bölgeden kaynaklanan ve bütün ülkeyi ciddi anlamda rahatsız eden bir terör sorunu var ve bu otuz yıldan beri devam etmektedir. Diğer partilerin çözüm tekliflerine yaklaşmamanız, sorunun devamından yana olanlarla benzer tutum sergilemeniz son derece yanlış anlaşılmalara sebebiyet vermektedir. Sizin çözüm önerilerinizi bütün millet somut bir şekilde öğrenmek, görmek ve desteğinizi istemektedir. Ülkenin böyle hayati bir konusunda kapıları kapalı tutmanız hoş karşılanmamaktadır. Bir diğer konu, bu yıl onuncusu düzenlenen ve Türk dilini, kültürünü ve değerlerini dünya eğitim sistemine taşıyan, bir Türk sevdası entegrasyonu kuran, yüz binlerce Türkiye ve Türkçe gönüllülerinden seçilen bin beş yüz genç, ülkemizde bir ay boyunca her ilde şölenler düzenlerken ve halkın kahir ekseriyeti bu çocuklarımızı sevinç, gurur ve coşku ile bağırlarına basarken ve gerek diğer sol partiler ve sayısız kuruluş ve kişiler tarafından davet ve kabul ve honore edilirlerken, sizin gibi Türk-İslam davasını rehber ve misyon edinmiş bir liderin ve teşkilatın bu harekete ilgisiz kalması bizlerin kanına dokunmuştur. Milletin bağrından çıkmış bu Anadolu hareketi, dünya ile birlikte tüm Türkiye'yi kasıp kavururken, küresel bir TÜRK bayramı yaşanırken, sizlerin ve bütün teşkilatların bu oluşumu en çok desteklemesi ve sahip çıkması ve  tebrik etmesi gerekmez miydi? Bu konuda en büyük hayal kırıklığına uğradığımızı da ifade etmek isteriz. Saygılarımla.

                                                                                                          Hasan ÖZDUMAN

                                                                                                             Em.Öğr.Görevlisi