Seçim sürecinin başlaması ve adayların yavaş yavaş belirlenmesiyle beraber, şehrimizi farklı bir hava bürümeye başladı. Her seçim süresinde olduğu gibi…

Asıl süreç yeni başlıyor aslında. Adaylar birer birer belirlenirken, atmosfere yayılan havayı solumaya başlıyoruz bizde millet olarak. Uzun süre de solumaya devam edeceğiz.

 Yeniden adaylığı kabul edilen kişiler sevinirken, bazı kişilerin de başka bahara kaldı projeleri.

Bundan sonra olacakları kestirmek pek de zor değil aslında.
Adaylar TV kanallarında, gazetelerde boy gösterecek ve yaptıklarını, yapılanları, yapacaklarını anlatacak insanlara. Her süreçte olduğu gibi kulis tartışmaları yaşanacak. Taşlar bir o yana bir bu yana gidecek muhalefet ve ana muhalefet kişiler arasında.
Kahvehanelerde hükümet devrilecek, yeniden kurulacak.
Sokaklarda bangır bangır bağıran sesler duyacağız hoparlörden. Balonlar ve bayraklarla donatılacak caddeler. Her biri ayrı renkte… Sonra, en önemlisi sokaklar trafiğe kapatılacak. Şoförler bir yandan ağza alınmayacak laflar edecek tutmadığı partinin adayına, başka bir zaman diliminde de kendi desteklediği aday uğruna trafiği kapatan olacak. Hiç sorunsuz olan trafik karışacak anlayacağınız.! Sonra duyurularda trafiğe nasıl çözüm bulunabileceğini anlatacak adaylar.
Afişler asılacak gelişi güzel duvarlara. Belirli bir zaman sonra yırtılacak, sonra üzerine bir yama afiş daha yapıştırılacak bir başka partinin. Normalde afiş asmanın bile yasak olduğu her nokta donatılırken, apartmana ilk girdiğimizde broşürler "merhaba" diyecek bize. Yerde ve posta kutularımızda… Halbuki, biz kabarık faturaları görmeye alışığız apartmana ilk adımımızı attığımızda.     
Mitinglerde kalabalık halk boy gösterecek, sonrasında yerlerde su şişeleri, bayraklar, pankartlar…  Açıklamalarda çevre temizliğinden bahsedecek aday. "Modern bir kent nasıl yaratılır, Kent bilinci nedir" in altını çizerek anlatacak insanlara. Çevre temizliği, düzgün görünüm…
Adayların yanında dolaşanlar, adaydan çok ahkam kesecek yeri geldiği zaman.
 "İş" isteyecek işsiz olan, sesi duyulmayacak. Sonrada basında işçi istihdamından bahsedilecek. 
Kısacası; bir taraf anlatacak, bir taraf dinleyecek. Bir taraf gezecek bir taraf seyredecek. Bir taraf mutlu olacak bir taraf mutsuz. Bir yanda hükümet bir yanda halk…
Sonuç bir öncekinden farksız…