Son aylarda ekonomik kriz söylemi dolaşıp duruyor yine dillerde. Ama ülkemizde ticaretin üç büyük alanı var ki, hiçbir şekilde krizden, piyasa darlığından, ekonomik durgunluktan etkilenmiyor. Üstelik bu alanlarda ticaret yapmak için herhangi bir sermaye yatırımı da gerekmiyor. Sıfır sermaye ile alabildiğine geniş bir ticaret alanında faaliyet gösterebilirsiniz. Zarar riski ise yok denecek kadar azdır.
 Bu serbest ticaret alanlarından birincisi ve tarihsel olarak en eskisi “Din Ticareti” dir. Ortaya çıkışı çok eskidir. Uzun yıllar boyunca değişik coğrafyalarda değişik sürümleri görülmüştür. Bu alanda ticaret yapmak için uzman olmaya gerek yoktur. Etiketler ve ambalajlar zaten hazırdır. Bazen kıyafet ve görünüm zorunluluğu vardır ama bunlara sahip olmak pek zor değildir. Genelde sessiz ve kapalı mekânlarda yapılan bir ticaret türüdür.  
 Serbest ticaret alanlarından ikincisi “Atatürk Ticareti”dir. Din ticareti kadar eski olmasa da tarihsel geçmişi yetmiş yıl kadar eskiye dayanır. Sıfır sermaye ile faaliyete başlanabilir. Özel bir yer açmaya, büro veya dükkân kurmaya gerek yoktur. Ayakta, oturarak ve hatta yatarak bile satış yapılabilir. Bu alanda da ticaret yapmak için özel bir kıyafete gerek yoktur. Bazen rozet veya resim gibi şeyleri kullanmak gerekebilir. O kadarı da bulunur artık biryerlerden. Bu ticaretin, yılın önceden belirlenmiş günlerinde bir nevi fuar gibi toplu icra edilmesi gerekebilir. Ona da katlanılır artık.
 Ticaretin serbest olduğu alanlardan üçüncüsü “Şehit Kanı Ticareti”dir. Bu ticaretin geçmişi, önceki iki ticaret alanına göre daha yenidir. Yaklaşık yirmi yıl kadar önce ortaya çıkmıştır. Diğer ikisine göre biraz daha ateşli bir görünüm arzeder. Belli bir kıyafet, büro veya dükkân zorunluluğu bunda da yoktur. Genelde cami avluları ve sokaklarda faaliyet gösterilir.
 Yukarıda saydığımız bu üç büyük ticari faaliyetin ortak özelliklerine gelince;
 Her üç ticaret alanında da ambalajlar hazırdır. Ambalajların dışına yapıştırılacak etiketler de hazırdır. Bu alanlarda faaliyet gösteren tacirler zaten yıllardır hep aynı ambalaj ve etiketleri kullandıkları için piyasada bunların hiç sıkıntısı çekilmez. Eğer kullanmayı düşünüyorsanız hemen buradan ücretsiz alabilirsiniz. Buyrun; “Din elden gidiyor”, “Türbana uzanan eller kırılsın”, “Türkiye laiktir laik kalacak”, “Şeriata geçit yok”, “Şehitler ölmez, vatan bölünmez”, “Vatan, millet. Melen Çayı (pardon Sakarya)”
 Her üçünde de amaç kutsal görünür. Gerçekten kutsal bir amaçla bu faaliyetlerin içinde olanlar da vardır elbette. Ama bizim konumuz onlar değil. Bizim konumuz sırf ticari amaç güdenlerdir.
 Bu tüccarların bir özelliği de işportacı taktiklerini kullanmalarıdır. Mevsime göre tezgâhlarındaki ürünü değiştirirler. O günün koşullarında hangisi para ediyorsa onu satarlar.
 İşte bu nedenle sıfır maliyetli bu ticaretin erbapları hiçbir ekonomik krizden etkilenmezler.