Türk futbolunda deprem etkisi yapan şike olayında eşi ve benzeri görülmemiş günler, saatler yaşanıyor. Her yeni gün bir dalga, flaş haber. Böyle  özel durumlarda neler yapılabilirin tecrübesizliği ile TFF şaşkın vaziyette sadece bekliyor.
Yani TFF topu taca atmak olarak değerlendirilebilecek bir suskunukla mahkemenin sonucunu bekleyeceğe benziyor. Burada tabi federasyon başkanının yeni seçilmiş olması bir dezavantaj. Ancak okuduklarımızdan anlıyoruz ki cesaret edilebilirse eğer futbolumuzu bir devrim bekliyor. Gazetelerin yazdıklarına, konuşma kayıtlarına bakılırsa bunların üzeri örtülemez. Bundan sonra neler olacak hep birlikte göreceğiz. Temiz futbol için kimler neler yapacak şahitlik edeceğiz. Pislik halının altına kaydırılarak sonuç alınamayacağına göre TFF ne karar alacak tanıklık edeceğiz.
Bu ligde elbette kimse sütten çıkmış ak kaşık olmayabilir. Ancak bütün olanlara rağmen temiz kulüp kalabilmişse bunu da açıklayabilmeliyiz.
Bu işler sadece sahada bitmez mantığı ile hareket edenlere dokunulmazsa şimdiden geçmiş olsun.
Bütün bunlar yaşanırken TFF başkanı Mehmet Ali Aydınlar'ın iki açıklaması gerçekten acemiceydi.
Bunlardan biri mealen bu olaylarda başka büyük kulüplerde var derken diğer kulüplere aba altından sopa göstermesi, bak fazla konuşmayın sizinde birşeyleriniz vardır, onlarda meydana çıkabilire getirerek susturmak istemesi. İkinci açıklaması ise kritik bir cümleden oluşuyor: “Aziz Yıldırım bir kulüp başkanıdır, benim de kulübümün başkanıdır.” Yani diyorki bende Fenerbahçeliyim.
Yani şimdi TFF başkanı böyle bir açıklama yapacak , sonrada Fenerbahçe futbol kulübü aleyhinde olumsuz  bir karar verecek.
Yok artık!
Ama biz adalet sistemimize güveniyoruz. Şikeden arındırılmış temiz lig için hukuk çerçevesinde gereken yapılacaktır.