SİVRİSİNEKLERİ BIRAKIP, BATAKLIĞI KURUTUN...

       Memlekette iş istihdamı sorunu varken bilmem şu kadar öğretmen atama beklerken, kömür ocaklarında birçok yürek yanarken, trafik katliamı, terör katliamı ve daha birçok problem çözüm beklerken beklenmedik bir anda, beklenmedik bir tartışma ortaya atıldı: KÜRTAJ...
       Değerli okurlar; kürtaj ayrı bir problem, toplumun kanayan yarası... Fakat daha elzem problemler çözüm bekliyor ya. Bence toplumsal sorunlar sıraya konulursa diğer acil problemlerden sonra tartışılması gereken bir konuydu. Ayrıca ben daha önemli bir noktaya dikkatinizi çekmek istiyorum. Kürtaj direk tartışılacak bir konu değil.
1- İNSANLARI KÜRTAJA GÖTÜREN ADIMLAR SORGULANMALI.
2- KÜRTAJ BİR SAĞLIK SORUNUDUR. O BAĞLAMDA ELE ALINMALI.
3- AHLAKÎ EROZYON KAPSAMINDA BİR PROBLEMDİR KÜRTAJ. AHLAKÎ EROZYON EN ASGARİYE İNDİRİLMELİ Kİ ONDAN SONRA KÜRTAJ TARTIŞILSIN.
4- ANNE VE BEBEK SAĞLIĞI SÖZ KONUSU OLDUĞUNDA KÜRTAJ BİR ÇAREDİR. FAKAT EHİL ELLERDE VE SAĞLIKLI KOŞULLARDA YAPILMASI ŞARTIYLA.
       Değerli okurlar; bütün bu maddeler, saatlerce süren panellerde tartışılmalı, insanlar bilinçlendirilmeli. Hatta bilinçlendirme işine prof. unvan sahibi kişilerden başlanmalı. Nedenine bir örnek vereyim:
   Bir TV programında dikkatimi çekti. Sunucu soruyor: ''Ne olacak bu kürtaj yasası?''
   Bir prof. unvanlı bayan şöyle cevap verdi: ''Kürtajı bırakın kadınlar düşünsün. Batı ülkelerinde 10 yaşındaki kız çocukları kürtaj oluyor. Ülkemizde de böyle tablolar yok değil. Ne yapalım canım. Gençlere cinselliğinizi yaşamayın mı diyelim? Tabii ki özgürce yaşasınlar. Kürtaj olayına yasak olmaz''
   Değerli okurlar, özellikle gençlerin sorunlarıyla yakından ilgilendiğim için bu cevabı veren o prof. bayanı çok kınadım. Sen böyle düşünürsen ne olacak bu memleketin hali diye söylendim.
   Zaten bu prof. bayanın sözlerini destekleyen o kadar çok tuzaklar var ki. Bakın şu gençlik dizilerine   onlara göre; bu memlekette su yerine içki tüketiliyor. Bizim gelenek ve göreneklerimizde alkol olayı yoktur. İçen kendisine zarar verir. Yani genel manada böyle bir kültürümüz yoktur. Nerede görülmüş bir evin genç kızı dışarıda kafayı çekip eve gece yarısı geliyor? Batı taklitçisi bazı insanlara göre 10 yaşında küçük kız çok doğal olarak kürtaj falan olabilir. Onlara göre üniversite gençleri erkekli kızlı aynı evde kalabilir. İşte bunların yüzünden memleketimizde bu gibi tablolar yok değildir. Bu konu benim çok hassas olduğum bir konu. Taklitçiliğe kesinlikle hayır diyorum. Çok taklit ettikleri ABD alkol ve fuhuşla en üst düzeyde mücadele etmektedir. Sizin gibilerin yüzünden memleketimizde bu gibi şeyleri duyar olduk. İnsaflı olun, alkol ve fuhuşun ne denli toplumları çürüttüğünü görüp aklınızı başına alın!
    Değerli okurlar; eminim ki o profun sözlerinin doğru olmadığını bir ilkokul mezunu bile anlar. Cinsellik, özgürlük adı altında empoze edilirse o gençlerin uçuruma gitmesine kim engel olabilir. Her şey de olduğu gibi cinsellikte belli şartlarda, belli ölçülerde yani nikahlı evlilikler söz konusu olmalıdır. ''İLİŞKİ'' tabirini de onlar icat etmiştir. Hoş olmayan tabloları duyuyorsak nice çocukların çöp konteynırına atıldığını, nice kadınların tuvalette doğurduğunu işitiyorsak, toplumsal sorunlara kulakları tıkalı, batı taklitçisi; bilinçsiz, sorumsuz bu tip insanların yüzündendir. Haydi hep beraber ahlakî erozyona karşı mücadele edip sivrisineklerle mücadele etmek yerine bataklığı kurutmakla, yani sorunları kökünden çözmek için kolları sıvayalım! Selamlar...