Siyaset Kazanı..!
Geçen haftaki yazımı, LADİK Belediye başkanlığı için aday adayı olacağı söylenen, öğrenci ve arkadaşlarının DELİ lakaplı, Devşirme=Toplama Selim ÖZBALCI hocaya ayırmıştım.
Benim derdim , delilikte ve akıllılıkta değil, hele Selim ÖZBALCI'da hiç değil.Kendisinide tanımıyorum.Bir okulun müdürü olduğunu öğrendim.O zaman Sayın Hocama sorarım;Yıllarını verip edindiğin bilgi ve deneyimini, müdür olarak eğitime hizmet verdiğin okulda, öğretmen ve öğrencilerine aktarsana.Bir bürokrat olarak asıl görevin bu değilmi ?. Kendini ağızlara sakız oldurarak, yıllarca savunduğun fikirleri hiçe sayıp ve ayak altına aldırarak, ne işin var siyasette. Değer mi ?
Zaten bürokratların seçimlere, helede yerel seçimlere hiç dahil edilmemesi lazım. Doğduğu ve doyduğu yerden yıllarca uzakta kalmış,bir bayram olsun uğramamış, devletin sırtından yaşamış ve gelmiş emekliliği,yahu benim bir şehrim bir ilçem vardı, oraya bir gidivereyim diyen bürokrata, görevmi verilir.Oh ne ala..! Bürokrat, oturacak oturduğu yerde. Artık bu işe bir son verilmeli. Dışarıdan gelen adaylara toplum, yani seçmen, sıcak bakmıyor ve kabullenemiyor. İnsanlar yerelde, kendilerini yönetecek noktalardaki kişileri, içlerinden birileri olsun istiyor. Haklıdır da çünkü yöneticisine daha rahat ulaşacağını düşünüyor ve öyle biliyor. Doğrusuda budur.
Şimdi buradan, Selim ÖZBALCI hocaya sesleniyorum. İnsanların bir çizgisi olmalı. İşte, kalın mı kalın bir MHP çizgin varken , ne olacak da bu çizgini bozacaksın veya bozmak zorunda kalacaksın.Bildiğim kadarıyla LADİK'lide değilsiniz ki,aman kendi yöresine hizmet etme aşkı var diyeyim.Yoksa ! Ama Hocam unutma ki , çizgisini bozanın gün gelir çizgisini bozarlar. Çünkü insanların güvenini bir kez kaybedersen, asla geri alamazsın . Her zaman aynı gözle, hocam yine devşirecek mi diye bakacaklardır size. Değer mi ?
Başka birinin ikinci sınıf bir versiyonu olacağınıza, her zaman kendinizin birinci sınıf
bir versiyonu olun. JUDY GARLAND
Şimdi bazı okurlar yazdıklarımı saptırmaya çalışacak veya saptırmak için çareler arayacak. Sevgili okurlar, zaten ben Selim ÖZBALCI hakkında yazı yazmadım.Yazılanları size aktarıp, devşirme adaylarla başarının yakalanamayacağını, mayanın tutmayacağını ve teşkilatların kırılıp, üzüleceğini yazarak, bir şeyler anlatmaya çalıştım.Bir partinin; Kendi teşkilatlarında partisine uzun yıllar hizmet etmiş, o yola baş koymuş ve dava uğruna çaba sarfetmiş birini, kendi partisinin adı altında aday yapmazken, ''Bulunmaz hint kumaşı'' misali, başka kumaş yokmuş gibi hemen kumaşa sarılıp, takım elbise yapılmak istenmesini doğru bulmadım ve bulmuyorum da.Bu nedenlerden dolayı AK PARTİYE ve bu devşirme adaya destek veren herkese, serzenişim bu yüzden.
Bilmiyorum, Selim ÖZBALCI hocanın günahını alıyoruz olabilir. Duyumlarla veryansın ettik. Belkide Selim hoca deliliğini(!) göstererek, akıllıca ve mantıklı davranıp; Ben ; ilkeli, dik duran ve omurgalı bir ülkücüyüm.Bana ne falanca partinin belediye başkan aday adaylığından. Diyebilir.İşte bende o zaman kalkar, hırsımdan ne yapacağımı bilemem ve yazımın kapladığı gazete alanındaki kağıt parçasını yiyebilirim..!
Yok, Selim ÖZBALCI hoca çıkıp; Ne ilkesi, ne omurgası ve nede ülkücülüğü. Ben adayım kardeşim. diye söyleyip, bir delilik yaparsa , işte bu sayfaları yemekde, Selim ÖZBALCI'ya taraf olacaklara düşer.Seçmen de taraf olana; Vekilmiş,il başkanıymış ve ilçe başkanıymış demez ,kim olursa olsun bu sayfaları yedirir, afiyet olsun der ve dersinide sandıkta verir.
Haaaa.! Sandıktan çıkacak sonuç, taraf olanların umurundaysa, zaten LADİK'ten , Deli lakaplı Devşirme=Toplama Selim ÖZBALCI hocada, aday adayı dahi olamaz ve olmamalıda.!
Herşey gönlünüce olsun.
SEVGİLERİMLE.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.