Bayındırlık ve İskan eski Bakanı Mustafa DEMİR , Kavak ilçesine yaptığı gezide vatandaşlar ile bir araya gelerek talep ve önerilerini aldı.'' Türkiye artık tüketen değil üreten bir toplum oldu.'' dedi.

Sayın Bakana göre ; Türkiye savunma , gıda , lojistik , temel ihtiyaçlar ile inşaat sektörü gibi konularda dünyada söz sahibi olmaya başlamış.

Öncelikle vatandaşların talep ve önerilerini alma kısmından başlayalım.Aldığınız notları okumuyor ve gereğini yerine getirmiyor iseniz , kağıdınıza ve kaleminize yazıktır.Sayın Bakan aldığı notları daha sonra çöpe atmıyor ise , bir karıştırıversin onları.İki yıl önce Kavak Yeralan köylülerinin '' yolumuz yok. Çalmadığımız kapı kalmadı.Son umudumuz sizsiniz.'' dediklerini ve kendisinin de yolun yapılacağı sözünü verdiğini görecektir.

Aradan geçen uzun süreye rağmen yolun yapılması konusunda en ufak adım atılmamıştır. Samsun şehir merkezine uzaklığı 23 km Ankara yoluna uzaklığı ise sadece 11 km olan köyümüzün yolu bırakın bitmeyi , başlamamıştır bile.

Sayın Bakanımızın yolu bir gün tekrar Yeralan Köyü' ne düşer ise , kendisine sanayi sitesinde iyi bir usta bulmasını tavsiye edebiliriz.Çünkü , o yollara makam araçları bile dayanamaz.Aracı kapsamlı bir bakıma ihtiyaç duyacaktır.

Sabırla verdiği sözü yerine getirmesini bekliyoruz.Unutmasınlar ki ; marifet söz vermekte değil , sözün gereğini yerine getirmektedir.

Tüketen değil, üreten bir ülkeyiz konusuna değinelim biraz.Ne diyordu , Sayın Bakan.

Savunmada söz sahibi olmaya başladık .İlginç bir tespit.Çünkü , Türkiye henüz yüz elli kilometre menzilli füzeler yapabiliyor.Hatırlarsınız geçtiğimiz sene Başbakanımız savunma sanayi konusunda TÜBİTAK ' ı görevlendirerek ,'' İran ' ın 2000-2500 km menzilli füzeleri var.Bizim de geliştirmemiz lazım.'' şeklinde açıklamada bulundu.Türkiye savunma sanayi konusunda söz sahibi olmaya başladı da başbakanın mı haberi yok acaba ?

Gıdada söz sahibi olmaya başladık.Gıdayı , hayvansal ve tarımsal gıdalar olarak ikiye ayırabiliriz. Türkiye ' de hayvancılık sektörünün her geçen gün gerilediği ve eti ithal ettiğimiz herkes tarafından bilinen bir gerçektir. Tarımsal gıdalar konusuna gelirsek buğdayı , pirinci ve mısırı ithal ediyoruz.Kendi gıdamızı yeteri kadar üretemediğimiz gibi hayvanlarımızın gıdasını da üretemiyoruz. Samanı dışarıdan getirtiyoruz. Pek de söz sahibiymişiz gibi görünmüyor.

Temel ihtiyaçlar konusunda söz sahibi olmaya başladık. Bu konu hakkında yazabilmemiz için öncelikli olarak temel ihtiyaçların ne olduğunu bilmemiz gerekmektedir.İktisat temel ihtiyaçları , insanın yaşamını devam ettirebilmesi için gerekli olan hava, su ve gıda gibi karşılanması zorunlu olan gereksinmelerdir,olarak tanımlar.Havamız ve suyumuz bol diye dünyada söz sahibi olamayız. Geriye gıda kalır.Gıda üretiminde ülkemizin içinde bulunduğu durumu yukarıda yazdık. Hakkını yemeyelim Sayın Bakanımızın giyinme de temel ihtiyaç olarak düşünülebilir. Ve Türkiye hazır giyim ve tekstil konusunda önemli bir ihracatçı ülkedir.Gerçekten söz sahibiyiz bu konuda.Aman giyinin ve üstünüzü örtün diyoruz.

Sayın Bakanın farklı temel ihtiyaç tanımı da olabilir.Mesela cep telefonu artık temel bir ihtiyaçtır. Fakat ülkemiz henüz cep telefonu üretememektedir.Otomobil temel bir ihtiyaç oldu diyebiliriz. Henüz otomobil de üretemiyoruz.

Savunma sanayi ithal , gıda ithal , cep telefonu ithal , otomobil ithal , et ithal ,saman ithal…Fakat nasıl oluyorsa ''Türkiye bu konularda üretici ülke ve dünyada söz sahibi.'' diyebiliyor,Sayın Bakan…

Belki de haklıdır, Sayın Bakanımız gerçekten söz sahibiyizdir.Üstelik son sözün sahibi…

Fiyatı kaç dolar ?