Spor ve Şiddet
Çağ atlamaya çalışan Türkiye'de şiddet tartışılır ve önüne geçilmeye çalışılırken, hele de bu şiddeti engellemek için kamu kurumları ve sivil toplum kuruluşları ortak çalışmalar yaparken, bir kamu kuruluşunda hangi gerekçe ile olursa olsun şiddet uygulanması bana göre doğru bir davranış değil.
Hele de spor ile şiddet, spor yöneticileri ile şiddet bir arada asla olamaz. Spor yöneticileri ve sportif kurumların yöneticileri şiddeti engellemek, şiddet içeren sporlar yapıldığında bunun centilmence spor kuralları içinde kalmasını sağlamakla yükümlüler
Spor tesislerinin yöneticileri insanları spora teşvik eden uygulamalar ve davranışlar içinde olmalı. Spor yaparak başarı kazanmaya çalışanları tespit edip, teşvik etmeli. Milli olmuş sporcuların rekor kırmasını sağlayacak ortamları hazırlamalı , önceliği ona vermeli.
Yaşanan bir tartışmanın sonucunda bir gence tekme tokat girişmek, parmağını kırmak olmamalı yapılması gereken. Ve de Orada spor yapılması için sporcuların da hizmetine verilen bir tesis ile o tesiste özellikle Milli olmayı başarmış ve hak etmiş sporculara verilmiş olan bir hak, para kazanmak uğruna erteleniyorsa orada gerçek spor anlayışından nasıl söz edeceğiz. Sporun gelişmesinden de.
İlkadım Atletizm Sahası'nda yaşanan ve sonrasında Gençlik ve Spor İl Müdürlüğü yetkililerinin gazetemizde haberin yayınlanmasının ardından sporcudan istediği savunma bana çok sağlıklı bir tavır gelmedi. Şimdiye kadar neredeydiniz?
Demir tavında dövülür demiş atalarımız. Olayın üzerinden 36 günden fazla geçmiş ve Müdürlük ancak savunma isteme gereği duymuş. Neyin çabası diye sormazlar mı? Orada amaç para kazanmak ve kazandırmak mı, birilerine makam ve ödenek sağlamak mı, vatandaşa spor yapma olanağı, sporculara antrenman ve kendini geliştirme fırsatı yarattırmak mı? adama göre iş mi, işe göre adam mı ?
İyi ki Bakanımız Samsunlu ... Ya olmasaydı ?
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.