Yapım çalışmalarına başlamadan önce çok çok konuşuldu. Samsun için yanlış bir proje olduğu uzmanlar tarafından geçmişteki gazetelere bakılınca kolayca anlaşılacaktır. Her şeyden önce bir projenin halkçı olması gerekir. Bu projenin yani Samsun"a yapılan tamamlanma aşamasına gelen, hafif raylı sistem halkçı bir proje değildir. Makine Mühendisler Odası"na inanmadılar ve dayatmacı bir zihniyetle devam ettiler. Bin bir zahmetle ve masrafla sahil şeridini Samsun halkı ile buluşturduklarını iddia ederek övünenler şimdi 16 Km.lik bir demir kütlesini önümüze koydular.
Berlin Duvarı desek daha mı doğru olur?
Her konuda referandum deyip blöf yapanlar, bu konuda halka gitselerdi eğer onay alamazlardı. Çünkü her geçen gün bu sistemin yanlış olduğunu öğrenen halk, karşı çıkmaktadır.
Evet artık ne dersek bundan sonra; söylenmiş olanların doğruluğu ilerde anlaşılacaktır.
Eğer raylı sistemi en doğru şekilde öğrenmek istiyorlarsa, Konya doğru örnektir fakat Antalya ile Samsun yanlış bir örnektir.

Gelelim Büyükşehir genel sekreterinin Türkiye Cumhuriyetini ve halkını ajite eden konuşmasında; yukardan aşağıya “Bu ajitasyonu hep yapıyorlar.” zaten. Büyükşehir Belediyesi Başkan Yardımcısı 1900 lü yılları araştırmış, böyle bir projeyi savaşa gittiği için koskoca Osmanlı, elektrikle çalışan ve denizin önünü kapatan, halk tipi raylı sistemi tamamlayamamış.
Bu işin Türkiye Cumhuriyeti Halkının vergileriyle yapılmasını vasiyet mi etmiş?
Genel sekreterin demeci aynen şöyle “Asırlık hayali gerçekleştiriyoruz.” bir anlattı ki, pir anlattı. 1900 Osmanlı yıllarını bence; bir tarihçi gibi ele alıp, tüm yönleri ile anlatma cesaretini gösterseydi! Samsun halkımızın, Türkiye Cumhuriyet"imizin değerini ve Samsun"umuzun kurtuluş mücadelesindeki önemini tekrar öğrenmiş olurduk!