Ahmet-i Bican hazretleri. Hacı Bayram Veli Hazretlerinden ders almış, vaaz ve nasihatleri ile, büyük hizmetler görmüştü. Bir gün yine Cami’de büyük bir topluluğa vaaz ederken. Abisinin cami kapı girişinde kendini dinlediğini görür. Ancak abisi eşikten içeri girmemekte, kapıda öylece beklemektedir. Vaaz biter, Namaz kılınır. 

Ahmet-i Bican eve geldiğinde annesine, “Anne, bugün Cuma namazından evvel ettiğim vaaz’da abimi caminin içine girmeden,  kapının önünde ayakta durarak, benim vaazımı dinlediğini gördüm. Merak ettim,niye camiye girmedi  ? Kendisine sorar mısın” der. 

Annesi ertesi gün, birkaç ev ötede olan abisinin evine gider.Küçük oğlu Ahmet-i Bican’ın anlattıklarını tekrar eder, ağbi “doğrudur anne der,kardeşim Ahmet-i Bican Hacı Bayram Veliyle görüştükten sonra daha bir başka oldu, vaazları, sözlerindeki belagat farklılaştı.

Sözlerinin insanlara tesiri arttı. O gün ben de onu dinlemek için Camiye gittim. Kapı önüne vardığımda, Cemaatle birlikte, saflarda MELEKLERİNİN KANATLARINI YERLERE SEREREK yer aldıklarını gördüm. Hayret ettim. Şükrettim. Saygımdan ve o muhteşem görüntüye kendimi kaptırdığımdan içeri giremedim. “der. Anne bu cevabı alması ile evine döner. Ahmet-i Bican sorar, “Anne ağbimi görebildin mi ?. Anne, “ evet oğlum, sorduğun sualin cevabı şöyle, Abin o gün cami kapısına geldiğinde cami içinde cemaatle birlikte beyazlara bürünmüş meleklerin kanatlarını yere indirerek, cemaat arasında yer aldıklarını görmüş, senin vaazın ve onların muhteşem görüntüsünün tesiri ile içeri girememiş” der. 

Bu ifade karşısında Ahmet-i Bican üzgün bir hale girer. Anne, oğluna “  ne oldu, niçin üzgün bir duruma girdin”  der. O da, “abim melekleri orada görmüş, ben niye göremedim, diye üzüldüm “ der. Ve annesine “bunun sebebini sen bilmelisin “ der.

Anne, epey bir düşünceye daldıktan sonra. “oğlum; sen yeni doğmuştun, ben bir gün namaza durmuştum, bu halde iken eve komşu bir kadın geldi. Sen ise o sırada  ağlamaya başladın, o kadın susturmak için,seni emzirdi, ben namazı acele ile kılıp, müdahale etmek istememe rağmen, bir iki damga sen emmiştin, abin le arandaki fark bu olsa gerek” diye cevaplar. 

      ABDESSİZ SÜT EMZİRMEK 
•muhteşem günlerin muhteşem insanları, O fetih günlerinin, O İLAHİ KELİMETULLAH için, 3 kıtada at koşturan, Yüce insanların mayaları. O günün MUHTEŞEM anaları, o günlerin MUHTEŞEM evlatları.
•Ne kaldı o günlerden bu güne geri kalan ? 
•İstisnalar haric, geri kalanların hali sokaklardan belli değil mi? 
•Düğünlerimiz, evliliklerimizin  İslam’a uymadığı ortada değil mi 
•İçki masasın dan kalkararak gerdeğe giren,İnsanlarımız . . . . ne büyük bir yanılğı içinde oldukları görülmüyor mu. 

Veled-i Zina tabiri içindeki, Besmelesizlerin durumu görülmüyor mu?İlim yuvalarında, Tipi kaymış, aklı kaymış, yaşantıları kaymış bazılarının HEZEYANLARI –TAŞKINLIKLARI  bunlara örnek teşkil etmiyor mu ?

Türk Milleti’nin yeniden dirilişinde, Ayağa kalkışında,ABDESTLİ ANALARA, 
Benim bu noksanlığım nerden diye SORĞULAYAN  Ahmet-i Bican  lara çok ihtiyacı var.