TARİHİN TEKERRÜRÜ
Milli şairimiz Mehmet Akif Ersoy ‘un. “Tarih tekerrürden ibaret diyorlar/ Hiç ders alınsaydı tekerrür edermiy’di “ dediği gibi, 100 sene evvel, cereyan eden eş olaylara baktığımızda, atalarımızın aynı senoryaları yaşadığını görmekteyiz.
Bu konuya incelerken, tarihin gerisine gidip, Ermeni meselesini büyüteç altına almamızın kaçınılmaz olduğudur.
Ermenilerin İsa’dan önce 6. Yüzyılda. Dicle-Fırat-Aras nehirlerinin çıktığı bölgede yaşadıkları tahmin edilmektedir. İsa (a.s.) dan 1. Yüzyılda, Dikran-1 in liderliğinde, başkent Dikranokert (Diyarbakır) olan ve Güney Kafkasya’dan Suriye’ye kadar uzanan bir Ermeni saltanatı kurulmuşada, ömrü 40 yıl kadar sürmüş. Romalılar’ a yenilen Ermeniler dağılmışlardır. Bu olaylardan sonra, Ermenilerin, tarih boyunca hiçbir bağımsız devletleri olmamış. Bizans, Arap, Selçuklu egemenliğinde yaşayıp gitmişlerdir.
HER TÜRLÜ HAKKA SAHİP-OLARAK BİN YILDIR BERABER YAŞADIĞIMIZ ERMENİLER TÜRKLERE İHANET ETTİ. 1829 da Rusların Güney Kafkasya’yı işgalleri, Erivan’ı ele geçirmelerinden sonra, Çar 1. Nikolas kendini “Ermeni koruyucusu” ilan etmiş. Ermeni-Türk sürtüşmesi de bu tarihten itibaren ortaya çıkmıştır.
1877–1878 Osmanlı Rus harbini kaybeden Türklere karşı Ermeniler bağımsızlık istemeye başlamışlardır. İmzalanan 1878 Berlin Anlaşmasında, Van, Bitlis, Diyarbakır, Elazığ, Sivas illerini kapsayan bölgede Osmanlı Devletinin Ermeniler yararına bazı düzenlemeler yapması kararlaştırılmıştır.
Ermeni olaylarını başlangıcını teşkil eden olayın bu olması ve zamanla kiliselerin ve İstanbul Ermeni Patriği Hartunyan’ın desteğiyle kurulan “TAŞNAK ve HINCAK” komitacıları eliyle iş, silahlı eylemlere dönüşmüştür. Bu olayların arkasında o zaman başta Rusya, İngiltere ve Fransa rol almıştır.
1890 yılında ilk Ermeni ayaklanması Erzurum’da, 1895 de Zeytun ve Sason,1896 da Van,1896 da İstanbul’da,1905 yılında Abdülhamit’e suikast,1909 da Adana,daki hareketler birçok kayba rağmen bastırılmıştı.
Birinci Dünya Harbi başlayınca, Rusların gözetimindeki, Ermeni komitacısı ANTRANİK, Tiflis’te Ermeni İntikam alayları kurdu, Osmanlı Millet Meclisinde Erzurum Milletvekili KARAKİN PASTIRMACIYAN ve daha birkaç Ermeni milletvekili Tiflis’e kaçarak, dört büyük gönüllü çete kurdular.
1914 Ekim ayı sonunda Türk-Rus harbi başlar başlamaz, Antranik’in kuvvetleri, Rus Orduları ile birlikte hududu geçince, Van ve Bitlis Ermenileri de ayaklanarak Türk askeri birlikleri ve jandarmaları ile çarpışmaya başladılar. Ayaklananların sayısı 10 bin gibi önemli bir kuvveti teşkil ediyordu. Van kısa bir sürede Ermenilerin eline geçti. Şehir Ermenistan’ın başkenti olarak ilan edildi, Şehirlerde ve köylerde Türkler toplu halde kıyıma uğratılarak, katliamlar yaşandı.
Bir tarafta Ruslar ve bunlarla birlik teşkil eden Ermenilerle, hudutta savaşan Türk askerlerine içerdeki Ermenilerin çeteler teşkil ederek arkadan vurma teşebbüsleri, Türk askerini iki ateş arasında bırakmış, Tehlikenin vahameti karşısında, 27,Mayıs 1915 de, o zamanki adıyla “Tehcir Kanunu” çıkartılarak bu tehlike bertaraf edilmeye çalışılmıştır.
DÜNKÜ ERMENİ NE İŞE, BUGÜNKÜ PKK. AYNIDIR. BUGÜN TAPINMA DERECESİNE GETİRİLEN APONUN NESEBİ BU KONUDA EN AÇIK DELİLİ OLUP. HDP ve CHP nin KIRIPTOLARLA DOLU hali vahameti açıkca göstermektedir.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.