TENEKE
Daha önceleride bu köşeden yazdığım yazılarda olduğu gibi halkımızı aydınlatmaya bilgilendirmeye yönelik okuduğu zaman yoruma fazla açık olmayan realiteye dayalı yazılar yazmaya çalışıyorum. Bu yazılar yazılırken bazen bir liderin sözünden yola çıkılarak bazen Türkiye'nin gündeminden bazen başbakanın yaptığı veya yapamadığı faaliyetleri kaleme alıyorum. Fakat yazıya dökülürken araştırılır ve en basit söz ve konular olaylar vatandaşımızın fayda ve yararı gözetilerek ve aynı zamanda bir "Lafı-ı güzaf" değil bir düşünce ürünü olarak yazıya döküyorum. Bugünkü ele aldığımız konu bizzat başbakanımızın ağızından çıkan sözlerdir. Sayın başbakanımız halk diliyle konuşur gibi yapıp genelde kızdığı zamanlar laf kaldıramadığı zamanlar osmanlıcadan sözcükler döktürüyor. Demokrasilerde muhalefetin görevi gereği iktidarı uyarıcı bir görevi vardır. Bu görevi ulusal ve uluslararası meseleler vesilesiyle iktidara ve halka duyurmak zorundadır. Uygulama yetkisi ve karar sahibi olan iktidar ve başbakanda daha önceleri kişilik olarak hangi karaktarle uslupla yetişmiş olursa olsun bir an önce başbakanlık uslubuna dönmelidir. Millet ve halk karşısında olduğunu unutmamalıdır. Toplum önünde olan bir kişilik vede bir başbakan inancımızdan gelen tenezzülü vede milli ahlakı unutsa bile en azından beynelminel ahlakı unutmamalıdır. Örneğin yakın günlerde söylediği osmanlıca sözler "anlamı zor" olan sözlerdir. Sayın başbakan çok kızdığı zaman kafasında, manevi düşman yaratıyor ve gözleri yuvalarından fırlıyor, yüz şekli değişiyor mimikleri birbirine karışıyor. Ve "O" bu yüce milletin lütfuna mazhar olmuş civanbaht şahıs, tenkitlere, tenkille karşılık verince korkutucu ve kırıcı oluyor. Malatya'daki iş adamlarına konuşurken muhalefete ve kendince bir yerlere "Biz sizin cibilliyetinizi biliriz" dedikten sonra kaza ve kader hakkında, meşrepten girerek inançsızlık göndermesi yapmıştı. (Cevaben Kılıçdaroğlu'nun Zonguldak kömür ocağında ölen emek şehidi işçilerimizi ziyaretinde CHP'li hocanın okuduğu dua ile verildi) Başbakanın bu yakışıksız konuşmasına orada bulunan iş adamlarından da dalkavukça alkış almıştı. Yazımızın başlığına aldığım teneke sözcüğünün cevabını sayın Kılıçdaroğlu verdi. Fakat sayın başbakanımız bu kelimeyi tenekenin boşmu dolumu olduğunu söylemedi. Tam olarak bilmesem de boş olarak kabul edersek bu teneke kalaylıda olsa, kalaysızda olsa önünüzdeki seçimlerde ardına çalınmamasına azami dikkat edilmelidir. saygılarımla
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.